Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DENİZ FENERİ
Deniz fenerinin ışığı yine vuruyor odama. Seninle geçirdiğim söğüt kokulu akşamları anımsıyor, sıkıca sarılıyorum bana ufacık bir çocukken hediye ettiğin oyuncak tavşana. Üstünde senin kokundan eser kalmadı ama ben, sanki sana, hayallerime sarılıyormuşçasına onu kollarımın arasında sıkıyorum. Bekleyişlerimin sonu bitmiyor. Gemilerin dalgaları kıyılarıma vuruyor, senin kırılgan deniz kabuğun yavaşça derinlere süzülüyor, fener bitmek bilmeden yanıyor, tıpkı yüreğim gibi. Boğuluyorum. Elimi uzatmaya korkuyorum çünkü ben çok yalnızım, Chanyeol. Ateş böceklerinin arasında ışığı yanıp sönen, bir tek benim.
Adımlarına yetişmeye çalışıyorum, gülüşlerini yakalamayı deniyorum, her şeyini bana, en yakın arkadaşına sunsan da yüreğimin ihanetine uğruyorum ve aşkımı susturamıyorum. Kulağından çıkarmadığın kulaklıkların ve elinden düşürmediğin kaykayınla, bana o sıcacık gülüşü atarak gidiyorsun ve seni takip etmeme engel olamıyorum. Senden uzak kalamıyorum. Ben, ne gözlerimi ne de kalbimi senden alamıyorum.
Ben senden kaçamıyorum.
Söyle bana, kaçmamı istemiyor musun? Bana anlat. Anlat ki serzenişlerim artık bir son bulsun. Yalnızlığım dinsin. Bana anlat, bir çıkış yolu ver. Çünkü ben yolumu bulamıyorum.
Biliyorum, senin kalbin çok büyük ve sıcak. Çocukken dizlerime yapıştırdığın renkli yara bantları kadar güzel ve elimden çekmediğin elin kadar şefkatli.
Gönlümün en güzel parıltısı, deniz yıldızı Chanyeol'üm benim. Seni okyanuslarımın en güzel incileriyle süslemek istediğimi, söğüt yapraklarıyla saçlarını öpmek istediğimi artık biliyorsun, deniz feneri de biliyor. Peki ya sen, sen bunu istiyor musun? Beni böyle kabul ediyor musun? Uzun zaman önce ettin mi yoksa?
Chanyeol…
Uzattığım ellerimi, ellerinin arasına alır mısın?
Bana kimsenin sarılmadığı gibi sarılır, saçlarımı okşar mısın?
