⛄| Her şey üst üste geliyor
—♪—
Hızlıca yanına gidip defteri elinden almak üzere bir hamle yaptım, ancak defteri havaya kaldırıp geri çekti.
"Ver şunu."
"Bana neden söylemedin? Hani birbirimizden bir şey saklamayacaktık?"
Bir şey demeden parmak uçlarımın üzerinde yükseldim ve eline doğru uzandım, ona yaklaşmamla yüzlerimiz de yaklaşmıştı. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Dudaklarını ıslatınca bakışlarım dudaklarına döndü, yumuşacık görünüyorlardı. Acaba gerçekten de öyleler miydi?
Anlık olarak afalladığım sırada beni ittirince kendime gelebildim.
"Ne oldu, şimdi de bana mı sardın? Pis ibne."
"Taehyung..."
"Adımı ağzına alma."
Defteri geri bana verdi ve odamdan çıkarken onu kolundan tutarak durdurdum.
"Lütfen yapma böyle. Homofobiksin diye beni yargılarsın sandım, yoksa söylerdim, yemin ederim."
"Sen benim arkadaşımsın, neden seni yargılayayım ki?"
Nefes verdi.
"Boş versene, bir süre görüşmek istemiyorum seninle. Yoongi'yle de ne yapıyorsan yap."
Kolunu sertçe çekti ve odadan çıktı. Off, abartıyor ama ya. Ben hani gitsem arkasından iş çevirsem neyse de, altı üstü eşcinsel olduğumu sakladım. Ama o da haklı aslında bir yandan. Sonuçta o kadar zamandır saklıyorum bunu ondan. Fakat yine de bu kadar tepki göstermesi biraz saçma...
Ben derin düşüncelerimin havuzunda boğulurken gelen bildirimle yüzeye çıktım ve telefonu alıp bildirimin sahibine baktım: Yoongi'ydi. Ona bir cevap vermek adına bildirimlere tıkladım ve WhatsApp'ı açtım.
...
Öcü: Aşağı gelsene.Öcü: Ama bu sefer itiraz etme, kabul etmiyorum.
Ortak H.: Tamam, geliyorum.
...
Kapının arkasındaki askılıktan ceketimi alıp giydim ve telefonu cebime koydum. Beni neden çağırmıştı ya da çağırdı acaba...? Neyse, eninde sonunda öğrenirim, aşağı iniyorum zaten.Aşağı indiğimde direkt karşımda dış kapıya bakan; gri hırkasının kapşonunu başına örtmüş ve elleri ceplerinde birisi belirdi. Onun Yoongi hyung olduğunu tahmin ederek yanına gittim ve hiçbir şey olmamış gibi gülümsedim.
"Merhaba hyung~ Beni neden çağırdın?"
Bir elini belime sararak beni aniden kendisine çekti ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Ben ona şaşkınca bakarken, derin bir nefes verip sözüne başladı.
"Hoseok, ben... Sanırım senden hoşlanıyorum. Lütfen aşkımı kabul et."
Son duyduğum o iki cümleden sonra bana sarılması son noktaydı. O an kalbim yerinden çıkıp göbek atacakmış gibi hissettim. Aslında ben de ona karşı pek de boş değildim, bu yüzden bu beni mutlu da etmişti bir yandan.
Ben de ona sarıldım.
"Hyung... Sanırım ben de sana karşı aynı tür duyguları besliyorum..."
Aniden beni kendinden uzaklaştırdı ve nefret dolu bakışlarını yüzüme çevirdi.
"Biliyordum."
~🕯☁️🌈🕯~
Bu kelimeler hariç toplam 370 kelime.
Yarın karne alıyoruz, hadi bakalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli, Çok Renkli | Taegiseok
Fanfic"Neden ikinizin birden bana sahip olma şansı varken tartışıyorsunuz ki?" ~ Edebiyat öğretmenleri sınıfa bir proje ödevi vermişti, Hoseok ve Taehyung da bunu yapmak zorundaydı. Yardım olsun diye de üst sınıflardan birisini aralarına katmıştı, ve şans...