Cumartesi ve Pazar'ı tamamen Louis ile geçirmiştik. Cumartesi akşamını kesinlikle hatırlamıyordum ve Louis pek bir şey anlatmıyordu. Yapabildiğim tek şey, çok saçmalamamış olduğumu ummaktı.
Tek bildiğim, Niall'ın onun yanından anneme gideceğim diye ayrıldığımı söylemesiydi. Bu sebepten ağladığımı da hatırlıyordum. Ama Louis, ona öyle anlatmadığımı, buraya gelmek istedim dediğimi iddia ediyordu.
Pazar sabahı boyunca Niall ve Louis bunu tartışmış, Liam bir yerden sonra tartışmaya dahil olmayı kesip Zayn'le tatlı hallerine dönmüştü. Tartışmanın odak noktası ben olmama rağmen, bir kelime bile hatırlamadığım için ikisini de destekleyemiyordum. En sonunda benim sarhoşken yanlış hatırladığım sonucuna ulaşıp konuyu kapatmışlardı.
Anneme gideceğim diye çıkıp Louis'ye gelmiş olmam biraz garipti ve o an ne düşündüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu. Louis de davranışlarım hakkında ipucu vermediği için Cumartesi gecesinin hayatımda kocaman karanlık bir boşluk olarak kalacağını düşünüyordum.
Pazartesi sabahı okula geldiğimde üst kata çıkıp Louis'nin sınıfına girdim. Alt sınıf olduğum için tüm kafalar garipser bir ifadeyle bana dönmüştü.
Louis de tüm sınıfın baktığı yerde ne olduğunu merak ederek bana döndüğünde yüzüne tatlı bir gülümseme yayıldı. Parmaklarımla gelmesini işaret ettiğimde arkadaş grubundan sıyrılmış, çoktan bana doğru geliyordu. Sınıfın geri kalanı da birkaç meraklı bakış dışında işine döndü.
"Bu ziyaretinizi neye borçluyum, Styles?"
Oyuncu kibarlığına karşılık olarak hafifçe gülümsedim. "Teklifinize yanıt vermek üzere geldim, Tomlinson. Konserde birlikte söyleyebiliriz."
Derin bir nefes alıp dudağının içini ısırdı. "Beni çok mutlu ettiniz, Styles. Okul grubuna yer açmaları için haber veririm, biz de bu esnada şarkı düşünürüz."
"Anlaştık, Lou. Görüşürüz."
Lou dediğimde gözlerinden geçen pırıltıyı fark edip işaret parmağımla yanağını dürttüm hafifçe. Gülümsemesi iyice yayıldı ve o da işaret parmağıyla gamzemi dürttü. "Görüşürüz, kedicik."
• • •
Tüm gün boyunca Louis, Niall ve Zayn'le oturup söyleyebileceğimiz şarkılar hakkında konuşmuştuk. Niall'ın önerdikleri fazla romantik, Zayn'inkiler bizim durumumuzdan bağımsız kalıyordu. Louis ve ben birbirimize laf atmaktan doğru düzgün bir şarkı arayamamıştık bile.
En sonunda pes edip evde kendi kendimize bakınmaya karar vermiştik. 2 haftadan az bir zaman kalmıştı ve bir an önce bir şarkı bulup pratik yapmaya başlamamız gerekiyordu.
Şarkı listelerimde uzun uzun gezinip birkaç tanesini not aldıktan sonra yatağa bıraktım kendimi. Kafamda düşünceler dönüp dururken baş ucumda duran kitabımı alıp okumaya başladım. Altı çizili cümlelerin arasında ilerlerken birisi duraksamama sebep oldu.
"... ateşten geçmişler ve ateş yok edemediği şeyi güçlendirir."
Kitabı kenara bırakıp gülümsedim usulca. Cümleden çıkarabileceğim o kadar çok anlam vardı ki.
Bir sonuca varamadığımız halde birbirimizden uzaklaşmıyorduk. Bir adımız yoktu, duygularımızın bir tanımını veya aramızdaki şeyin herhangi bir açıklamasını yapmamıştık. Ama bu bizi birbirimizden koparmak yerine giderek daha da yakınlaştırıyordu, hissediyordum.
Bakıldığı zaman birbirimize benziyorduk. İkimiz de inatçıydık ve hayat bizi birbirine yakın yollara sürüklemişti. Benzer yerlerden yara almıştık, ikimiz de içi boş evlere hayat doldurmaya çalışıyorduk. Hayatlarımızda duygusal eksikliğin ne kadar yoğun olduğu anlaşılıyordu. Ama tüm bunlara rağmen, Louis dışarıdan soğuk görünse de -ki bu başlarda ona buz adam diye hitap etmeme sebep olmuştu- aslında fazlasıyla eğlenceli ve tatlı bir insandı. Ben nasıl görünüyordum bilmiyordum ama hayatındaki kırıkları yansıtan, üzgün biri olarak anılmak yerine neşeli biri olarak görülmeyi tercih ederdim.
Tavanı izliyorken titreyen telefonla bölündü düşüncelerim. Uzanıp ekrana baktığımda Louis'den gelen mesajı gördüm.
*Kirpi: şarkı bulabildin mi?
*Aptal Kedi: Birkaç tane buldum, yarın deneyebiliriz -H.
*Kirpi: güzel, ben de buldum bir iki tane
*Aptal Kedi: Tamamdır. -H.
Benimle sahneye çıkma şerefine nail olduğun için heyecanlı mısın? (: -H.
*Kirpi: sorma, uyuyamıyorum heyecandan
*Aptal Kedi: Sonra da bana mesaj atıyorsun... -H.
Aşık olduğunu kabullenme zamanı gelmiş artık Tomlinson -H.
*Kirpi: kaybeden ben olmayacağım kedicik(;
ayrıca üşenmiyor musun her mesajın sonuna H yazmaya
*Aptal Kedi: Otomatik imza diye bir şey var huysuz kirpi, kullandığın cihazı incele biraz -H.
*Kirpi: her şekilde çok saçma
aptal kedi
•
Selam!
Bu kızın hayatı yine fena bir şekilde hızlandı ve düzenli bölüm yazamıyor ama bekleyen herkesi kocaman öpücüklere boğuyor... Sorry, luvs♥️
İyi okumalar bebisler, bu kız kaçar
-ariadne
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Falling Game //Larry
FanfictionDüşünür gibi büzdü ince dudaklarını. "Ben şu an sadece seni görüyorum." Gülümsedim az önceki alaylı halini taklit ederek. "Aşktan mı kör oldu gözün?" Tek kaşını kaldırıp doğruldu. Elleri hala banka yaslanıyordu. "Sana aşık olmamı çok istediğini anla...