"Evet her şey hazır değil mi"Elimde ki yüzük kutusunu stresten sıkarken taehyunga bakarım.
"Evet jungkook yüzüncü kez evet hadi git artık geç kalacaksın."
"Tamam tamam bana şans dileyin."
Heyecanla evden çıkıp jiminin stajyer olarak çalıştığı okulun önüne gelirim.
"İşte benim güzel sevgilim geliyor."
Heyecanla jiminin yanıma gelmesini beklerim.
"Jungkook senin gelmeni beklemiyordum bir şey mi oldu."
"Sevgilimi görmem için bir şey mi olması lazım."
Sıkıca minik sevgilime sarılıp uzunca boynundan öperim.
"Boş musun bir seyler yapalım."
"Aslında sevgilim arkadaşlarıma söz vermiştim. İstersen sende gel bizimle hmm olmaz mı çok eğlenceli olur."
İşte bu beklenmedik bir olay. Gün batmadan orda olmamız gerek ah siktir ya şimdi ne yapıcam.
"Bak civcivim sen arkadaşların ile takıl ama saat tam 7 de benim yanımda ol tamam mı."
Uzunca dudağından öpüp geri çekilirim.
Bana o taptığım gülüşünü hediye edip tatlıca kafasını sallar.Arkadaşları ile yürümeye başladığında arkasından el sallarım.
"İyi eğlenceler."
Tamam moral bozmak yok jungkook gidip biraz daha hazırlık yaparım en azından.
*aksam saatleri*
Tamam moral bozmak var.
Kolumda ki saatime bakarım tam olarak saat akşam 10 a geliyor gerçekten çok iyi.
Daha kötü ne olabilir ama öyle değil mi.
Gök gürültüsü ile başlayan yağmuru saymazsak daha kötü bir olamaz tabi ki.
Elimde ki çiçekleri banka koyup eve ağır adımlarla yürümeye başlarım.
Aaaa ağlamıyorum canım ne ağlaması gözüme ekilmek kaçtı.
Ama gerçekten jiminden bunu beklemiyordum yani en azından beni unutmasını beklemiyorum.
Avcumun içinde ki yüzük kutusuna bakarım.
Bu iyi bir fikir mi.
"JEON JUNGKOOK."
arkamdan gelen bağırış ile olduğum yerde dururum.
Sırtıma atlayan bir adet Park jimin beklemiyordum açıkçası.
"Cok çok özür dilerim *hıçkırık* işler planladığım gibi gitmedi *hıçkırık* telefonumu da kaybettim *hıçkırık*
Bana kızgın olma lütfen"Jimini sırtımdan indirip ona doğru dönerim.
Sıkıca sarılırım.
Demin buna kim kötü fikir dedi onu bulup dövücem gerçekten.
"Tamam güzelim sakin ol ve ağlama tamam mı."
Biraz geri çekilip yağmurun altında olmamıza rağmen yüzünde ki yaşları silerim.
"Bu tatlılıkla ben sana nasıl kızgın olabilirim ki."
"Hadi eve gidelim jungkook titriyorsn resmen."
Hayır hayır bugün yapman lazım jeon hadi aslanım başarırsın sen
Tek dizimin üstüne oturup elimde yüzük kutusunun kapağını açıp jimine dogru uzatırım.
"Sayın civciv bey bu pasaklı tavşanı eşin olarak kabul edip soyadını jeon olarak değiştirmek ister misin?"
Jimin şok içinde kalmış bir şekilde bana bakmaya başlar.
Daha güzel bir teklif daha güzel bir teklif.
"Jimin benim güzel bebeğim, şu hayatta yaşamam için tek sebebim. Seni o kadar çok seviyorum ki kelimelerim cümlelerim kifayetsiz kalıyor sevgimin yanında. Seninle evimiz olsun çocuklarımız olsun istiyorum sevgilim."
Derin bir nefes alıp gözlerinin içine bakmaya başlarım.
"Benimle evlenip sonsuza kadar bu pasaklı tavşanla birlikte olmayı kabul eder misin."
Jimin ağlamaya başlarken birden üstüme atlar ve onunla birlikte yere kapaklarınız.
"Evet jungkook seninle evlenirim."
Sıkıca bana sarılmaya devam eder.
Gülümseyip yanağından öperim.
"O zaman hadi evimize gidelim."
Veeeee şükürler olsun bir tane kitabımı tamamlayabildim baya sonradan attım bu bölümü okunması 1 filan olabilir
Ama bu pek umurumda değil yaptığım bir işi bitirmek şuan çok iyi geldi.Umarım beğenirsiniz okuduğunuz için teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jealous (Tamamlandı)
Roman d'amourjk:bir kıza çıkma teklifi ettim. jm:oh üzgünüm jk:neden jm:sanırsam hayır dedi. jk:hayır, evet dedi jm:waow kızın adına üzüldüm. jikook iki yakın arkadaştır. Fakat bir kıskançlıkla işler değişmeye başlar.