Kurtun Dilsizi

🌙1- Kabuğu Sızlayan Yaralar -

Öncelikle herkese merhabalar bildiğiniz gibi kitabı düzenlemeye aldım uzun bir süre wattpatde aktif olamadım kitap bana göre seksen bin küsüre göre yetersizdi bir sürü yazım hatası vardı kurgumu beğeniyordum ama bir türlü olay akışlarını beğenemiyordum yani olaylar
Yetersizdi bende kitabın kurgusunu biraz değiştirmeyi düşündüm yaklaşık 1 aydır kitaptaki eksiklerimi yakalamaya ve kurguyu yeniden düzenlemeye çalıştım hala eksiklerim var yazma işine daha yeni başladığım için kendi kalemimin yeni yeni farkına varıyorum bunların hepsinin size borçlu olduğumu düşünüyorum kitabımı okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum
Kitap imkansız bir aşktan esinildiği için işleri biraz zorlaştırdım sıradan kurtadam kurgusuna göre ileriki bölümlerde şaşıracağınız çok fazla yer olucak
İyi okumalar canlarım

Başlama tarihinizi buraya yazarsanız çok sevinirim
🌙

5 yıl önce;

Hava çok soğuktu. Genç kız yorgandan taşan çıplak ayakları ve ona küçük gelen kıyafeti yüzünden adeta tir tir titriyordu. Bunu ona söylemeyi düşündü sonra hemen aklındaki düşünceye sünger çekti söylediği zaman büyük ihtimalle yine acı çekecekti.

Onun yaptıklarını hatırladığında güçlükle yutkundu, dişleri zangırdamaya başladı hayır üşümemişti dişlerinin zangırdaması tamamen korkudandı zihnine düşen anılarla dudaklarından küçük bir hıçkırık firar etti. Tekrar karanlık odaya gitmek istemiyordu oradan çok korkuyordu o yüzden kurallara uyması gerekiyordu.

Hızlıca yatakta doğurularak göz bebeklerinde taşmak üzere olan yaşı sildi. O genç kızın ağlamasından nefret ederdi genç kız yakalanma korkusuyla yüzünü eliyle iyice sildi. Küçük ve çilli burnunu çekip odasını incelemeye başladı. Gözleri ilk önce rutubet kokan duvara kaydı ne kadarda odayı süsleyip duvarları renklendirmek istesede en son bunu yaptığında işin sonu kötü bittiği için cesaret edememişti.

Gözleri tekrar odada gezindiğinde bakışları küçük ve kırık olan yatağında son buldu bu kadardı işte sadece yatak ve dört duvardan ibaretti aynı suçluların bir arada tutulduğu yere benziyordu adı her neyse işte

Ayaklarını ısıtmak istercesine yorgana sürttüğünde dış kapının açılma sesini duydu. O gelmişti efendisi yatakta tedirginlikle geriye doğru giderek sırtını soğuk ve pürüzlü olan duvara yasladı

acaba yine yanında iğne yapan kişileri getirmişmiydi?
Yine canı yansın istemiyordu.

Koridordan odaya doğru gelen seslerle birlikte cılız bedeni iyice küçüldü acı çekmek istemiyordu tırnaklarını istemsizce avuçlarına batırdı kapıdan gelen kilit sesiyle nefesini tuttu kapının açılmasıyla ilk efendisini gördü yüzünde pis bir sırıtışla ona bakıyordu ne olduğunu anlayamayan genç kız korkmaya başlamıştı

efendisinin ardından gelen iğne yapan kişilerle dudaklarını kemirdi zihnini dolduran kirli anılarla gözleri yavaşça bulanıklaştı. Hayır şuan ağlamamalıydı karanlık odaya gitmek istemiyordu derin bir nefes aldı ve hissizce önündeki beyaz önlüklü kişilere baktı.

İki kişilerdi biri ilaçları hazırlarken diğeri genç kızın yanına yaklaşmaya başlamıştı bile eninde sonunda olucakları bildiği için acı çekmemek adına kolunu öne doğru uzattı.

Efendisi duvara yaslanmış keyifle onları izliyordu sonunda ilaçları iğneye boşaltan adam efendisine dönerek tedirgin bir sesle "bu seferki diğerlerinden daha etkili kızda hızlı hasara yol açabilir" dedi.

Efendisi keyifle kıkırdadı ve tiksindirici bir sesle "gebermesin yeter gerisi umrumda değil zaten kısa süre sonra onu terk edilmiş eski kulübeye götüreceğim, buralarda çok dikkat çekiyoruz patrona söylersiniz" dedi.