Not: Çeviri değildiir. Hâlâ yazmada çok iyi değilim o yüzden mantık hataları ya da yazım hataları olabilir affedin🙏🏻
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Cullen malikanesinde günlük koşuşturma başlamıştı. Esme, koltukta yayılan Emmet ve Jasper ikilisinin yanına gidip kafalarına hafifçe vurdu.
Esme: Hey! Okul için hazırlanmanız gerekiyor.
Emmet: Hadi ama Esme. Liseyi neredeyse yüz kez bitirdik artık gitmemize gerek olduğunu düşünmüyorum.
Carlisle: Söylediğin doğru olsa da kasabadakilerin dikkatini çekmek istemeyiz değil mi çocuklar?
Emmet ve Jasper bıkkınlıkla koltuktan kalkıp hazırlanmaya gittiler. Sen, salonda olanları bıkkınlıkla izlerken arkandan sinsice yaklaşan Alice'in aniden sarılmasıyla yerinden sıçradın.
Alice: Korkutmak istememiştim üzgünüm Y/N
Ona zorla gülümsemeye çalıştın ama Alice, seni bunun gerçek bir gülümseme olmadığını bilecek kadar iyi tanıyordu.
Alice: Bir sorun mu var?
Y/N: H-hayır. Sadece biraz yorgunum.
Aslında çok korkuyordun ama Alice'in endişelenmemesi için bir şey söylemedin. Korkmanın sebebi Carlisle'nin seni bugün vampire dönüştürecek olmasıydı. Yaklaşık 3 yıldır Cullen ailesiyle yaşıyordun. Esme ve Rosalie, aileye ilk katıldığın anda vampire dönüştürülmeni istese de Edward ve Jasper onları ikna etmiş ve senin ne zaman istersen o zaman dönüştürülmenin daha doğru olacağını söylemişlerdi ve sen artık kendini hazır hissediyordun.
Merdivenlerden inen Edward'ı görünce içindeki korku kuş misali uçup gitmişti sanki. Yıllar önce Edward'ı gördüğün an ona ümitsiz bir aşkla bağlanmıştın. Ama aşkın hiçbir zaman karşılık bulamadı. Edward seni Alice ve Rosalie'den ayırmıyordu yani bir nevi kardeşi olarak görüyordu. Ya da sen öyle düşünüyordun. Ona aşık olduğunu sadece Alice biliyordu ve seni destekliyordu.
Edward aşağı indiğinde gözleri seni aradı ve mutfak tezgahına dayanmış şekilde önündeki pankeki yediğini görünce yüzündeki gülümsemeye engel olamadı. Sonra bugün dönüştüreleceğini hatırlayınca gülümsemesi soldu. Edward, senin kana susamış bir canavar olman düşüncesine katlanamıyordu. İnsan olmanın tüm güzelliklerini kaybedicek olman kalbini hüzüne boğuyordu. Seni son kez insan olarak görmenin tadını çıkarmak istiyordu çünkü biliyordu ki bir daha senin iştahla yemek yemeni, koşu yarışı yaparken vampir hızını kullandığında ona hile yaptığını söyleyip kaşlarını çatmanı göremeyecekti. En önemlisi sen uyurken odana gelip seni izlemenin, her nefes alıp verişinde çıkardığın seslerin verdiği huzuru ve mutluluğu bir daha hissedemeyecekti. Senin varlığın ona unuttuğu bir şeyi hatırlatıyordu. İnsanlığı...
Rosalie: Hey Edward, bugün küçük
Y/N'mizin insan olarak geçirdiği son gün. Bunun hatrına bir parti vermeyi düşünüyoruz. Ne dersin?Rosalie'nin sevinçle söyledikleri Edward'ı sinirlendirmiş görünüyordu.
Kaşlarını olabildiğince çattı ve bakışlarını salondaki herkesin üstünde gezdirdi en son senin gözlerine baktı ve çatılmış kaşları anında eski hâline döndü ama hâlâ sinirli olduğu belliydi.Edward: Y/N'nin ölümünü kutlamayacağım. Size iyi eğlenceler.
Kapıyı sertçe kapatıp evden çıktı. Edward için insanlığın ne anlama geldiğini biliyordun ama 'ölüm' gerçeğinin de gayet farkındaydın. Aileni geride bırakıp ölmektense kana susamış bir yaratık olmayı tercih ederdin.