With Castiel

512 15 4
                                    

Çeviri olmayan ikinci bölümüm. Tumblrda Cas meleğimle ilgili hayal et bulamadım vee kendim yazmaya karar verdim umarım güzel olur.

Dean ve Sam'in bağırarak kavga etmelerine daha fazla dayanamadın ve ayağına inekli panduflarını geçirip olaya müdahale etmeye gittin.

"Geyik ve Sincap! Yine neden kavga ediyorsunuz? Sizin yüzünüzden güzellik uykumu bozdum." Dean sana doğru birkaç adım atıp işaret parmağıyla Sam'i gösterdi.

"Bu rapunzel kılıklı koca ayak son kalan biramı içti." Yaptığı benzetmeye ve Sam'i sana küçük bir çocuk gibi şikayet etmesine gülmeden duramadın. Dean gülmene bozulmuş olacak ki kollarını göğüsünde birleştirip somurtarak kendini koltuğa attı.

"Tanrım! Dean fazla abartıyor Y/N. Ona markete gidip 10 tane bira almayı teklif ettim ama o son biraya kafayı takmış durumda." Beyin yaşları toplamı 12yi geçmeyen adamlara bakıp derin bir iç çektin. Onları kardeşin gibi sevsen de bazen katlanmak zor oluyordu. Aklına gelen sinsi fikirle yüzünde şeytani bir gülümseme oluştu.( Meşhur Luci gülümsemelerinden fkcmfkfk)

"Neden Cas'e dua edip birkaç bira alıp gelmesini söylemiyorsunuz?" İki adamın da yüzünde seninkinin aynısı olan gülümsemeden oluştu.

Dean gözlerini kapattı ve Castiel'e dua etmeye başladı.
"Hey Cas! Dostum şu an sana çok ihtiyacımız var. Vampir avlamaya gitmiştik ve adi vampirler bizi tuzağa düşürüp Y/N'yi kaçırdılar. Beni duyuyo-" Aniden odanın ortasında beliren Castiel ile sözü yarıda kesildi. Arkası sana dönük olduğu için seni göremedi ve içindeki korku ikiye hatta bine katlandı.

" Dean o iyi mi?! Tanrım küçücük bir kıza nasıl sahip çıkamıyorsunuz? Vampirlerin yuvası nerede? LANET OLSUN KONUŞSANA!" Hepiniz Cas'in davranışlarına şaşırmıştınız ve olduğunuz yerde donmuştunuz.

Onu daha fazla korkutmak istemediğin için yaklaşıp omzuna dokundun ve sana dönmesini sağladın. O ana kadar gözlerinin dolu olduğunun farkında değildin. Bir melek senin için endişeleniyordu ve gözleri doluyordu.

Castiel ile pek yakın değildiniz aranızda sebepsiz ve anlamlandıramadığınız bi mesafe vardı ama bu ona aşık olmanı engellememişti. Burada Cas'ten bahsediyoruz canım. Tabiki de ona ilk görüşte aşık olmuştun. O çok nazik, iyi ve açıkçası fazlasıyla saf biriydi.

Seni görmenin verdiği rahatlık hissiyle gözlerini kapattı ve göz pınarlarından akmak için sebep arayan bir gözyaşı bağımsızlığını ilan edip yanağından süzüldü. Sen ne olduğunu anlamadan kolları belini sardı ve bedenini kolları arasına hapsetti.

"Tanrıya şükür! İyisin. Çok korktum sana bir şey olucak diye. Bir dakika! Bana yalan söylediniz!" Cümlesini bitirince hızla senden ayrıldı. Açıkçası bu kadar büyük bir tepki beklemediğiniz için Cas'e sadece birkaç bira için böyle bir yalan söylediğinizi söylemeye diliniz varmıyordu. O çok hassas biriydi. Ona bunu söylediğinizde muhtemelen sizinle bir hafta konuşmayacak ama başka çareniz yok. Sam açıklamak için ağzını açtığında onu elinle susturup sen konuşmaya başladın.

"Biz çok özür dileriz Cas. Bu kadar endişeleneceğini düşünemedik ve böyle bir aptallık yaptık, daha doğrusu ben yaptım. Hepsi benim fikrimdi. Seni bira almaya göndermek için... Yani demem o ki küsüceksen bana küs geyik ve sinacapın hiçbir suçu yok." Dean ve Sam onları savunmana şaşırmıştı ama üstelemediler. Cas'in yüzündeki hayal kırıklığı rahatlıkla görülüyordu aniden ortadan kaybolmadan önce "Sorun değil." dedi ve ışınlandı.

"Şu an kendimden nefret etmem normal mi? Sonuçta ben harika bir insanım." (Awsome Dean)
Dean'in söylediklerine göz devirdin ve ayaklarını yere sürüye sürüye odana çıktın.

○ MULTIFANDOM IMAGINE●Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin