Mutli Burak -->
"Burak oğlum sabahtandır sana sesleniyorum dalmış gitmişsin yine" konuşan Yunus, Burak'ın en yakın arkadaşı. Yani ben öyle düşünüyorum çünkü daha çok üçlü bir gruptan oluşalarda Yunus ile Burak daha çok yakınlar.
"Ne oldu? Niye sesleniyorsun bi rahat bırakmadınız oglum! Kafa dinlemek istiyorum. " aramızda az mesafa olmamasına rağmen konuşmalarını gözlerimi dikip dinliyordum.
Sadece merak...
Başka ne olabilir ki zaten hıh.
"Hoca çağırıyor seni ödev yüzünden derse girmediğini düşünüyor tabii bunu dile getirincede sınıf alayla gülmeye başladi. kendi çapında espri yaptı ama neyse" son cümlesini sessiz daha çok kendine söylemişti.
Burak etrafında bir göz gezdirip gözlerimi gözlerine en son kitlediğinde utancımdan kafamı eğdim.
Yakalandın Zeynep...
Hayır yok öyle bir şey.
Tekrar yüzümü kaldırıp o tarafa baktığımda onu gördüm hala bana bakıyordu ama yüzünde anlamlandıramadığım bir öfke ile.
Seni anladı Zeynep...
Iç sesime ne kadar sövüp reddetsemde içimde bir kuşku olması beni de çileden çıkardı. Kim bir insana bakınca aşık muamelesi görür ki?
Onlari sadece meraktan izliyordum başka bir şey değil.
Burak hala buraya bakıp kalktığında bana doğru gelmesinden korktuğum için kalkıp sınıfa doğru yürüdüm.
Çantamı alıp gitmeliydim eve...
🌱
Bazıların Yuva dediği,
Bazıların ev dediği,
Bazılarınsa başını koyacak bir sığınak.Evimdeydim ben Yuva değil ama sığınak gibide değildi sadece evdi işte.
Günlüğümü çıkarıp bugünü deftere geçirdim tabii ki daha çok önemli yerleri.
Burağı mesela o kahve rengi gözlere bakıp dalmak istiyorum uzaklara az da olsa kendimi bu dünyadan soyutlamak istiyorum.
Beni hayata tutan tek şey belki Burak olabilir de. Bunu hala çözmüş değilim.
Ne bir arkadaş ne de bir aile. Arkadaşım yok ama bir ailem de aile sıcaklığı yok.
Hayır tabii ki benim de herkes gibi ailem vardı ama bir o kadarda başkaları gibi ailem yoktu.
Onları hayata bağlayan işleriydi.
Babam makine mühendisliği okuyup şu anda bir şirkette çalışıyor.Annem ise kendinden dahi haberi olmayan evden işe işten eve gidip gelen bir diş doktoru.
Maddi durumumuz gayet iyiydi ama genelde çok çar çur etmeyiz denilebilirdi. Annemin maaşı çok olmasada babamınki kadar anneminki birikim yaparken babam iki ayda bir yarısını bağış kurumuna bağışlıyordu.
Babam tırnağı ile kazayıp buralara gelmişti büyük babam zengin biri değilmiş babamdan dinlediğim kadarıyla buna rağmen annemin hikayesi daha farklı bir halde tabii ki.
Annemin ailesi ne annemin iş hayatına ne de sevdiği adama saygısı varmış. Annemin hep şirketin başına geçmesini istemişler annemde sevdiği işi yapmak istiyormuş. Evliliklerine karşı çıktıklarinda ise annemi evlatlıktan men etmişler.
Babam tarafı ile itibatımız yok çok uzaklarda memlekette oldukları için... Annem deseniz itibatını kopardıktan sonra bir daha konuşmamışlar.
Kapının tıklatılmasıyla kafamı oraya çevirdim tabii ki evimizin en vazgeçilmesi Türkan Teyzeydi. Evimizde haftada 2 kere temizlik genelde de yemek yapar ve evde yatılı kalırdi aileden biri olmuştu artık.
Hayatta en sevdiklerimin arasında ismi var tonton teyzem benim, ela gözlüm...
"Yemek hazır kızım hadi aşağı gel" kafamı sallayıp ilk lavaboya uğrayıo elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim ve sofraya indim.
Sofrada ölüm sessizliği vardı arada ya annem olmazdı sofrada ya da babam... Ve o bu günlerden yine bir günü Babam yoktu sormak bile istemiyordum anneme.
🌱
Yatağımda oturmus telefonumda takılıyordum. Instagrama girdim ve neler olup olmadığına baktım.
Tabii ki kişisel hesabım yok! Sadece Fake.
Sadece meraktan bir iki kişiyi takip ediyordum ve okulun muhbircileri olan öğrencilerin açtığı 2 itiraf ve magazin paylaşımında bulunan sayfasından birini gözüm çarptı.
"BU DA NE!"
BÖLÜM SONU ♡
SİZCE ITIRAF VE MAGAZIN SAYFASINDA ZEYNEP NE GÖRDÜ?
CENK Mİ?
BURAK MI?
OY VERMEYI UNUTMAYIN ♡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KARANFİL
FantasyO Beyaz Karanfil gibi temiz ve çok masumdu, o herkesin okulda dilinde olup herkesten kötü muamelesini gören masum bir kızdı sadece. Ona umut veren ona zaferi tattırmaya çalışan en yakınından büyük darbeyi yedi. Daha önce kalbini herkes kırmıştı ama...