-3-
"Minho, çok yakın değil misin bana?"
"Hayır."
Benimle uyumak istediğini söyleyince onu kıramamıştım fakat bana bu kadar yakın olacağını da düşünmemiştim.
Arkadan sarılmıştı ve dudakları enseme değiyordu. Sertliğini kalçamda hissediyordum ve ister istemez tahrik oluyordum.
"Minho biraz uzaklaşabilir misin?"
"Hayır."
Daha sıkı sarmıştı kollarını. Kendimi uykuya bırakmak için çabaladım fakat olmuyordu. Bu kadar yakın olması iyi değildi. Nefesleri düzene girdiğinde uyuduğunu anlayıp kollarını genişlettim ve biraz uzaklaştım.
Onu inceleme fırsatım hiç olmamıştı. Şimdi uyuyorken inceleyebilirdim. Kulakları ve kuyruğu mavi beyazdı. Yüz hatları keskin ve etkileyiciydi. Biraz da tavşana benziyordu sanki. Saçları mavi gri karışımı birşeydi. O çok yakışıklıydı.
Elimi kulak arkasına atıp okşadığımda biraz kıpırdanıp mırıldandı. Hoşuna gitmiş olacak ki kendini elime doğru itiyordu.
Elimi geri çekip bir süre onu izledim. Uyurken ki yaptığı yüz ifadeleri çok tatlıydı. Gerçekten sadece sex için kullanılmaları kötüydü.
Uykusuz olduğum için gözlerim kapanıyordu. Yanına uzanıp onu izlerken uykuya daldım.
-----
İnleme sesleriyle uykum açılmaya başladı. Birisi hem inliyor hem de miyavlıyordu. Arada bir de mırlıyordu.
Gözlerimi açtığımda bu sesin Minho'dan geldiğini anlayıp ona baktım. Yatakta ter içinde kıvranıyordu. Ve önünde ki şişlik fark edilmeyecek gibiydi.
"Mrr~ çık odadan!"
Onu dinleyip telefonumu da alarak Chan'ı aradım. İlk arayışımda cevap vermedi. İkinci arayışımda açtığında sesi kalın geliyordu. Telefonumu kulağımdan çekip saate baktığımda, sabahın yedi buçuğu olduğunu gördüm.
"Chan üzgünüm uyandırdığım için ama Minho kötü durumda."
"Bekle."
Birkaç hışırtıdan sonra tekrar konuştu.
"Neyi var?"
"İnliyor, terliyor, acı çekiyor ve önünde ki şişlik fark edilmeyecek gibi değil."
Bu sefer duyduğum ses Seungmin'e aitti.
"Kızgınlığa girmiş, biriyle yatması gerek yoksa acı çeker."
"Ne dedin?!"
"Changbin hyungu ara, o sana ne yapman gerektiğini söyler."
"Ben sana numarayı atayım."
Onaylayıp telefonu kapattığımda Chan'ın attığı numarayı aradım. Biraz çaldıktan sonra açtı.
"Bu saatte kimsin?"
"Changbin benim, Jisung."
"Bir sorun mu var?"
"Evet, Minho kızgınlığa girdi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."
"Jisung onunla yatacak birisini bul. Normalde ilaçla da geçer ama Minho ilaç kabul etmiyor."
"Nereden bulayım?"
"Bilmiyorum ama...belki sen?"
Şaşkınlıkla ağzım açılırken içeriden gelen sesle kendine geldim.
"En azından rahatlamasına yardım et, yoksa acı çekecek bir hafta boyunca."
Bıkkınla nefes verip onayladıktan sonra telefonu kapattım. Araştırma için aldığım catboy kızgınlığa girmişti ve bende onu rahatlatacaktım.
Süper!
İçeri girdiğimde yatakta sağa sola dönüyordu. Kafamı iki yana sallayıp yanına gittim.
[Biraz +18 olacak]
Yanına gidip onun durmasını sağladıktan sonra elim eşofmanına gitti. Tam indirecekken beni durdurup konuştu.
"Ne yapıyorsun?"
"Rahatlamana yardım ediyorum, en azından acı çekmezsin."
Elimi penisine atıp hafifçe okşadığımda inleyip tuttuğu elimi bıraktı. Eşofman ve boxerını indirdiğimde gördüğümle şok oldum.
Kalın ve uzundu. Şoktan çıkıp penisini elime alıp sıvazladığımda mırlıyordu ve bu hoşuma gitmişti.
Eğilip başını emmeye başladığımda iki eli de saçıma gitmiş ve çekmişti.
Dilimi penisinde gezdirip alabildiğim kadarını ağzıma alıp emmeye başladım. Biraz daha zorladığımda hepsini alabilmiştim. Arada bir geri çekiliyor derin mefedler aldıktan sonra, hoşuma giden o tadı almak için tekrar eğilmiştim penisine. Bu sefer sakince ağzımda dolaştırıyordum. Yanaklarımı içe çekerek emiyor ve arada bir kendini bana istemesine izin veriyordum.
Sonunda boşaldığında geri çekilip menileri tükürdükten sonra ona baktım.
[Bitti.]
Yatağa yığılmış görüntüsü mükemmel görünüyordu.
"Odadan çıkmalısın, bu tekrarlayacak. Bir hafta boyunca bana çok yaklaşma."
Hiçbir şey söylemeden çıktım ve çalışma odamda ki defteri aldım.
"Her ay bir hafta kızgınlığa girerler. Sex ve ilaçla rahatlarlar."
Sonra mutfağa gidip kahvaltı hazırladım. Onunkini odaya bırakıp çıktım çünkü kızgınlığı bitene kadar bunun tekrarlanmasını istemiyordum.
Öğlen saatlerine doğru kapı çalınca gidip kapıyı açtım. Chan ve Seungmin gelmişti ve ellerinde ecza poşeti vardı.
"İlaç aldık. Seungmin bir şekilde içireceğini söyledi."
Mutfağa gidip bir bardak su aldığında, kaldığı odayı gösterdim.
Bizde Chan hyungla içeri geçtik.
"Anlat bakalım neler çıktı?"
"Hiçbir şey. İşte şu kızgınlık olayı var sadece. Bu şekilde bir şey bulacağımızdan emin misin?"
"Değilim ama Jisung, sanırım Seungmin'e kapılmak istemiyorum ama ilk gördüğüm anda büyülendim resmen."
"Hey hey, kendini kaptırma sakın."
"Uğraşacağım."
"Hyung ben birşey yaptım."
"Ney?"
"Minho'ya sakso çektim."
"Ne?!"
"Changbin rahatlaması için Minho'nun ilaçları redettiğini ve benim yardım etmemi söyledi. O şekilde acıyla inleyince dayanamadım."
Bir şey söylemedi. Bir süre sonra Seungmin ve Minho geldi.
"Üzgünüm Jisung, seni zor duruma soktum."
"Sorun değil."
Gülümsediğimde gözleri dudaklarımda takılı kalmıştı. Gözlerimi kaçırdım.
Asıl ben kendimi kaptırmamalıyım.
•••
Stray Kids'i bolca destekleyin
Sizi seviyorum, kendinize iyi bakıın🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CatMinho |Minsung|
FanfictionBen Jisung. 22 yaşında bir gazeteciyim ve yazacağım yeni konu, catboylar. Yanship #Chanmin [+18]