Cevapsız Sorular

5 3 0
                                    

Sandıktan çıkanlar şöyleydi:7 tane uyku tulumu, 7 tane su matarası, 3 tane pala, 2 tane yay,1 tane  mızrak, bandaj ve bir kutu ilaç-sanırım ağrı kesiciydi- İki düzine ok.

Hepsinin bu kadar olması Elsa'da büyük bir hayalkırıklığına yol açtı. Bu mu? İpucu, harita, pusula.Kaçmalarına yarıyacak herhangi bir şey. Ne olursa...

Sandığının kapağının her köşesini, tabanın her santimetrekaresini aramışlardı. Elsa öfkeyle bağırmak istedi ama bunun sadece zaman kaybı ve gereksiz bir gösteri olacağını bilerek çığlığını bastırdı.

Uyku tulumları yan yana dizdiler. Jandi Barış'la ilgilenmeye gitti. Dustin,  Annie ve Safiye kaplanı yenebilecek hale getirmeye çalışıyordu. Adrien su aramaya gitmişti.

Elsa kendini faydasız hissetti. Burada oturup kaderine küsemezdi.

-Ben de yakacak dal toplayayım.

Herkes hızlıca başını salladı. Elsa geriye kalan son palayı alıp ormana doğru ilerledi.

Dal toplarken içinde olduğu durumu düşündü. Hafıza kaybı en büyük sorunu değildi belki ama onu çok rahatsız ediyordu. Annesi, babasını, ailesini, arkadaşlarını hatırlayamıyordu.Okula gitmiş olması gerekiyordu değil mi? Hafızasını zorladı.

Yine o kız. Başı koparcasına ağrıyordu ama vazgeçmeyecekti.Anısı netleşiyordu. İkisi küçüktüler. Beraber bir ekrana bakıyorlardı. Birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Kız ağzını açtı.

Elsa'nın gözleri kararmıştı. Dengesini yitirdi. Topladığı dalları düşürdü. Şimdi de o düşüyordu.

Biri onu tuttu.

-İyi misin Elsa?

Yine Adrien'ydı. Gerçekten o olmak zorunda mıydı?

Elsa hızla toparlandı. "İyiyim." Yere eğilip  düşen  dalları toplamaya başladı.

Adrien'ın endişesi yerini anlayışa bıraktı.

-Hatırlamaya çalışıyordun değil mi?

Elsa bu sözleri duymayı beklemiyordu.

Bir anlığına bocaladı. Adrien'a sürekli gördüğü kızdan bahsedip bahsetmemek arasında kalmıştı.

Onun yerine ağzından şu sözler çıktı:

-Sende mi? Hatırlamak istiyorum anılarım orada olduğunu biliyorum. Tamamen silinmediklerini hissedebiliyorum sanki sanki bir şey onları bloke ediyor.

Adrien Elsa'nın gözlerine baktı. Elsa ilk defa oğlanın gözlerine dikkat etmişti.  Anlayışlı ama tehditkar. Delici bakışları vardı. Etrafındaki her şeyi tartıyordu. Analiz ediyor, yorumluyor bir sonraki hamlesini planlıyordu.

Oğlan sözcükleri süzgecinden geçirdikten sonra konuştu.

-Biliyorsun değil mi? Azıcık zorlasan her şey gün yüzüne çıkıcak gibi fakat her defasında gelen o baş ağrısı...

Adrien'ın ifadesi aniden değişti. Yüzündeki anlayış yerini eski muzip tavrına bıraktı.

-Dalları topladıysan gidelim mi artık? Diğerleri beklemekten ağaç oldu.

Elsa bu ani ruhsal değişimlerden sıkılmıştı.

-Topladım. Sen su bulabildin mi bari? O ağaçları sulamak lazım.

Adrien kafasını hayır anlamında iki yana salladı.

-Bulamadım. Bugün geç olduğu için çok ileri gitmedim. Yarın ilk iş sabahın ilk ışıklarıyla su aramalıyız.

Elsa "Sadece su değil çıkışı da aramalıyız." diye mırıldandı.

Adrien'ın yüzüne baktı. Çocuk kızın sözlerini anlamış mıydı bilmiyordu. Dalların yarısını oğlana verdi. Kamp alanına doğru yürümeye başladılar.


ÖL ya da YAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin