🌅| Yoongi gaza basıyor
Sıramda sakin sakin oturuyordum birkaç gündür olduğu gibi. Normalde olsa zil çalar çalmaz sınıftan çıkar ve dışarıda arkadaşlarımla futbol oynar, kale direklerinde barfiks çekmeye çalışır, dedikodu yapar veya öyle kendi hâlimde takılırdım. Ancak Yoongi hyung beni öptüğünden beri ona gözükmemek için sıramda sakin sakin oturuyordum. Ah, arada yanıma gelip de projeyle alakalı bir şeyler soruyor, "naber? nasılsın?" muhabbeti falan açıyordu tabi. Ama ben de kısa kesiyordum. O da gitmesi gerektiğini anlayıp gidiyordu.
Tamam, oradan bakınca abartıyor gibi görünüyor olabilirim, ama abartmıyorum. Görünüşünden etkilendiğiniz, hatta hoşlanma ihtimaliniz olan birisi "Eşcinsel gibi düşünmeye çalışıyorum." bahanesiyle sizi öpse, sonra da "Dudakların çok güzeldi, dayanamadım." dese siz ne yapardınız? Benim gibi saklanmak için yer aramaz mıydınız? Ben utancınızdan arardınız. Şimdi "Yo, 'sen hayırdır?' derdim." deyip baba yiğitlik yapmaya çalışmayın. Bunu gerçekten yaşasanız bu dedikleriniz sözde kalır ancak.
Az önce Taehyung'a aldırdığım PopKek'in paketini açıp yavaşça yemeye başladım, bir yandan da camdan dışarıyı seyrediyordum. Sıram tam cam kenarında olduğu için diğer sıralardan birine geçmeme gerek yoktu.
Aniden omzumda hissettiğim el ile hafifçe irkildim. Elin sahibine baktığımdaysa bunun Bay Kim olduğunu gördüm. Gülümseyerek bana bakıyordu.
"Merhaba Bay Kim."
Gülümsemesi genişlerken elini çekti.
"Merhaba Hoseok, oturabilir miyim?"
Yana kayarak ona oturması için yer açtım. O da hemen oturdu.
"Şey, birkaç gündür lavaboya gitmek haricinde hiç sınıftan çıkmıyorsun, bu dikkatimi geçti. Bir problem mi var?"
"Önemli bir şey değil efendim."
"Hoseok, seni yakından tanırım. Önemli bir şey olmasa sınıfta böyle tek başına oturmazdın."
Nefes verdim. Bay Kim beni çok iyi tanıyordu, çünkü babamla arkadaş, bu yüzden de küçüklüğümü bilir kendisi. Ama yine de dediğim gibi önemli bir şey yoktu, ufak bir şey sadece. Fakat beni bayağı bir utandıracak bir şey...
"Sadece birisinin gözüne çok gözükmemeye çalışıyorum."
"Hmmm, kim ki bu kişi?"
"Yoongi hyung."
"Namjoon'un sınıfındaki Yoongi mi? Soyadı Min olan."
Başımla onu onayladım.
"Ne yaptı peki?"
Bakışlarımı düşürdüm. Bunu söylemesi o kadar da kolay değildi çünkü. Yani karşımda bir eşcinsel, ya da onu geçtim, çok yakından tanıdığım bir hyung'um, öğretmenim olabilir, fakat beni öptüğünü söylemesi yine de utanç vericiydi.
"Şey..."
"Hm?"
"O beni..."
"Sakın bana becerdiğini söyleme."
Anlık bir kahkaha attığında iyice bir kızardım.
"Hayır... Öptü..."
Duraksadı. Sanırım bunu beklemiyordu.
"Aaaa, o nasıl oluyor? O homofobik diye biliyordum ben."
"Bilmiyorum, dudaklarımı çekici bulmuş."
Sırf ona saygıdan sadece bir ısırık alıp devamını getirmediğim kekimi elimden alarak kocaman ısırdı.
"Yavrum, hetero bir erkek kendi hemcinsi olan birisinin dış görünüşünü beğenebilir, o zaten herkese olur, ama dudaklarını çekici bulmaz. Bulsa bile sırf bu yüzden öpmez."
Kekimi almasını umursamamaya çalışarak ona doğru baktım.
"Ne yani, erkeklerden hoşlanıyor olabileceğini mi söylüyorsunuz bana?"
"Ben söylemiyorum, onun yaptığı şeyden bunu anlıyorum."
Belki de homofobiklik yalanına sığınıyordu sadece, çünkü gerçekten de heteroseksüel ve homofobik bir insan hemcinsini öpmekten iğrenirdi.
Bay Kim birden ayaklandı.
"Neyse, seni yeteri kadar aydınlattım. Şimdi de gideyim, Namjoon bekliyordu. Görüşürüz hadi."
Ona sınıftan çıkana kadar el salladım, sonraysa iç çekerek elimi indirdim. Adam kekimi de aldı, şimdi ne yapacaktım? Bir şeyler yemeden ya da içmeden camdan dışarıdaki çocukları izlemek çok sıkıcıydı zaten. Pf, en iyisi Taehyung'u aramak. Kendime Sprite falan aldırayım.
Çantamdan telefonumu çıkarıp Taehyung'u aradım ve siparişimi verdim, sonraysa telefonu geri kapatıp çantama koydum. Bir süre parmaklarımla masada ritim tutarken etrafa onu beklerken ne yapacağımı düşünerek göz gezdirdim. Birden tahta gözüme çarptı. Hâlâ yazılar duruyordu. Bu yüzden ayağa kalktım ve tahta silgisini alarak her yeri güzelce sildim, sonra da silgiyi geri yerine koydum. Tam o sırada da arkamda bir silüet fark ederek o kişiye doğru döndüm. Yoongi hyung'tu.
"Proje için fikir mi istiyorsun?"
Anında bana yaklaşarak ellerini tahtaya, iki yanıma koydu.
"Hey, ne oluyoruz?"
"Hoseok, sana bir şey söylemem gerek. Bunu daha fazla içimde tutamıyorum."
Lan. Hayır. Söyleme. Hazır değilim ben. Senden hoşlandığımdan bile emin değilim.
"Söyle..."
Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı. Nefesi dudaklarıma doğru çarpıyordu, aslında bu bile tahrik olmam için yeterliydi.
"Ben..."
Bir şeyin yere düşme sesiyle hızla ikimiz de o tarafa doğru baktık. Taehyung gözlerini kocaman açmış, ağzıysa şaşkınlıktan aralanmış bir biçimde bize bakıyordu.
"Lan."
~🕯☁️🌈🕯~
Artık bir 3879828302 yıl sonra devamını öğrenebilirsiniz .ddd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli, Çok Renkli | Taegiseok
Fanfic"Neden ikinizin birden bana sahip olma şansı varken tartışıyorsunuz ki?" ~ Edebiyat öğretmenleri sınıfa bir proje ödevi vermişti, Hoseok ve Taehyung da bunu yapmak zorundaydı. Yardım olsun diye de üst sınıflardan birisini aralarına katmıştı, ve şans...