Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İÇMEYİ BİLMESEN TANIŞABİLİR MİYDİK?
14 Aralık 2006
Byun Baekhyun 14 Aralık gecesi bardan çıktığında daha önce hiçbir yerde görmediği genç adamı durakta otobüs beklerken görmüştü. Genç adam baştan aşağı siyahlar içindeydi; yakası çivili montu, yırtık pantolonu, tırnaklarındaki ojesi, kalın tabanlı postalları ve bakışları... Siyah olmayan tek şey yanlarını kazıttığı ve ortada kalan kısmını havaya diktiği saçlarıydı. Mavi saçları ben punkım ve hey, buradayım! diyordu. Byun Baekhyun'un dudakları aralanmış, olduğu yerde öylece kalakalmıştı. Bu zamana kadar kendinden başka punk görmemişti yakın çevresinde. Bu yüzden tanımadığı o yabancıyı izleme isteğiyle dolmuştu. O da öyle yaptı. Bar çıkışının duvarına gizlendi ve onu izlemeye devam etti. Aslında gizlenmek hiç de onun tarzı değildi fakat anlam veremediği bir güç onu durduruyordu. Genç adam otobüsün geldiğini görünce sigarasını son kez dudaklarına götürdü ve o zaman sol elindeki piercingler Baekhyun'un gözüne çarptı. Baekhyun kendi kendine düşündü; "Güneş gibi parlıyor. Mavi bir güneş..." Daha sonra genç adam otobüse binip uzaklaştığında Byun Baekhyun da bir süre sonra evinin yolunu tuttu. Yol boyunca genç adamı düşündü, kafasına koymuştu onu bulacaktı. Eve girdiğinde tam salondan geçip gidecekken babasının izlediği televizyondan gelen spikerin sesi onu olduğu yere çiviledi. "Mısır'ın başkenti Kahire'de yaklaşık yarım saat önce mavi güneş olayı meydana geldi. Piramitleri görüntüleyen kameralar bugün mavi güneşi kaydetti ve 1950'den sonra bir ilk olan on beş dakikalık bu olay bilim insanlarının ilgi odağı oldu. Şimdilik nedeni bilinmese de araştırıldığı açıklandı." Baekhyun, ekrana verilen mavi güneş görüntüsünü gördüğünde kalp ritminin hızlanışına engel olamadı. "Bambaşka bir ülkede mavi güneş gerçekten görüldü ve o an ben de onu gördüm." diye düşündü. Bu düşünceyle midesi kasıldı. Onu kesinlikle bulmalıydı.
Baekhyun ertesi gün olduğunda her yerde onu aradı, herkese onu sordu. En yakın arkadaşları bile o genci aradı fakat hiçbiri bir sonuç alamadı. Günler, haftalar ve aylar geçti... Baekhyun umudunu kesti. Fakat unuttuğu bir şey vardı; hayat sürprizlerle doluydu. Haziran ayında gerçekleşecek olan Jeju Rock Festivali onu daha tutkulu, daha özgür, daha aşırı ve daha aşık hissettirmek için hazırlanıyordu. Punk rock ile her şeyi daha fazla hissederken bunu anladığında, Mavi Güneş'i onu izliyor olacaktı.
*
"Keşke bu kadar iyi bir içici olmasaydım. Böylelikle beni kucağına alıp kaldığın yere götürebilirdin." "Seni yine de kucağıma alıp kaldığım yere götüreceğim Baekhyun... Ama iyi ki sarhoş değilsin. İyi ki buradasın. Hem... İçmeyi bilmesen tanışabilir miydik?"
