裏切る

69 7 12
                                    

Minho intihar etmek istemişti. Boş boş dururken aklına gelmişti bu. Kimse kendisini görmezken karanlık gecede kendini yok etmek istemişti. Bunu sadece nasıl olduğunu bile anlamazken babasının dediklerini yapmamak için yapıyordu.

Aniden omzunda hissettiği elle korkuyla arkasına döndü. 

Jisung başını iki yana sallayarak 'Yapma.' demeye çalışıyordu. Jisung'ı göre Minho, bunu asla beklemediği için sersemlemiş ve düşecek gibi olmuştu. Jisung tutmasa gidecekti.

"Seni ilgilendirmez tamam mı? Defol." Jisung, Minho'nun çıktığı yüksek duvara çıktı. Tam Minho'nun yanında duruyordu şimdi. "Ne yapıyorsun?" Jisung bir tepki vermeden etrafı izliyordu. Bir kaç adım atıp ayakkabılarının yarısının boşluğa bakmasına izin verdi. "Düşeceksin!" Jisung gülümsedi ve kağıt alıp zorda olsa bir şeyler yazdı.

'Bunu yaparsam düşmüş olmayacağım, atlamış olacağım. Sende bunu yapmak istemiyor muydun?' Minho'nun gözleri doldu.

"Atlama... Sen ölürsen kim yaşayacak? Lütfen geri gel." Minho çok korkuyordu Jisung'ın atlamasından. "Geri gelsene!" Minho'nun aklında dolanan anılar daha da çok ağlamasına sebep oluyordu. Uzanıp Jisung'ı elinden kendine çekti.

Jisung neden böyle ağladığını anlamamıştı. 'Ne de olsa benden nefret ediyor. Neden bunu önemsiyor?' diye düşündüğünü düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Jisung, 'Acaba bir sorun mu var?' diye düşünmüştü.

Minho biraz önceki gibi boş bakmıyordu aşağıya. Sanki aşağıya atlamış biri vardı da, Minho onun bedenine bakıyordu. Jisung onun baktığı yere baktığında hiç bir şey görememişti.

Oldukları pozisyon biraz değişikti ve henüz fark etmemişlerdi. Jisung Minho'ya yapışmıştı. Minho Jisung ellerini tutuyordu. Atlamasın diye kendine çekince iki elini birden tutup göğsüne yaslamıştı. 

Minho Jisung'ın yüzüne baktı. Jisung'da ona bakınca göz göze geldiler. Minho Jisung'ı kendisine çevirip yavaşça sarıldı. Jisung bu hareketine daha da çok şaşırmıştı.

Minho çok garip davranıyordu. Bir zorbalık yapıyor, bir yavru kedi gibi davranıyordu. 

"Atlayamazsın..." Sımsıkı sarılmıştı Jisung'a. Jisung sıcakladığını fark etmeye başladı. Minho'ya bu kadar yakın olmak kalbine hiç iyi gelmiyordu.

"Hey Jisu-" Hyunjin, Changbin ve Soojin Jisung'ı binanın tam uç yerinde görünce korkuyla buraya gelmişlerdi. Hyunjin gördüğü görüntüyle konuşamamıştı. Jisung sessiz olun anlamında elini kaldırdı.

Jisung'da kollarını yavaşça Minho'ya sardı.

Soojin, Hyunjin'in bir karış açılan ağzını çenesine vurarak kapattı. Şaşkınlık gizlenecek gibi değildi bu görüntü için.

Jisung Minho'nun saçlarını okşarken Minho'nun daha da sakinleştiği ve iyi hissettiği belli oluyordu. Hava çok soğuktu ama ikisi ateş gibi sıcaktı.

👨‍❤️‍💋‍👨

"Minho'ya dün ne olmuştu Jisung? O hiç benim tanıdığım Minho değil. Ortaokuldan beri tanıyorum onu, o Minho'yla bunun alakası bile yok!" Minho şu an birilerine emrivaki yapmakla meşguldü. 

"Gerçekten ya, hiç öyle birine benzemiyordu. Dün bildiğin benim kankama sarıldı ve tüm gece ağladı neredeyse. Merak ettiğim şeylerden biri de Jisung'ın kolları arasında mayışınca onu gelip alan kişi kimdi? Çok soğuk ve sert görünümlü biriydi. Resmen Minho'yu uyurken dövecek gibi baktı be." Soojin Hyunjin'in sorusuna karşı biraz düşündü.

Give Me Hope So I Don't Die || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin