Lena Arlert 23 yaşında onbaşı ve yüzbaşı Hange'nin yardımcısı.
Levi Ackerman 25 yaşında yeraltında yaşayan bir suçlu iken komutan Erwin'in onu keşif birliğine alması ile başlayan hikaye.
Spoiler olacaktır aot ile olay akışı aynıdır. Bazı kısımları d...
Anlamadığınız şeyler olursa buradan sorabilirsiniz 💫🦋💫
Lena uyanabilceği en kötü şekilde uyanmıştı. Abisinin ölümü görmüştü tekrar. Birliğe 13 yaşında katılmıştı ve 3 yıl eğitim görmüştü Lena abisi gibi. Ancak abisi ikinci seferinde ölmüştü. Lena 16 yaşına geldiğinde kendine çok yüklenmeye başlamış ve kendini geliştirmişti. 2 sene de güçlü bir asker olmuştu.
18 yaşında Sur Maria'daki çoğu insanı kurtarabilmesini yaptığı sıkı çalışmalara borçluydu. Şimdi 23 yaşındaydı ve o zamanlar ki gibi aksiyon dolu şeyler yaşamıyordu. Kabusları ara vermişti ama görünüşe bakılırsa tekrar dönüyordu.
Lena bunun son zamanlardaki duygularından olduğunu düşündü. Babasını çok kafaya takıyordu ve çok hassaslaşmıştı. Sevdiği herkese bir şey olacak korkusu kalbini sıkıştırıyordu.
Hange ile evine gideceği için erken uyanmıştı. Ve Levi ile de suçlu avına çıkacaklardı. Derin bir nefes aldı ve yataktan kalktı. Bol bir sweat tişört ve dizlerinin üstüne gelen bir etek giymişti. Son kez ayna da kendine baktı ve saçlarını yarım bir şekilde topladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y/N) : Buna benzer bir şey.
Odadan çıkmadan saati kontrol etti. Saat sekizdi. Lena vaktinden yetişebileceğini düşündü zaten çok oyalanmayacaklardı. Odasından çıkıp üst kata Hange'nin odasının önüne geldi ve kapıya tıklattı. İçeriden ses gelmedi ama kapı açıldı.
Lena, Hange'nin uykusuz haline ve odanın dağınıklığına bakarak gözlerini devirdi. Odaya girdi ve bazı kıyafetleri toplamaya başladı. "Ne kadar toplu bir odanız var Yüzbaşı." dedi iğneleme yaparak. "Bu kadar toplu ve düzenli olması sizi rahatsız etmiyor mu?"
"Gerçekten toplu mu duruyor?" dedi Hange şaşkınlıkla. Lena ona güldü. "Güzel gözüküyorsunuz Onbaşı" dedi Hange. Kafasını kaldırıp Lena'ya baktı ve kaşlarını çattı. Kıza yaklaştı eliyle çenesinden tutup kaldırdı. "Lena sen ağladın mı? Neden gözlerin kızarık?" dedi şaşkınlıkla.
Kabus gördüğünü söylerse Hange ilaç içermeye zorlayacaktı. "Yorgunluk dörtgöz, yorgunluk ve uykusuzluk." dedi Lena. "Zamanla geçer kızarıklığı hadi geç olmadan gidelim." Hange'nin kolundan tuttu ve odadan çıktılar.
Dış kapının önünde birliğin doktoru Bay Fudo duruyordu. Hange onunla konuşmuş olmalıydı. 30 yaşlarındaki doktor iki kadına da selam verdi ve yürümeye başladırlar. Lena bildiği kadarını doktora anlattı. Evlerinin önüne gelince kapıyı Anka açtı. Kardeşini karşısında görmesiyle sevindi ve sarıldı.
Lena'yı üniforma kıyafetleri dışında çok görmezdi ailesi. Bu yüzden Lena'ya dikkatlice bakıyordu. "Aman Tanrım, illagal bir şey olmalısın. Sen hâlâ nasıl bekar olabiliyorsun anlmıyorum." dedi Anka.
"Keş şunu beni utandırıyorsun" dedi ve arkasını döndü. "Hange ile zaten tanışıyorsunuz." Hange ve Anka birbirine selam verdiler. Anka Hange'nin yanında duran adama baktı. "Bay Fudo da birliğimizin doktoru. O da babamın durumuna bakmak istedi."
