XXXVI +duyuru

2.2K 128 42
                                    

"Bir balık restoranına gideceğimizi sanıyordum." dedi şüpheyle ama hala Naz'ın elini tutup onu yönlendirmesine izin veriyordu.

"Yavrum planlar değişti ya..."

"Planlar değişti ve elinde 50'lik Tekirdağ ile beni sahile getirmeye mi karar verdin?"

Naz bir an durup elindeki cam ve plastik şişeye, poşetteki iki kadehe baktı. Sonra kısık gözlerini onunla resmen dalga geçen elalara çevirdi.

"Sorun mu var?"

"Yoo, sadece değişik bir ortam gibi geldi."

Tek tük insanların bile olmadığı, tamamen boş bir yer bulduklarında Naz hiç düşünmeden kendini kumlara bıraktı. Bu dalgın hali Defne'yi biraz rahatsız etse de kendini kötü hissetmemeye, ana odaklanmaya çalışıyordu.

Eteğini düzeltip yanına oturduğunda kadehler çoktan çıkmış, yarısına kadar dolmuştu. Defne aklına gelen detayla Naz'a döndü.

"Su için de kadeh getirmen gerekmez miydi?"

Kot ceketini çıkarıp kenara atan kız bunu yeni fark ettiği belli bir şekilde kaşlarını kaldırdıktan sonra omzunu silkti. Pet şişeyi açıp kadehlerin kalanını suyla doldurdu.

Üzgündü.

Onun üzgün olması Defne'yi de üzmesine rağmen kendinde bu hakkı bulmuyordu. Kız sevgilisinden ayrılmıştı, üzülüyor olması normaldi. Yine de seven birine bu kadar belli etmese...

Ona uzatılan kadehe ve aslında gayet keyifli duran gözlere tepkisiz kalmamak için gülümsedi. Pek fazla rakı adabını bildiği yoktu ama kendi kadehini Naz'ınkine vururken tereddüt etmedi.

Anason kokusu saniyelik beynine ulaşırken yakıcı tadı ağzında tutamadan yuttu. Yüzünü buruşturup hızla ortalarında duran su şişesine uzandı ve art arda birkaç yudum aldı.

Dudaklarına götürdüğü kadehle öylece kalıp hayran hayran onu izleyen esmer kızdan tamamen habersizdi.

Ay, gökyüzünde gittikçe yükselirken Defne içtiği şeye alışmaya, Naz ise kendini kalbine daha fazla bırakmaya başlamıştı. Ama pek, hatta neredeyse hiç, konuşmuyorlardı. İkisinin de çekinceleri vardı ve bu, aralarına büyük bir engeldi.

Sonunda kısık bir ses, dalgaların çarpışını bastırdı.

"Beren'den ayrıldığın için üzgün müsün?"

"Olması gerektiği kadar." diye cevap verdi Naz. Yanlış ya da başka yerlere çekilecek bir şey söylememek için düşünmesi gerekmişti.

"Peki ya, ne zaman-"

Otobandan geçen arabadaki yüksek sesli müzik, Defne'yi böldü ve Naz'ın tüm dikkatini kendine çekti.

Ne zaman kalbin başka birini sevmeye hazır olur?

Cümlesine devam etmek istese de göz ucuyla izlediği kız onunla ilgilenmiyor, neredeyse görünmeyecek kadar uzaklaşmış arabanın arkasından bakarak duyulmayacak bir şeyler mırıldanıyordu.

Defne suratını asıp önüne dönerken Naz'ın mırıldandığı şeyin şarkı olduğunu fark etti. Aynı anda Naz da sesini biraz yükseltip onun duymasına izin vermişti.

"Ah bu yangın beni öldürüyor yavaş yavaş."

O anın, bu an olduğunu düşünüyordu ve açık açık cesaret edemese bile anlasın istiyordu. Defne'nin bütün tereddütleri gitsin, anlasın.

Rakısından bir yudum daha alıp başını, yanındaki sarışın kıza çevirdi.

"Kor kor ateşler yanıyor içimde."

Sesi çok güzeldi. Görünmez bir ele dönüşüp Defne'nin yüzünü ona çevirecek kadar büyüleyiciydi. Aralarındaki santimleri umursamadan birbirlerine bakmaya devam ettiler.

"Aşk beni kül ediyor."

Eğer bu kadar yakın olmasalardı, Naz sevgilisinden ayrılmasaydı, Defne yavaş yavaş içkiden etkilenmeseydi, gözlerindeki parıltılar sevgi gibi görünmeseydi Defne aralarındaki boşluğu kapatmaz ve Naz'ın dudaklarına uzanmazdı.

İçindeki bütün gerginlik kendini arzuya bıraktı. Bu saatten sonra Naz'ın karşılık vermesi umrunda değildi. Onu öpecekti ve öpüyordu da. Mutluydu. Ama dudaklarının arasındaki dudakların, ona uyup hareket etmeye başladığında hissettiği mutluluğun, şimdi kalbini yakıp kavuran duygunun yanında hiçbir şey olduğunu anladı.

Bambaşka hissediyordu. Bütün korkuları, endişeleri gitmiş, artık hiç yalnız kalmayacakmış gibi.

💗
KİSS KİSS KİSS!!!

selamm biraz açıklama yapmam gerek çünkü FİNALE SON DÖRT BÖLÜM kaldı. daha nasıl söyleyebilirim bilmiyorum, bodoslama daldım ama resmen 40. bölümde final veriyoruz. şahsen ben hikayelerde karakterler mutlu sona ulaştıklarında onların o telaşsız, olaysız, harika günlerini okumaya sıkılıyorum. o yüzden Ay Kuşağını da ortak kararımızla çok uzatmak istemedik.

AMA
bu iş hoşumuza gitti ve "yan kitap" denebilecek başka bir hikayeye başladık. AŞIRI ALAKASIZLAR AMA İNANIN SEXUAL TENSIONLARI YÜKSEK OLMASA BERRAYA KARŞI ÇIKARDIM.

yani biz heyecanlıyız hem de fazlasıyla. siz de yanımızda olmak isterseniz Ay Kuşağı'nın finalinden sonra GÖKKUŞAĞI'nda görüşürüzzz

Aykuşağı | texting TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin