3. Bölüm-Anlaşma

3 0 0
                                    


Not: Sıralı konuşmalarda karakterlerin baş harflerini kullanarak hitap edeceğim.

İyi okumalar... Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın

Önemli; Bu hikaye hayal ürünüdür.

--------------------

Bu isteğini kabul etmekten başka çarem yoktu. Zaten dikine gitsem bile kime söyleyecektim ki. Başımı onaylar şekilde salladım. İnsanlar daha fazla yokluğumuzu fark etmesin diye salona geri döndük. Gerçi beni değil de prensi merak ederlerdi sonuçta. Prens yanım da yürüyordu.

R-"Majesteleri siz salona önden gidin en iyisi"

D-"Neden?"

R-"Bizi  birlikte görürlerse yanlış anlayabilirler. Arenge krallığında dedikodu çok çabuk yayılıyor.."

D-"Bir şey olmaz. Yanlış anlasalar bile bu beni etkilemez"

Evet prensi etkilemeyebilirdi ama beni kesinlikle etkilerdi. Prens Dean Arange ve Crollian krallıkları arasın da çok popülerdi. Yani bütün kadınların aşık olmak isteyebileceği niteliklere sahipti. Ben bunları düşünürken prensin kolumu tutmasıyla irkildim. Önce kolumu tutan eline sonra yüzüne baktım. Tutup salona doğru yürümeye başladı. Sessiz bir kedi gibi küçük bağırmalarımla

R-"Majesteleri! Ne yapıyorsunuz?? Bırakın hemen. Birileri görebilir."

Elinden kurtulmaya çalışsam da fayda etmedi. En sonunda salona varmıştık. O da kolumu bırakmıştı. Çoğu insan bize doğru bakıyordu. Herkesin bizim hatta benim hakkımda ki konuşmaları beni rahatsız etmişti. 

Kim bilir bu konuşmalar prense ne ağır geliyordur. Sonuçta o mavi oranyum yani canlıların akıllarını okuyabilir. Prensin yanından ayrılmak daha iyi olacaktır diye düşünüp arka masalara doğru yürümeye koyuldum. Tam o sırada Arange krallığındaki prens ve prenseslerin büyü gösterisi yapmak için belirli alana gitmelerinin gerektiğini duyunca hemen elbisemin filelerini kaldırıp alana doğru hızlıca adımladım. Yüzüğüm yerindeydi. Eğer büyüyü yapmakta sorun yaşarsam bu Arange krallığı için kötü olurdu. Sırasıyla büyü yapılmaya başlamıştı. Çok fazla heyecanlanmıştım. Sonunda benim sıram gelmişti. Yüzüğüme baktım ve en çok kullandığım büyüyü yapmak için yeltendim. Ama sorun şuydu ki büyüm olmamıştı. Bütün herkes bana bakıyordu. Büyüyü tekrar tekrar yapmaya çalıştım ama olmuyordu. Bir türlü beceremiyordum. Yüzüğüme bakıp bir kez daha denedim ama nafile. Olmadı.

İnsanların o pis bakışları yine ve yine benim üzerimdeydi. Ben herkesin önünde o sahnede öylece kalmıştım. Titriyordum. Tİr ,tir titriyordum. Beni izleyen insanlara doğru baktım. Prens de oradaydı bana bakıyordu. Yardım ister gibi baktım bu kez gözlerine. Elini kaldırıp söz işareti yaptı. Anlamamıştım. Bir kaç dakika daha bekledikten sonra birden etraf parıldamaya başlamıştı. Her yer ışıl ışıldı. Hatta bu ışık benim ellerimden çıkıyor ve sarayda dolaşmaya başlıyordu. Büyü yapıyordum. Ben büyü yapıyordum!

 Sonunda benimde  büyüm bittikten sonra insanlar etrafıma doluşmaya başlamıştı. Bu sefer çok sevecen davranmaya başlamışlardı. Büyümün nasıl bu kadar gelişmiş olduğunu sormaya başladılar.

Balonun 1. günü sonuna ermişti. Üstüme rahat bir şeyler giymek için hızlıca odama adımladım. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

9. PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin