TWIN -JIKOOK-

✨7✨

Bu kitabımız da aynı diğerleri gibi 7.bölümde 1K oldu🎉

Satır arası yorum yaparsanız sevinirim:)

İyi okumalar 💜

✌🏻 ✌🏻 ✌🏻

Sarışın genç dolabını düzelttikten sonra kendini yatağa atıp uzanmıştı. Jungkook minik bedene bakıp göz devirmiş ve tuvalete girmişti...

Jimin yapılı bedenin arkasından gülüp yüz üstü yattı. Aslında Jungkook ile uğraşmak oldukça eğlenceliydi. Sinirlenince çok tatlı oluyordu çünkü.

Jihyun da Jungkook'u sinir etmeyi severdi ama o, tatlı bulduğu için değil, gerçekten ona uyuz olduğu için bunu yapardı. Kimin ile aralarındaki fark da böyle belli ediyordu kendini.

Jimin artık karar vermişti. Jungkook ile aynı Jihyun gibi uğraşacaktı ama birbirlerine zarar verecek kadar olmayacaktı. Sadece sinirlendirecekti. Çünkü lanet çocuk sinirliyken aşırı seksiydi. Ama saçını çekerken hiç öyle durmuyordu tabi.

Aklına gelenlerle tekrar gülerken tuvaletin kapısının açılma sesini duydu. Kafasını çevirip kaslı bedene baktı.

Jungkook yatakta yüz üstü uzanan bedeni süzüp kaşlarını çattı. "Götün mü büyüdü lan senin? Normalde pantolonu doldurmaz seninki."

Jimin gülmemek için dudağını dişleyip bakışlarını boncuk gözlere çevirdi. "Sen benim götümü mü dikizliyorsun?"

"Ne dikizleyeceğim, bariz belli zaten... Doğru söyle kalça büyütme ameliyatına falan mı girdin?"

"Hayır be balon onlar."

"Geç dalganı sen geç..."

Jimin gülüp başını yastığa gömdü. Evet, kalçası Jihyun'un kalçasından daha dolgundu ama bunu Jungkook'un farkedeceğini hiç düşünmemişti. Demek Jihyun'un kalçalarına bakıyordu... Ya ona karşı ilgisi varsa diye düşünmeden edemedi Jimin.

Kendi düşünceleri yüzünden morali bozulurken dudaklarını büzdü. Ayda yılda bir kendi ideal tipinde birini bulmuştu. Gerçi henüz yönelimini bile bilmiyordu...

Göz ucuyla yan tarafındaki yatağa baktığında Jungkook'un telefonla oynadığını görmüştü. Şöyle bir vücudunu süzdüğünde yine aynı şeyi düşündü. ÇOK YAKIŞIKLIYDI!!

"Niye beni dikizliyorsun?"

Jimin duyduğu cümle ile yakalandığını anlayıp yutkundu. Ancak daha da rezil olmamak için kendini toplayıp cevap verdi. "Ne kadar çirkin olduğuna bakıyorum... Sağdan bakıyorum çirkinsin, soldan bakıyorum çirkinsin, karşıdan bakıyorum yine çirkinsin..."

O an sadece içinden Tanrı'ya onu affetmesi için dua ediyordu Jimin. Kendini büyük bir günaha girmiş gibi hissediyordu. Karşısındaki bedene çirkin demek.... Tuhaftı ona göre...

"Ben mi çirkinim? Bence sen körsün."

"Bence sen fazla egolusun."

"Sadece gerçeği söyledim."

Jimin göz devirip uzandığı yerden doğruldu. "Bu egolu olduğun gerçeğini değiştirmiyor döl israfı."

"Bana şöyle seslenmesene Jihyun."

"Dediysem ne olmuş?"

"Ben de senin saçlarını çekerim. Zaten az önce sakız gibi yapıştın saçlarıma."

"Sakız olsa çıkmazdı, ben çektim ellerimi sonra."

"Çok sağol ya cidden..."

"Önemli değil döl israfı..."

✌🏻 ✌🏻 ✌🏻

Yoongi dolabını yerleştirirken göz ucuyla esmer bedene bakıyordu arada. Bu bir hafta için aşırı heyecanlı hissediyordu. Taehyung ile aynı yerde kalacaktı. Onu en doğal haliyle  görecekti, hatta uyurken bile izleyebilirdi belki.

Aklına gelen düşünceler ile gülümsemesine engel olamadı. Omzuna değen eli farkedince yutkunup elin sahibine baktı.

"Yoongi-ya, şey nemlendiricin var mı acaba? Ben unuttum da. Varsa seninkini kullanabilir miyim? Tabi sorun olmazsa senin için..."

Yoongi hızlıca bavulun küçük gözesini açıp karıştırmaya başladı. Bulduğu kutuyu çıkarıp Taehyung'a uzattı. "Tabi kullanabilirsin. İstediğin gibi kullan çekinme. Lazım olursa öbür eşyaları da kullanabilirsin."

Taehyung hızlı hızlı kendisiyle konuşan gence bakıp gülümsedi. Kedi gibiydi sevdiği çocuk. Çok da tatlıydı ayrıca. "Teşekkür ederim Yoon~."

Yoongi aegyolu konuşmalardan asla hoşlanmayan biriydi ama bu çok hoşuna gitmişti. Taehyung'un bazen çocuksu hallerine denk gelirdi ve kendisine de bu şekilde rahat davranabildiği günlere bir an önce gelmek istiyordu. Ama elbette sabırlı olması gerektiğini de biliyordu.

Taehyung gülümseyip kremi alarak çekmeceye koymuş ve tekrar Yoongi'ye bakmıştı. "Ben yerleştirmeyi bitirdim... Sana yardım edeyim mi?"

"Dinlen sen, zahmet etme ben hallederim."

"Sorun değil, bitirip birlikte dinlenebiliriz."

Yoongi'nin yanına ilerleyip bavulun içindekileri dolaba yerleştirmeye başlamıştı bile. Yoongi ise adeta gözlerinden kalpler fışkırarak sevdiği adama bakıyordu.

"Hadi Yoon~ hızlı ol biraz..."

✌🏻 ✌🏻 ✌🏻

Tüm öğrenciler sıkı sıkı giyinmiş ve öğretmenlerinin etrafına toplanmışlardı.

"Gençler, hepinize belli görevler vereceğim ve el birliği ile halledeceğiz. Ardından birlikte yemek yiyeceğiz."

Öğretmenleri öğrencilerin görevlerini sayarken sıra dörtlüye gelmişti. "Jihyun, Jungkook, Yoongi ve Taehyung... Siz ormana çalı çırpı toplamaya gidiyorsunuz."

✌🏻 ✌🏻 ✌🏻

Bu hikayedeki Jimin'i hem tatlı, nazik hem de hırçın ve utanmaz bir karakter yapmaya karar verdimm..

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Seviliyorsunuz💜