Teruhashi yatağının yanındaki makyaj masasında oturmuş kendisini incelerken Saiki'nin dediklerini düşünüyordu. Ellerini dağılmış saçlarının arasında gezdirdi, ağlamaktan şişmiş gözlerine baktı. Duru bir güzelliği vardı, mahvolmuş olmasına rağmen hala güzel gözüküyordu. Dudaklarını birbirine bastırdı ve bir eliyle aynadaki yansımasına dokundu. "O kadar çirkin mi içim?" Yeniden gözleri dolmuştu. Ağlamak istemiyordu ama pınarlarından kaçan yaşları durdurma gibi bir niyeti de yoktu. Özgürce pürüzsüz teninden aşağıya akan yaşları izleyip gülümsemeye çalıştı ama becerememişti. Saiki'nin cümlelerindeki doğruların farkına varmak onu derinden yaralamıştı.
"Kendini o kadar çok beğeniyorsun ki birisinin seni beğenmiyor oluşu ihtimaline bile katlanamıyorsun. Bulunmaz hint kumaşı değilsin ve bunu öğrenmeni istedim. Eğer oyunu sana kazandırtsaydım, bunu asla öğrenemezdin. Egondan dolayı kirlenmiş kişiliğinin temizlenmesine katkı sağlamak istedim. Dışı güzel, içi çirkin olmayı bırakıp içi dışı bir, bir güzellik olmanı isterdim. Teruhashi Kokomi, dışarıdan bir melek gibisin ama için o kadar zıt ki dışına, o kadar çürümüş ki... Bunu görebilen birisinin sana aşık olmayacağını bilmen gerekiyor. Yine de seni suçlamıyorum, etrafındaki herkesin abartılı bir şekilde seni pohpohlamasından ötürü oluşan bu düşünceler yüzünden seni suçlamıyorum."
Ağlaması hızlanmıştı, artık usul usul ağlamıyordu. Prenses gibi gözükmüyordu, olabildiğince çirkin gözükmek istiyordu. Çığlık atarak makyaj masasındaki her şeyi yerlere fırlatırken gözyaşlarının ağzına girmesini dert edinmiyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, masada hiçbir şey kalmadığında kafasını masaya yaslamıştı. Göğsü hızlı hızlı inip kalkıyordu, bağırmak istiyordu. "Ben içi boş bir oyuncak bebeğim." Bu gerçeğin farkına varmak onu yıkmıştı, Saiki haklıydı. Kimse onu gerçekten sevmiyordu, sevmeyecekti. Onun sadece kılıfını beğeniyorlardı, içeride hiçbir şey olmadığını bilmelerine rağmen bunu umursamıyorlardı. Bunu umursayan tek kişi Saiki'ydi.
Kafasını yavaşça makyaj masasından kaldırdıktan sonra eliyle kâkülünü geriye ittirdi ve alnının açığa çıkmasını sağladı. Elinin tersiyle gözyaşlarını silerken gözlerini kırpmadan aynadaki yansımasını inceliyordu. Bir anlık kararla çekmecelerini karıştırmaya başladı, Saiki'nin dediği gibi içi dışı bir birisi olacaktı. Çekmecesinde aradığı şeyi bulduğunda sesli bir şekilde nefes verdi ve gözlerini kapattı. Mükemmel kesilmiş, ipek saçlarını kesecekti. Bileğindeki tokayla saçını havadan bağladıktan sonra tokanın hizasından kesti saçlarını.
Keserken güzelim saçlarının bir bir yere düşüşünü izliyordu, üzülmesi gerekiyor gibi hissediyordu ama üzgün değildi. Yere düşen her bir saç teliyle omzundan bir yük azalıyor gibi hissetmeye başlamıştı. Tamamen saçını kestikten sonra tokayı çıkardı ve aynadaki yansımasına baktı, saçı iğrenç olmuştu ve beğenmişti. Bir kez daha makası eline alıp ensesindeki saçları da iyice kısalttı, saçlarının kulak hizasında olmasını istiyordu. 'Erkek' saçı gibi yapmak istiyordu.
Hunharca makas darbelerini düşünmeden saçını indirdikçe yüzündeki gülümseme istemsizce büyümeye başlamıştı. En sonunda kahkaha atmaya başlamıştı, hayatında hiç bu kadar iyi hissettiğini hatırlamıyordu. Oturduğu yerden kalktı ve aynadaki yansımasına baktı. Berbat gözüküyordu, harika hissediyordu. Tek ayağının üstünde bir tur döndü, dans etmek istiyordu. Hayatı boyunca ilk defa kimseyi memnun etme ihtiyacı gütmeden kendi istediğini yapmıştı. "Harikayım!" diye bağırdıktan sonra elleriyle saçlarını karıştırdı. Saçları özgürleşince o da özgürleşmiş gibi hissetmişti. Aynı modelde tüm gün durmaları gerekmiyordu, dağınık, çirkin ve harikalardı. Birkaç kez daha kendi etrafında dönüp kendini yatağına attı. "Artık dışım da çirkin, kimse beni güzelliğim yüzünden sevmeyecek. Kimse beni sevmeyecek! Sahte sevgilerden kurtulacağım!" diye düşünürken önce gülüyordu ama düşüncelerinin sonuna doğru tekrar ağlamaya başlamıştı. Elleriyle yüzünü kapattı, yatağından tavanını izlemek istemiyordu. "Beni kimse sevmiyor!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karşılık | Saiki K.
RomanceSaiki K. animesi fanfic Saiki K. izlemeyenlerin de okuyabileceği şekilde ayarlanmış bir kitaptır. Saiki'nin yüzünde belli belirsiz bir gülümseme gölgelendi. "Eğer güçlerimizi birleştirirsek başarısız olma şansımız yok, biz yenilmeziz." diye geçirdi...