Ateş

5 3 0
                                    

Ateşi yakmışlardı. Etlerin pişmesini bekliyorlardı. Sanki hepsi içinde bulunduğu durumu kabullenmiş diye düşündü Elsa. Doğuştan hazırlarmış. Elsa bugün bir kaplandan kaçmış olsa da kendini çok yetersiz ve güçsüz hissediyordu.Hani sınıfın en sessiz kişisi olursun da kimse içinde fırtınaların koptuğu bilmez ya.Elsa'nın içindeki fırtınayı da geçmişti basbayağı kasırgaydı artık. Nasıl bu kadar sakin olabiliyorlar! Elsa hepsinin kişisel gelişim kurslarına falan gittiğini düşünüyordu. Bu ne sakinlik, iç huzura kavuşmalardı herhalde. Elsa iç huzuru bırak huzur kelimesinin H harfine yakın bile değildi. Yarın ilk iş su kaynağı aranacaktı.Elsa ise bir ipucu aramak istiyordu. Ahh, insani ihtiyaçlar onlardan nefret ediyordu. Onlara buraya koyan insanlardan nefret etmiyordu. Nefret güçlü ve tutkulu bir duyguydu çünkü. Onlardan tiksiniyorum. Onların sadist liğinden iğreniyordu. Onlara acıyordu. 15 yaşında bir grup ergeni vahşi bir ormana tutunacak hiçbir hatıra olmadan koymak için kalpsiz olmak gerekirdi. Belki de Elsa da kalpsizdi. Ne de olsa insan ailesini unutamadı değil mi?

Elsa'nın düşüncelerini Safiye'nin uzattığı et parçası bozdu.

Mennuniyetle eti aldı. Safiye iyi bir kızdı. Elsa kızı ilk gördüğü andan beri ona çok ısınmıştı. Yargılayan bakışları yoktu Safiye'nin. Ya da sürekli konuşan biri değildi. Temkinli sessiz ve şefkatli. Safiye'nin gözleri elaydı. Elsa bu gözlerin sıcaklığını seviyordu.

Dustin sessizliği bozmaktan korkarcasına kısık bir sesle konuştu.

-Yarın ne yapacağımızı gözden geçirelim mi?

Elsa aynı muhabbeti yapmak istemiyordu. Dustin sınavda çıkacak konuyu tekrarlayan öğretmenler gibiydi. 3. kere aynı soruyu soruyordu. Ne yapacakları belliydi işte. Su ve ipucu arayacaklardı.Ha bir de canlı kalmaya çalışacaklardı.

Elsa sıkkınlıkla doğruldu. Ateşten uzaklaştı. Kimse onu durdurmadı.

Elsa neden burda olduklarını bilmiyordu. Nereden geldiklerini de. Baş ağrısı umrumda bile değildi. Yeşil!!! Yeşil tulumlar. Evet! Elsa'nın başı dönüyordu. Ama sonunda sonunda hatırlatmıştı. Buraya gönderilen herkeste yeşil tulumlar vardı. Orada o beyaz odadayken. Üzerlerinde şimdi normal giysiler olsa da bu bir başlangıçtı değil mi?

Ay yavaş yavaş yükseliyordu. İçinden bir ses bu akşam kötü bir şey olacağını söylüyordu. İçgüdülerini her zaman güvenirdi.

Arkadaşlarının yanına gitmek istedi ama bir his onu durduruyordu. Onu tam olarak neyin durdurduğunu bilmiyordu. Ardından kamp ateşinin oradan bir çığlık yükseldi.

Elsa hızla oraya koştu.

ÖL ya da YAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin