Başlangıç

8 3 0
                                    

Hayır duvar açılmıyordu yok oluyordu. Az önce yumrakladığı, tekmelediği duvar gözlerinin önünde bir hologram kayboluyor gibi yok oluyordu.

"Dışarı çıkın genç devrimciler sizleri bekliyoruz."

Bu kimliği belirsiz sese uymak onu mahvetse de temkinli adımlarla çıkışa yöneldi.

Neyle karşılaşacağını merak ediyordu. İstemsizce dudağını ısırdı. Bunu korktuğumda çok yapardı. Hatta... Baş ağrısı hızla tüm vücuduna yayıldı. Kapının eşiğine düştü.

Hızla doğruldu. Neden hatırlamasını istemiyorlardı. Geçmişini bu kadar gizemli kılan neydi.

Dışarıda onun haricinde 30 kadar çocuk vardı. Hepsi onun gibi farklı renkte tulunlar giyiyordu.Yeşil,mor,siyah ve sarı renkli tulumlar vardı. Üzerlerinde sayılar beyaz ve kalın bir şekilde duruyordu.

Burası da beyazdı. Neydi beyaz renkle alıp veremedikleri! Bu oda çok genişti.Zorlasan 70-75 kişi rahat sığardı. Tavanı kubbe şeklindeydi.

Diğerlerini süzdü. Aşağı yukarı aynı yaşta olmalıydılar. Hepsi onun gibi şaşkın ve korkmuş vaziyetteydiler. Gözleri aralarından birine takıldı. Siyah uzun saçları boynunu kapatıyordu. Sarı renkli 9 numaralı tulumu biraz geniş gelmişti. Yüzü ince ve uzundu. Buradan bile şişmiş gözleri ve kızarmış burnu rahatça fark ediliyordu. Yanakları hafif pembeleşmişti. Elleri sıkmaktan kızarmıştı. Onu bir yerden tanıyordu. Buna emindi. Bakışları kesişti. Kıza doğru yürümeye başladı. Kız avı tarafından fark edilmiş bir ceylan misali gözden kayboldu.

Herkes sıkılmaya başlamıştı. Şaşkınlıkla birbirleriyle konuşmaya çalışıyorlardı.

Beyaz duvarlar bir anda parladı ve 360 derecelik dev bir ekran haline büründüler.

"Genç devrimciler lütfen videoyu dikkatle izleyin."

Video başladı.

Sarışın saçlarını arkada sıkı bir topuzla toplamış genç yaştaki bir kadın kararlı bakışlarını onlara dikmişti. Laboratuvar önlüğünün sol üst kısmında well-company yazısı dikkat çekiyordu. Sesi çoğu insanın aksine tiz sayılabilecek bir tınıya sahip olsada güven veren bir tonda olduğu bile söylenebilirdi. Sakin fakat istekli yüzü adrenelanin verdiği etkiyle biraz kasılmıştı. Gözlerinde yanan ateşi fark etmemek imkansızdı. Onu istiyordu. Düzeltti. Onları istiyordu.

Yüzüne yapmacık bir gülümseme kondurdu.

-Merhaba geleceğimizin yıldızları. Her şeye rağmen burada olmayı, dünyayı kurtarmayı kendinizden öte görmeyi seçtiğiniz için teşekkür ederim. Sınavınız başlıyor. Şans sizinle olsun,Güç yanınızda olsun.

Gözleri kararıyordu.Sınav mı demişti? Dünyayı kurtarmak! Beyni uyanık olmayı adeta reddedercesine uyuşuyordu. Zihni kendini boşluğa bırakırken tüplerle çekildiklerini gördü.

ÖL ya da YAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin