Aradan 1 ay geçmişti. Lena itirafı üzerine daha sonradan gidip Levi ile konuşmuş, bunun o gün yaşanan duygusal boşluğundan kaynaklandığını söylemişti.
İkisi de öyle olmadığını biliyordu ama öyleymiş gibi yaptılar. Lena onu kaybetmekten korktu. Levi ise başka birine daha kendinden çok değer verip kaybetmekten. Çünkü kıza olan duygularını fark edip kabullenirse onun herkesten daha önemli olcağını biliyordu kendisi için.
Lena bu süreç boyunca keşif olmadığından devamlı kafe-hastane turu yapıyordu. Anka ile çalışırken akşamları babasına uğruyor eve geçiyorlardı.
Her gün umutları daha da tükeniyordu. Ancak birliğin moralini yüksek tutan şey sonunda eğitimlerinin bitmesiydi. Bölümlerini seçecek ve oradan devam edeceklerdi.
Lena, Eren ve Mikasa'nın keşif birliğini seçeceğini biliyordu. Jean ve Annie de askeri inzibata katılacağını söylüyordu. Keşif birliği devamlı kayıp verdiği için katılmak isteyen asker sayısının az olacağını düşünüyordu Lena.
Keşif birliğinin bu gün surların dışına çıkması gerekiyordu ama Lena burada acemilerle kalmak istemiş, bir nevi izin almıştı. Gözlerini atın üstündeki Hange ve Levi da gezdirdi.
Levi ile göz göze gelince gülümsedi ve elini salladı. Kabul etmek istemese de o günden beri Levi'a dargındı. Belli etmemek için elinden geleni de yapıyordu ama bu kendisini daha çok yıpratıyordu.
Olanları Hange'ye döndüğü gün anlatmıştı. Tabii Lena yine beklediği sakin tepkiyi alamamıştı. Hange Levi'a son derece sinirlenmiş odasını basmaya gitmişti. Şanslılardı ki Levi o sırada odasında değildi.
Yine de Hange'nin içindeki aslan yatışmadı ve 4 gün boyunca Levi ile konuşmadı. Lena bunu komik bulmuştu. Hange heyecanla aklına geleni söylemek istediğinde Levi'a bakıyor sonra kafasını geri çeviriyordu. Hange için zor 4 gündü. 4. günde Levi ile konuşmuş ve bir şekilde sakinleşmişti. Lena onların ne konuştuğunu öğrenememişti.
Keşif birliği ayrıldığında gözlerini acemilere çevirdi. Eren garnizon askerinden biri ile konuşuyordu. "Ne pahasına olursa olsun devleri yeneceğim" dediğini duydu Eren'in. Bazen bu hırsı Lena'yı korkutuyordu.
Askerlerin bu güzel gününde bölüm seçmeleri için başka bir şehire gidilmişti. Bu yüzden de Lena 3 gündür ailesini göremiyordu. Yürüdü ve bir kafede oturan askerlerin yanına oturdu. Onlarla arkadaş misali oturdu ve konuştular. Hepsi heyecanlı gözüküyordu.
Lena gülümseyerek onlara bakıyordu. O da bu zamanlardan geçmişti ancak onlar kadar mutlu değildi. Ailesi ona Askeri İnzibat'a katılması için baskı yapıyordu. Lena kararını vermişti ancak ailesine bunu söylediğinde yüzlerinde oluşacak ifadeden korkuyordu. Gün boyu tedirgindi Lena. Bunları düşünmenin faydası yoktu.Şu an ailesi ile mutluydu.
Lena'nın dikkatini aniden çıkan gürültülü bir ses dağıttı. Lena sese baktığında surda delik açıldığını gördü ve hızla ayağa kalktı. Tekrar mı yaşanacaktı aynı felaket? Neden bu sefer hissedememişti.
"Sevdiklerini koruyorsun" diye bir ses duydu aklından.
Babası ona böyle demişti değil mi? Sur Maria da ailesi vardı. Onlar için mi hissedebilmişti? Ama buradaki insanlar da önemliydi nasıl hissedemezdi?
Askerler hızlıca ayağa kalktı. Lena onlara döndü. Panik anında olayları gözlemleme yeteneği sayesinde hızlıca mantıklı kararlar alabiliyordu. "27. Tim siz hızlıca insanları tahliye edin. Herkesin güvende olduğundan emin olun. İçeri giren insanların yakınındaki devleri öldürün." Hepsi Lena'nın emriyle harekete geçerken Lena diğerlerine döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lover for Blue / Levi×Okuyucu
FanfictionLena Arlert 23 yaşında onbaşı ve yüzbaşı Hange'nin yardımcısı. Levi Ackerman 25 yaşında yeraltında yaşayan bir suçlu iken komutan Erwin'in onu keşif birliğine alması ile başlayan hikaye. Spoiler olacaktır aot ile olay akışı aynıdır. Bazı kısımları d...