Four | Heather

208 26 132
                                    

Charles:
Aşırı utanıyorum
Çok üzgünüm
Çok çok özür dilerim
Ugh...aşırı utanıyorum
Beni engelle
Lütfen
Aman tanrım!

Erik:
Sakin olmaya ne dersin?
Özür dilemene gerek yok
Ayrıca seni engellemeyeceğim
Açıkcası hafif eğlenmiş bile olabilirim
İltifatın gururumu okşadı
:)

Charles:
AMAN TANRIM
BİRARAHERŞEYİBOKETTİMSANDIM
Her şey yolunda Charles
Oh

Erik:
Hskdhskshwjw
Şuan ki halini görmek için nelerimi vermezdim

Charles:
Bir şeye vermene gerek yok?
Aslında okula girmek üzereyim

Erik:
Koridora çıkıyorum şimdi

_________________
C H E R İ K
__________________

Charles hızlıca okulun merdivenlerini çıktı ve koridorun sonundaki Erik'i görmek için herkesi iteleyerek kendisine yol açtı. Koşarak tüm yolu geçti ve Erik'in üzerine atladı.

"Tanrım Charles! Eziliyordum."

"Ama ezilmedin?"

Charles Erik'i daha fazla bunaltmamak için hemen geri çekildi ve kolundan tutarak sınıfa soktu.

"Sana bir şey anlatmalıyım."

"Dün gece için ne kadar üzgün olduğunu mu?"

İkisi de sınıfın arka kısımlarındaki sıralarına oturdu.

"Onun için de üzgünüm ama hayır o değil. Son günlerde çok garip hissediyorum. Sana karşı alerjim olabilir mi?"

Erik bir anda kahkahayı patlattı.

"kesinlikle alerjin var Charles, git ön sıraya falan otur."

"Dalga geçme."  Dedi Charles göz kapakları kapanmamak için savaş verirken. Sandalyesini sola doğru kaydırdı ve Erik ile arasındaki mesafeyi kapattı. Kafasını Erik'in genis omzuna koydu ve gözlerini kapattı.

"Derste uyumayı düşünmüyorsun değil mi? Pek sana göre değil de." diye sordu Erik fısıldayarak. Nefes alış verişlerini Charles'ın rahatsız olmaması için yavaşlatmıştı (çok saçma anlattım bosverin)

"Aslında... sanırım bunu düşünüyorum." dedi Charles esnemeyle karışık bir sesle.

"Hâlâ dersin başlamasına on iki dakika var. Bu kaçmamız için yeterli bir süre."

Charles kafasını kaldırdı ve Erik'e döndü.

"Kaçamayız. Okulu asmaya iznimyok." dedi kısık bir sesle. Uykulu halde sesi nezle olmuş gibi çıkıyordu.

"Kuralları çiğneyebiliriz, öyle değil mi?"

"Katı bir ailen varsa hayır."

"Son on dakika." Dedi Erik "Charles, sadece bir günlüğüne gençliğini yaşa, zincirleri kır."

Charles düşünüyormuş gibi görünürken ani bir kararla sandalyesinden kalktı ve çantasını eline aldı. "Geliyor musun?"

milky wilky | cherikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin