4.Gün (1/3)

3.1K 285 154
                                    

-Merhabalar, uzun zamandır yb yazmadığının farkındayım ama bunun için hiç istek veyahut hevesim yoktu. Ama en sonunda kendimi toparlayabildim ve yazmaya başladım. <3 umarım bölümü beğenirsiniz.
-Kendimi aşırı rezil hissediyorum 😃😃 kullanıcıları karıştırdım bi tartışmaya engel olim derken kitapta offfff rezillik LÖDĞDÖDĞLD, çok utanıyorum...

-Tartışıcaksanızda kaba dille yorumlarınızıda artık düşünmeden silerim ve bu devam ederse ve bir şeyler çığırından çıkarsa gerekirse engellerim çünkü kimsenin kalbi kırılsın istemem. Bundan sonra böyle yapıcam haberiniz olsun lütfen. Sonra yazar niye yorumumu sildi noluyor falan demeyin bana. Tahammülüm olmuyor böyle şeylere. Bi zahmet küfür kullanmadanda konuşabilceğinizi düşünüyorum başkalarıyla 😃. Ama birisi size küfrettiysede buna karşılık vermeniz en doğal hakkınız ona birşey yapmam. Bilmem anlatabildim mi...
-İyi okumalar 🤍. Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.

Dördüncü gün, sabah saatleri, okulda
     Tirübünlerde oturmuş olan İzuku esnemelerine bir türlü engel olamıyordu. Nerdeyse heryeri sebepsiz bir biçimde ağırıyordu ve buda ikide bir olduğu yerde kıpırdanmasına sebep oluyordu. Bundan aşırı rahatsızlık duyuyordu evet ama yapacağı bir şey yoktu. Katlanması gerekiyordu...

Bugün diğer sınıf ile yapacakları bir antrenman olduğundan dolayı sabah saatleri hemen sahaya gelmişlerdi. O dün yaşananlardan ve öğrendiği şeylerden sonra antrenmana katılamayacağı için trübünlerde oturuyor ve diğerlerinin antrenman yapışını izliyordu. Kendini tembel gibi hissediyordu kesinlikle... En kısa zamanda oda aralarına katılmalıydı ama bu önündeki 6 güne kadar pek mümkün görünmüyordu. Katlanmalıydı...

Bakugou ile beraber uyumaya devam ediyordu ve bu bazen onu rahatsız etmeden edemiyordu. Ondan nefret eden çocuk neden birden onla beraber yatmaya başlamıştıki. Bakugou konusunda kesinlikle gel git yaşamadan duramıyordu. Ama kendisinde aptaldı tabi. Bakugou'nun neden kendisine birden böyle davranmaya başladığını anlayamıyordu, ki göremiyordu o, bu birden gelişen bir şey değildi. Son 2 aydır Bakugou kendisine karşı garipti...

Bir ihtimal veriyordu İzuku buna, kız olması nedeniyle. Sonuçta kendisinden nefret eden çocuk 3 gün içinde kendisi ile aynı yatağa yatıyor ve kendisine normal davranmaya başlıyordu. Gözlerini devirdi İzuku. Bunun altında başka anlam olamazdı. Kesinlikle.

     Peki bu nası mı aklına gelmişti. Sınıfında yanlışlıkla ondan habersiz yapılan konuşmaları duymasıyla tabikide... Duymamış olupta kendini kandırmayı isterdi ama işte...

Trübünlerde oturup delice düşüncelerine daldıktan sonra duyduğu Mineta'nın sesi ile hemen oraya doğru bakmaya başlamıştı.
"MİDORİYA BENİ İZLE BENİ, BAK BAK BAK NASI HARİKAYIM."
Gülerek Mineta'nın olduğu yere baktığında hemen antrenman yaptığı karşı sınıftaki çocuğun onu yenmesi ile dahada gülmeye başlamış ve önlenemeyecek bir krize girmişti. Mineta kesinlikle salağın tekiydi.

     Mineta'ya karşılık olarak gördüm diye cevap verip gülmeye devam edincede olduğu yerde sızlanıyordu Mineta.
"rezil oldum gene dimi, sen beni niye yendinki lan. HANİ KONUŞMUŞTUK BUNU."
Karşısındaki çocuk Mineta'nın dedikleri ile omzunu silkmişti.
"Seni kandırdım, senin beni yenmene hayatta izin vermezdim."
Çocuğun böyle demesi üzerine Mineta daha çok sızlanıp hayıflanmaya başlamış ve ordan çocuğun yüzüne tükürüp ayrılmıştı. Kız düşürücekti işte ne güzel ama bu çocuk tüm olanları mahvetmişti!

     İzuku yaşanan olayları seyretmeye devam ederkende sırıtışını bir türlü bastıramıyordu. Mineta gerizekalıydı kesinlikle. Kız avlamak adına türlü türlü şekillere giriyordu.

     Kendisinde aralarına katılmayı çok ama çok istiyordu. Bir quirk yüzüne 10 gün boyunca gücünü kullanamayacak olması çok ama çok acıydı. Her aklına geldiğinde üzülüyordu bunlara, ki her zaman aklındaydı. Ama 6 gün, sabretmeliydi ve sabırlı olmalıydı. Sabır herşeyin anahtarıdır derlermiş sonuçta.

     Birden tam yanına geldiğini hissettiği beden ile sağına dönmüş ve yanına oturacak olan Todoroki'yi görmüştü.
"Yanına oturabilmem sorun olmaz dimi?"
"Yok yok otur otur."
Todoroki yanına oturuncada aralarında kısa süreliğine bir sessizlik hakim olmuştu ve bu sessizlik Todoroki'nin hayıflanması (?) ile bozulmuştu.
"Keşke senin yerinde olsaydımda burda oturup yaşanan kaosları izleyebilseydim..."
"Kız olmak mı istiyorsun yani?..."
"Kız olmak benim umrumda olmazdı o zaman. Sonuçta olanları izleyebilceğim güzel bir yerim var."
Todoroki'nin böyle demesi üzerine kaşlarını çatıp ona bakmış ve uzun bir süre tuhaf tuhaf bakışmayı sürdürmüşlerdi beraber.

     Todoroki'de son zamanlarda anlamadığı bir şekilde daha kaos seven biri haline gelmişti ve bu onu korkutmuyor değildi. Todoroki gibi biri böyle bir hale geldiyse dünyada kesinlikle her türlü felaket olabilirdi.

Biraz daha sessizce beraber durup antrenman yapanları izledikten sonra Todoroki birden ayaklanmış ve ardından İzuku'yuda kendisiyle birlikte ayağa kaldırmıştı.
"Gel gerçekten güçlerini kullanabiliyor musun yoksa kullanamıyor musun test edelim."
Daha birşey demeden antrenman yapılan bölgeye doğru sürüklenmeye başlayınca derin bir nefes aldı. Hayırlısı olsun diyerek dua ederekten...

-Umarımmmm bölümüüüü beğenirsinizzzzzz, muahhhhh öptümm
-Bölümün diğer iki partınıda yakında atarım 🤍. Kitapla ilgili sorularınız veyahut herhangi bir fikriniz veya aklınıza takılan birşey varsa sorabilirsiniz.
-Kendinize iyi bakın <3.

𝟏𝟎 𝐃𝐚𝐲𝐬 ¦ 𝐁𝐚𝐤𝐮𝐝𝐞𝐤𝐮 ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin