Changbin oturma odasında oturmuş Felix'e yapılanı düşünüyordu.
O adama nasıl güvenmişti? Kendine çok kızıyordu. Bugün öğrenir öğrenmez o adamı öldüresiye dövse de içi soğumamıştı.
Bugün Felix'i yanına getirmişti. Onu seviyordu. Civciv melezi olması umrunda değildi. Ona duyduğu hayranlık en başından beri farklıydı.
Felix paytak paytak yürüyerek onun yanına geldiğinde gülümsemiş ve kucağına alıp tek bacağının üstüne oturmuştu.
"Domşan?"
"Civcivim?"
"Şen bana yapmadığn."
"Neyi?"
"Bunu buyaya koymadın."
Felix elini Changbin'in penisinin üstüne koyduğunda Changbin derin nefes aldı. Küçücük elleriyle hafifçe dokunsa bile bu, Changbin'in nefesini kesmeye yetmişti.
"Koymamı ister misin?"
"Şimdi mi?"
"Evet."
Changbin onun çenesinden tuttuğunda Felix hevesle onaylamıştı.
Felix ayağa kalkıp soyunduğunda Changbin gördükleriyle duraksadı.
Bembeyaz teni, yuvarlak ve dolgun kalçası, özgüveni onu yerlebir etmişti.
Felix kendi üstünü çıkardığında minik elleriyle de Changbin'in üstünü çıkardı.
Changbin boxerla kaldığında Felix'i korkutmaktan korkmuştu.
Felix boxerı indirince gördüğüyle korkmuş ve kaçmıştı. Changbin tahrik olduğu için karnına değer penis artık onu rahatsız etmeye başlamıştı.
"Domşan, bu çok büyük."
"Niye bu kadar şaşırdın?"
"Benimki minik."
"O adamın ki?"
"O da minikti."
Changbin dudaklarını birbirine bastırdı. Gülmemeliydi.
Bıkmış bir tavırla dizinde duran boxerı fırlatıp çıplak civcivi kucağına aldı. Bir elini küçük kalçalarına koymuş diğer elini de ince bele sarmıştı. Daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştı. Kendine hakim olamayıp sertçe öperken Felix de ona ayak uyduruyordu.
Kalçasını okşarken odaya gelmiş ve onu yatağa bırakmıştı. Onu süzerken Felix kollarını havaya kaldırmıştı.
"Biyaz daha."
Changbin nefes nefese eğilmiş ve beyaz boyuna izler bırakmaya başlamıştı.
"Mmmh."
Felix'in çıkardığı sesler onu daha çok kendinden geçiriyordu. Islak öpücükler bırakarak boynundan göğsüne indi. Minik pembe tomurcuklarla oynamaya başladığında Felix onun omuzuna yumruklar atmaya başlamıştı.
Changbin canını acıttığını düşünmüş ve geri çekilmişti. Elini onun yanağına koyup okşadığında Felix'in gözünden yaş gelmişti.
"Bebeğim, acıttım mı?"
"Hayıy çok güjeldi ama ayışamadım."
Changbim gülümsedi ve dudaklarına bir öpücük bıraktı.
"Bebeğim şimdi parmaklarımı güzelce em tamam mı?"
"Tamam."
Changbin ona parmaklarını uzattığında Felix ağzına almış ve küçük ağzıyla güzelce emmişti. Changbin parmaklarını çektiğinde minik dudaklara öpücük bırakmış ve gözlerini ondan ayırmadan deliğine göndermişti.
Felix korksada Changbin'in yaptıkları fazlasıyla hoşuna gidiyordu. Changbin'e sımsıkı sarıldığında Changbin de bir elini onun beline sarmış, omuzunu yumuşakça öpmeye başlamıştı.
Felix'in deliğini genişlettiğinde geri çekilmiş ve ona bakmıştı.
"Bebeğim şimdi bu biraz canını acıtabilir ama hemencecik geçecek."
"Biyiyoyum ama o çoook büyük."
"Büyükler daha güzel hissettiriyor civcivim."
"Geyçekten mi?"
Felix yaşlı gözlerini kocaman açmış ve hevesle konuşmuştu.
"O jaman hemmen yap!"
Hevesle yerinde tepinmeye başlayınca Changbin onu kalçalarından tutmuş ve şaplak atmıştı. Felix şaşkınlıkla ona baktığında Changbin penisini deliğine konumlandırıp yavaşça içine girerken kafasını geri atmış ve kendini Felix'in sıcaklığına bırakmıştı.
Felix hissettiğiyle acıdan sızlanırken bir süre sonra zevk almaya başlamış ve inlemelerini Changbin'e sunmuştu.
"Güzel değil mi civcivim?"
"Ç-çok güjel domşan."
"Biz bunu yaparken bana babacığım de civcivim."
Felix aniden hissettiği güzel şeyle gözlerinin kaymasına ve sırtının gerilmesine engel olamamıştı.
"Babacığım!"
Changbin önündeki görüntüyle büyülenmişti, gözleri kayan ve kendinden geçen minik civciv onu büyülemişti.
Alt dudağını ısırıp içindeki hareketlerini hızlandırdı. Felix'i kucağına alıp yatağa oturdu, Felix'ide kucağına yerleştirip güzel yüzünü avuçları arasına alıp konuştu.
"Şimdi civcivim, üstümde oturup kalk bakalım."
Felix dediğini yaptığında Changbin inlemiş ve ellerini onun küçük ve dolgun kalçalarına sarmıştı.
"H-hızlan Felix, daha hızlı."
"Aah!"
Changbin tuttuğu kalçayı sıkmaya başladığında Felix onun hoşuna gittiğini anlamış ve daha da hızlanmıştı.
Changbin onu izlemeye başladı. Kafasının önüne düşüşleri, dudaklarının titreyişi, minik elleriyle Changbin omuzlarını sıkması, üstünde zıplayışı... bu görüntüyle inleyerek kendini onun için bırakmıştı. Felix de ondan hemen sonra boşalmış ve yorgunluktan kollarını hemen ona sarmıştı.
Changbin onun içinden çıkarak kucağında banyoya taşımış ve onu özenle yıkamıştı. Kendisi de yıkandıktan sonra yatağa gitmişlerdi.
Changbin Felix'i kendine yaklaştırıp sarıldığında Felix de ona sarılmıştı.
"Güzel miydi?"
"Hıhı. O adam vayya, ondan bile birsürü güjeldi."
Changbin sinirlendiğini hissetti.
"Felix, ben sana aşığım. Benimle sevgili olur musun?"
Felix bunun ne anlama geldiğini biliyordu. Utanarak gülmüş ve kabul etmişti.
"Oluyum."
Changbin aldığı cevapla derin nefes alıp gülümsedikten sonra dudaklarına öpücük bıraktı.
"Artık bunların hepsini sadece benimle yapacaksın."
"Başka kimşeyle yapmam ki jaten!"
Changbin tepkisine gülmüş ve ona kollarını sarmıştı.
"Şimdi uyu bakalım."
"Tamam."
Çok geçmeden ikiside huzurla uyumuştu.
•••
Öyle oldu işte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CatMinho |Minsung|
FanficBen Jisung. 22 yaşında bir gazeteciyim ve yazacağım yeni konu, catboylar. Yanship #Chanmin [+18]