Bölüm On

1.3K 61 5
                                    

Odamın kapısı aniden açıldı. Kızıl saçları ve kırmızı çiçekli elbisesi ile bana bakan Şeyda çok güzel görünüyordu. Gözlerim ile baştan aşağı onu süzmüştüm.

Sert ve yırtıcı bakışı ile adeta beni delip geçmek istercesine bakıyordu.

"Beni süzdüğün yeter artık!" dedi.

"Çok güzel görünüyorsun" diyip çapkınca gülümsedim.

"Biliyorum" dedi ve o egolu bakışını atıp yatağımın ucuna oturdu.

Yavaşça yürüyerek onun karşısına geçtim ve ellerimi bir birinde birleştirdim. Kafasını kaldırdı ve gözlerime bakıyordu. Elinde büyük bir çanta vardı.

Üzerine eğildim ve ona yaklaşmaya başladım. Ben üzerine eğildikçe o geri gidiyordu. Çantayı kenara attı ve yatağa yatmasına az kala ondan beklemediğim bir hareketle beni iteledi.

Bu sert hallerine bayılıyordum.

Geriye giden ben tekrardan başında dikildim ve "Niye geldin?" diye sordum.

Yere düşen çantayı işaret ederek "Bizde kaldığın zamanki kıyafetlerin. Onları getirdim" dedi.

Yanına oturup elimle saçlarını oynamaya başladım. Kulağının arkasına saçını sıkıştırınca elim dudaklarına gitti. Yavaşça ona dokundum. O ise hiç bir şekilde etkilenmiyordu. Sadece gözlerini kısıp ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Bence getirmene gerek yoktu. Yine kalacağım günler olurdu" diyip göz kırptım.

Elimle yavaşça dokundum yüzüne. O ise yüzüme yaklaşıp burnunu burnuma değdirip sesizce "Sanmıyorum" dedi ve ayağa kalktı.

O sinsi bakışını atıp yanımdan gitti. Onu etkilemeye çalışırken ben etkilenmiştim. Dudaklarımı ısırıp hızlıca yanına koştum. Tam kapıdan çıkmak üzereyken kolundan tutup kendime çevirdim. 
Duvara sıkıştırıp bana bakmasını sağladım. Annem mutfakta olduğu için bizi görmüyordu.

Boyu benden kısa olduğu için başını kaldırıp bakması gerekiyordu. Çenem onun başına geliyordu. Çenemle alnına baskı uygulayarak hareket etmesini engellemeye çalıştım. Ama o sinsi şeytan olduğu için boynuma üfledi.
Boynumdan huylandığımı biliyordu çünkü.

"Ne var Açelya?" dedi.

"Bir öpücük vermeden mi gideceksin?" diye sordum ve çenesini kaldırıp göz göze gelmemizi sağladım.

"Sana aşıktım ve beni bıraktın. Şimdi git kendini öp sen" dedi ve sertçe iteledi beni.

"Hâlâ aşıksın bana" diye bağırdım.

Saçlarını geriye atarak "Eden ettiğini bulur güzelim" dedi ve hızlıca evden çıktı.

Bu ne demekti şimdi.  Neyden bahsediyordu bu sinsi şeytan.

~~~~

Meltem: Muzo garip bir şekilde seninle konuşmayı özlüyorum.

Açelya: Çünkü ben bağımlılık yapıyorum ondan.

Meltem: Belki de...

Açelya: Üç noktayı sevmem. Benim için yarım şey yoktur ya vardır ya yoktur yarım olamaz.

Meltem: Garip birisisin.

Açelya: Ben normal değilim kızım.

Meltem: Tanıdığım erkeklere pek benzemiyorsun.

Açelya: Belki de erkek değilimdir.

Meltem: Derken?

Açelya: Uzaylıyım ben.

Meltem: Saçmalıyor gibisin kajdusuud

Açelya: Çok saf bir kızsın.

Meltem: Sence bu kötü bir şey mi?

Açelya: Üzerler seni biraz gözün açık olmalı kızım.

Meltem: Belki de saf değil de saf olmaya çalışıyorumdur;)

Açelya: Yok be sen direk saf ve temiz bir kızsın.

Açelya: Sinsilik felan hiç yok sende.

Meltem: Bunları övgü olarak algılıyorum o zaman.

Açelya: Nasıl istersen güzelim;)

~•♡•~ 🌼🌈

Muzo [GxG] (Yarı Texting) ~Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin