𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️

10.Gün/Son Gün (2/2)

-Oy vermeyi unutmayin💕, iyi okumalarrr

Son gün, öğle saatleri. Bakugou ve Izuku ile birlikte...
Odaya tıkıldıkları andan itibaren dakikar hatta saatler geçmiş ve en sonunda saat öğleden sonra 15.00 olmuştu fakat Izuku ve Kacchan hala odadan çıkamamıştı. Izuku gergin gergin Kacchana napıcağını bilemeyerek bakıyor ve sonra da derin bir nefes alıp veriyordu. Artık cidden Kacchan ile birşeyler konuşması gerekiyordu ve oda bunun farkındaydı ama tek yapabildiği karşısındaki bedene alık alık bakabilmekti ya. Çok bozuluyordu morali.

İkisinin saatler boyunca tek yaptığı birbirine bakmak ve arada odanın içinde bulunan tuvalete gitmek olmuştu. Onun dışında karşılıklı olarak oturup birbirlerine boş boş bakıyorlar ve gözlerini kırpmadan birbirlerini inceliyorlardi. Bu artık ikisi içinde yorucu olmaya baslamıştı ve birinin artık uzun zamandır kapalı duran ve açılmaya tenezzül bile edilmemiş o konuları açması lazımdı. Ve tabikide bunu yapıcak olan Izukuydu, çünkü o Kacchanın aksine aşk konusunda cesaretliydi ve hislerinden kaçmaya çalışmamıştı.

Kacchandan hoşlandığının oda farkındaydı ve dönüt alabiliceğinide Mina sayesinde anlayabilmişti. Mina çünkü 1-2 gün önce ona Bakugou ile ilgili çok sey çınlatmıştı ve buda birşeylerden emin olmasına sebep olmuştu. Bu yüzden artık bugün bu işi burda bitiricekti, çünkü Izuku bunun için gerçekten kararlıydı.

İkisi birbirlerine boş boş bakmaya devam ederken en sonunda Izuku dayanamayarak öksürmüş ve bi anda kaşlarını çatarak ayağa kalkmıştı. Ya şimdi ya hiçti. Sonuçta bu odaya boşuna tıkılmamışlardı. Bugün kesinlikle Kacchan ile konuşması gereken gündü.

Bi anda Izuku ayaklanınca Bakugou ne olduğunu anlamaz bi biçimde Izukuya bakmıştı. Herhalde tuvalete gidicek diye düşünürken bi anda üzerine doğru yürüdüğünü fark ettiğindeyse duraksamıştı. Neden dibine doğru geliyorduki? Birşey diyicekse tam karşısında bakışıyorkende diyebilirdi.

Izuku en sonunda dibine doğru geldiğindeyse o bi anda nolduğunu anlamadan Izuku zorla onu kaldırmış ve en sonunda aynı boyda karşı karşıya getirmişlerdi birbirlerini. Izuku o kadar dibine girmiştiki artık aralarında bulunan mesafe resmen bir dudak kadardı. İkisinden biri diğerine biraz daha yaklaşsa öpüşüyorlardı çünkü.

Izuku ikisini göz göze dip dipe getirdiğindeyse gene dikkat çekmek amacı ile öksürmüş ve Kacchana derince bakmaya baslamıştı. Artık bazı kapalı defterlerin açılma zamani gelmişti.

"Sencede artık konuşmamızın zamanı gelmedi mi Kacchan? Kac gün geçti, birbirimizden kaçarak biryerlere varamayız."
Izuku'nun hafif gerginlikle dediği şey ile Bakugou'da gerilmişti.
"Oi Deku! Benden tam olarak n-neyi konuşmamı istiyorsun."
Sert cıkışarak dediği cümlede bi anda kekelemesiyle kaşlarını çatmıştı ve hafifçe kızarmaya baslamıştı. Ne yani o Izukudan çekiniyor falan olamazdı değil mi? Ne komik ama!

Izuku dediği şey ile kaşlarını çatarak ona bakmış ve bir anda bir elini duvara koymuştu. Madem Kacchan aralarındaki meseleyi görmezden gelmeye çalışacaktı, öyle olsun. Izuku da ona göstermesini bilirdi ya sonuçta.

Bakugou bi anda Izuku'nun elini duvara doğru koyup uzatmasına şaşırmıştı. Amacı neydi bu çocuğun? Herhalde cesaret hapı falan yutmuş olmalıydı. Durduk yere neyin haraketleriydi bunlar.

Bakugou ilk önce kaşlarını catarak bakmış, daha sonra göz devirmişti. Gerizekalı Deku ile uğraşacak hali şuan yoktu. Eger biraz daha böyle durmaya devam ederlerse hiç iyi seyler olmayacaktı çünkü. Mina'nın yaptıklarının sinirini kendisinden çıkarmak istemiyordu çünkü...