[İV-1]

131 21 93
                                    

İntikam Vakti Yükleniyor...

¤

¤

[Sabır taşı çatladı. Şeytan kabuğundan çıktı. Adalet vakti geldi çattı.]

'Bölüm bir'

|İyi okumalar☀|

Via Lâl Kares'

Karşımdaki videoyu başa sararak kapişonlu çocuğun yüzünü görmeye çalıştım. Onuncu yapışımdı bu. Çocuk dedikleri kadar vardı. Hem fazla iyi dövüşüyor, hemde fazla iyi saklanıyordu.

Hedeflerimin aynı benim gibi mükemmel ötesi oluşu, bir kez daha kendimle gurur duymama sebep oldu.

Parmaklarımı hızla klavyede oynatarak bilgi sahibi olmaya çalıştım.

Hedef bir; Baturgan.

Görenler ona bu ismi vermişti. Baturgan, saklayan, gizleyen anlamına geliyordu. Çocuk resmen bukelamun gibiydi. Her yere uyumluydu. İki haftadır onu arıyor, yakalamaya çalışıyordum. Sorun da buydu zaten; sadece çalışıyordum.

"Lâl?" Bilgisayarımın kapağını kapatarak hızla yatağıma atladım.

"Hâlâ uyanmadın mı Lâl? Sana inanamıyorum." Babamın beni dürtüklemesi ile yeni uyanıyormuş gibi naz yapmaya başladım.

"Beş dakika daha baba, n'olur!" Ben beni dinlemesine şaşırırken babam çoktan beni bırakarak kapıya varmıştı bile. Arkasını dönmesi ile benimle göz göze geldi.

"Bizde zamanında anamızdan babamızdan beş dakika daha dileniyorduk, acıdım. Derdim ama bilgisayar koltuğunu böyle bırakmazsın sen Lâl" Merdivenleri inmeye başlarken bağırdı. "Hızlı ol. Seni bekliyorum."

Gözlerimi devirerek ayağa kalktım. Gözlemci ve üstünede savcı bir babanız varsa hayat size zordu.

Aşağı indiğimde babamın dosyaları incelediğini görmüştüm. Arkasından sarılarak dosyayı incelemeye çalıştım.

Babamın kafamı boynuna gömmesi ile dosyalar görüş açımdan çıkmıştı.

"Hadi bebeğim, otur ve kahvaltı et." Babamı ikiletmeden hemen yanındaki koltuğa oturdum.

İntikam Vakti / Ara VerildiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin