Aykuşağı | texting TAMAMLANDI

XVII

Bir koca hafta geçmişti.

Dudaklarımdaki alkol tadı gittikçe kaybolurken onu biraz daha kendime çektim. Hiçbir direnç göstermeden dediğimi yaptı ve dizini bacaklarımın arasına yaslayıp üstüme eğildi. Yakasındaki elimi ensesine çıkardım. Küçük lastik tokayı koparıp saçlarının yüzüme düşmesine izin verdim. Siyah saçları aramıza girdiğinde kendini biraz geri çekti. Kırmızı ışığın altında koyulaşan mavi gözleri, dudaklarımdan uzaklaşıp benim gözlerimi buldu. Hafifçe gülümsedim. Çenesini saran parmaklarım, dövmesini takip ederek yarıya kadar açılmış gömleğinden içeri girdi.

"Neden bu dövme? Bana anlamsız görünüyor?"

Parmaklarımı takip eden bakışları arzuyla kahvelerime döndü.

"Aslında pek bi anlamı yok, yaptırmak istedim ama benimle de alakalı olsun dedim."

"Eee ne yani?"

"Dalga." Gülümsedim.

"Gözlerin gibi," Benim gibi gülümseyerek dudaklarımı hafifçe öptü.

"Diyebiliriz, evet."

Bir hafta sonra aklım tamamen boştu. Düşüneceğim ya da sorgulayacağım hiçbir şey yoktu. Sadece o vardı; dudakları, gözleri, vücudu ve teni.

Beren'i yeniden ama bu sefer daha sertçe kendime çektiğimde inledi. Elimi saçlarının arasına daldırdım. Daha da ileri gideceğim sırada çok küçük bir ses tüm dikkatimi dağıttı. Daha doğrusu küçük bir umut. Küçük ve anlamsız bir umut.

İstemsizce Beren'i ittiğimde birkaç saniye boş boş yüzüne baktım. Modum anında değişmişti ve şu an aklımda sadece o yoktu. Teni de dudakları da umrumda değildi. Altından kalkıp masanın köşesinde duran telefonuma uzandım. Umut ettiğim gibi mesaj atan kişi Defne'ydi.

defne: cumartesi 23:30 the sunside cafe

defne: berki kendi doğum günü partisinde aldatacağım

defne: ve sen de minik sevgilinden bir geceliğine ayrılacaksın

defne: geç kalma

|naz yazıyor...

|naz çevrimiçi

|naz yazıyor...

|naz çevrimiçi

naz: tamam
[bu kişiye mesaj gönderemezsiniz]

naz: hay sikeyim
[bu kişiye mesaj gönderemezsiniz]

votelamayı ve hikaye hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmemiz için yorum yapmayı unutmayınn^^