Giriş

70 1 1
                                    


Kitaba başladığınız tarihi buraya hatıra bırakabilirsiniz
03/02/2022

Herkese Merhaba 🥂
Uzun bir süredir kaleme dökmek istediğim bir kurguyla karşınızdayım, bu güne nasipmiş

Görüşleriniz, yaptığınız yorumlar benim için çok değerli. Yorum yapıp paylaşırsanız çok sevinirim

Aşağıya bir yıldız bırakmayı unutma 🌟




22 MAYIS 2022
İSTANBUL / SARIYER

BOĞAZKESEN CEMİYET BALOSU


Bundan yıllar önce devasa evimizin bahçelerini kaplayan gösterişli çiçek bahçelerimiz vardı. Babamın dünyanın dört bir yanından annem için özel olarak getirttiği kıymetli çiçeklerle donatılmıştı bu bahçe. Bakımlarını bizzat annem kendisi üstlenir, günün belirli saatlerini burada geçirmekten büyük keyif duyardı.

Yedi kıta da dünyanın en güzel çiçeklerini bulup önüne serdim,  fakat hepsi senin güzelliğinin gölgesinde kaldılar..

Babamın bu cümlesini hiç unutamadım.

Bir kadının sevdiği adamdan aldığı en güzel iltifat bu olsa gerek. Zira ona zehir zemberek edilen bu hayatta tutunduğu tek dal babamın ona duyduğu koşulsuz aşktı.

Sevgili annem boğazına kadar pisliklerle dolu hayatının en temiz kısmının bu bahçede geçtiğini söyler kendini kötü hissettiği her an soluğu burada alırdı.

Arındığına inanırdı.

Evimizin çalışanı aynı zamanda annemin sırdaşı olan Sabiha ablamızla çok yakındı annem. Bazen bu kadar fazla zaman geçirmelerini kıskanır gizli gizli dinlerdim onları. Gizli fısıldaşmaların arasında kötülüğün dört bir yanımızı nasıl ele geçirdiğini dinlerdim. Annem üzerine bir karabasan gibi çöken veballerin onlara korkunç bir son getireceğinden bahseder, kendi işlemediği günahların tövbesini çok sık ederdi. O gizli dinlemelerimin arasında merhum annemin ağzından hiç güzel sonlu bir hikaye dinlemedim.

Velhasıl kelam dediği gibi de oldu.

Duvarları gri diken teller ve betonlarla çevreli gösterişli toz pembe bir rüyaydı bizim yaşadığımız. Bataklığın ortasın da yeşermeye çalışan iki çiçektik.

Bir gün  beni yanına çağırdı. Derdi ki; Her insanın bir kırılma noktası vardır. Herkes kendi zamanına göre yaşar ve kendi için hazırlanan sonda takılı kalırmış. İşte kırılma tam bu anda gerçekleşirmiş.

Annemin kırılma noktası neydi bilmiyordum. Kendiminkini düşünmek istemedim. Yaşamak istemedim.

Çocukluğum annemin bu cennet gibi görünen bahçesinde verdiği öğütlerle koşullanmıştı.

Ve annem gerçekten de haklıydı.

Önümdeki kusursuz işlenmiş tablo çocukluğumun karanlık odacıklarından birini açmıştı.

Annem olsaydı eğer yaşanmazdı bu..

Beklediğim o kusursuz an artık iki parmağımın ucunda pamuk ipliğine bağlıydı. Bekleyeceğim yıllar, kollamak zorunda kaldığım fırsatlar ve en önemlisi uyku haplarıyla şenlendirdiğim, intikam yemini edeceğim geceler artık varolmayacaktı. Bu kutlu ve kanlı gecede eğer hayatta kalmayı başarabilirsem, bunların hiçbirini düşünmeden ilk defa rahat bir vuslat uykusunu tadacaktım.

HAYALET 22  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin