31.Bölüm

188 17 34
                                    

Yolculuklarının sonuna geldiklerinde ormanın içinde 2 katlı bir evin önünde durmuşlardı. Her tarafı yeşilliklerle örülü şehirden uzak sakin bir yerdi. 3'ü de arabadan inip etrafı seyre dalmıştı.

Feris: Serkan burası çok güzelmiş. Eşyaları eve bırakıp hemen etrafı gezelim mi?

Serkan: Benim daha iyi bir fikrim var. Gelin bakalım benimle.

Evin bahçesine geçtiklerinde orada duran bisikletleri görürler. Rüzgar heyecandan zıplaya zıplaya bisikletlerin en küçüğünün yanına gider.

Feris: Serkan sürprizlerle dolusun gerçekten, sen bunların hepsini ne ara hallettin?

Serkan: Aslında daha önceden gelecektik ya ben her şeyi önceden hazırlamıştım. Sonra ufak tefek şeyleri yaptım işte. Rüzgar bisiklet sürmeyi çok seviyor, baksana yerinde duramıyor şu an.

Feris: Fark ettim hadi o zaman üstümüzü değiştirip çıkarız hemen.

Eve girip üzerlerini değiştirdikten sonra bisikletlerine binmişlerdi. Rüzgar önlerinde onlar da arkadan onu takip ediyordu. Bir süre sonra gölün kenarına gelmişlerdi. Bisikletlerden inip Serkan'ın daha önce hazırlattığı göl kenarındaki masaya oturdular.

Feris: Burayı ne ara hazırlattın Serkan?

Serkan: Doğru düzgün kahvaltı yapamamıştık bisikletten sonra daha çok acıkırız diye düşündüm.

Rüzgar: Ben çok acıkmıştım. Hemen yiyebilir miyiz?

Feris: Yiyebilirsin tabii ki bir tanem.

Serkan: Hem bak kahve de var.

Feris: Süpersin Serkan. Kahvesiz geçen bir gün düşünemiyorum.

Serkan: İleride kahve içmemen gerektiğinde ne yapacaksın acaba?

Feris: Niye kahve içmemem gerekecek ki?

Serkan: Bilmem gerekir belki.

Hınzırca güler, Feris Serkan'ın ne demek istediğini anladığında yüzü düşer.

Serkan: Düşmesin yüzün Feris, seni sıkboğaz etmek için demedim. Ama güzel olmaz mı küçücük bir şey. Hem sana benzer belki. Hı olmaz mı?

Feris: Rüzgar yanımızda şu an Serkan daha sonra konuşsak bu konuyu?

Serkan: O şu an yemeğe odaklanmış bizi duymuyor zaten. Ama sen bu konu açıldığında hep geçiştirmeye çalışıyorsun ve moralin bozuluyor sanki. Bana anlatmadığın bir şey mi var?

Feris: Serkan gerçekten konuşmak istemiyorum. Hem bu tatilin amacı sorunlarımızdan uzaklaşmak ve kafa dinlemek değil miydi? Ben sadece bu anın keyfini çıkartmak istiyorum ve çok acıktım artık yemek yemek istiyorum.

Serkan: Tamam sevgilim sen nasıl istersen.

Feris Serkan'a bir şey sezdirmemeye çalışsa da çok başarılı olmaz. Serkan bir şey olduğunu anlar ama ne olduğunu çözemez. Feris'in bebek istemediğini düşünür. Bu konu onun da moralini bozsa da hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışır.

Serkan: Rüzgar bey doydun mu?

Rüzgar: Evet doydum. Karnım şişti. (diyip karnını gösterir. Serkan ve Feris Rüzgar'ı bu hali karşısında kahkaha atar)

Feris: Artık eve geçelim o zaman olur mu?

Serkan: Olmaz çünkü daha yapacaklarımız bitmedi.

Rüzgar: Şimdi ne yapıyoruz?

Serkan: Balık tutmak ister misin?

Rüzgar: Eveeeeeet.

Feris: Nasıl tutucaz peki Serkan bey?

Küllerinden Doğan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin