TANITIM

209 11 6
                                    

Bomba sesleri hala duyuluyordu.O şiddetli sesler Nerissa'nın beyninde yankılanırken kız,tir tir titriyordu.Saklandığı yer çok dardı ve eğilerek durması nefes alışlarını zorlaştırıyordu.

Derin ve yavaş nefesler almaya çalışıyordu ama savaşan insanların sesi buna pek yardımcı olmuyordu.Dizlerini kendine doğru çekti ve sırtını soğuk duvara yasladı. Abiside şu an savaşıyor olmalıydı.Ona bir şey olmasından çok korkuyordu.Zaten babası daha o küçükken savaş sırasında ölmüştü.

Hep bu iki ülkenin çıkar anlaşmazlığı yüzünden savaş çıkıyordu ve sanırım bu en ağırıydı.Göz yaşlarını dindiremiyordu.Babasıyla olan anıları aklına geldi bir an.Şu evlerinin bahçesinde nasıl da hoplatırdı onu."Ah güzel babam" diye geçirdi içinden.

Abisi için dua ediyordu.Ona bir şey olmaması en büyük dileğiydi.Annesinin teyzesine gittiği ne de iyi olmuştu.Bu ülkeye baya uzaktı.Eğer burada olsaydı yüreğine inerdi kadıncağızın.Zaten bir acısı vardı.Bir de oğlunun sonunu beklemek onu öldürürdü.

Nerissa daha çok genç bir kızdı.Ama çok şey görmüş geçirmişti.Ülke durumları,babasının ölümü onu olgunlaştırmıştı.Çok iyi kalpli bir kızdı.Mümkün olduğunca insanlara yardım eder,yanlışlar yapmamaya çalışırdı.Zaten ömür çok kısaydı.Bu kısacık ömrü kötülüklerle geçirmek onun hayat anlayışına tersti.Madem ömür kısaydı,neden yanlış şeyler yaparak temiz sayfasını kirletsindi ki.

Gelirleri orta seviyedeydi.Ama o çalışmayı çok severdi.Bebek bakmaktan,hizmetçiliğe kadar her şeyi yapardı. Zorunlu olarak değil,içinden gelerek yapardı.Hele bebeklere bayılırdı.Onlara karşı özel bir hassasiyeti vardı.Güzel bebek görünce içi giderdi. Ne kadar masumlar diye düşünür,bu hayatta başlarına kötü bir şey gelmemesini dilerdi.

Dedim ya, çok iyi kalpli duygularını kirletmek istemeyen bir kızdı.Ayrıca daha 17 yaşındaydı.Ama bilgi birikimi bakımından herkesi sollayabilirdi.O, her türlü kitabı okurdu. İster bu bilimsel bir çalışma olsun,İsterse bir edebi türü olsundu. Boş vakitlerinde her zaman kitap okurdu.Ayrıca o büyük halk kütüphanesinde çalışır ya da kitapları karıştırır,okuyacak kitap seçerdi.Eğer vakti bolsa günde bir kalın ciltli kitapta bitirirdi ama kendini başka yönlerdede geliştirmeye çalışırdı.

Bazen seramik yapmaya gider,bazen kıyamadığı boyalarıyla resim yapmaya çalışırdı.Aşırı bir yeteneği olmasada güzel resim çizerdi.Bazen küçük çocuklara kara kalem resimlerinden verirdi.Çocuklar sevinir,onlar sevinince Nerissa'da sevinirdi.

Bu güzel yürekli kızın bir de babasından yadigar bir kemanı vardı.Babası, annesini bu kemanla tavlamıştı.Keman çalan bir asker.

Onların bu özel kemanlarını çalmaktan gurur duyardı Nerissa.Mutluyken,üzgünken hep avluya çıkar ve kemanını çalardı.

Şimdi ise bu avluda saklanmış,savaşın bitmesini bekliyordu.Eğer kimse onu bulamazsa yaşama şansı vardı.Hayır kadınları ve çocukları öldürmüyorlardı ama köle olarak ya da saray çalışanı olarak çalıştırılıyordu.Tabi Nerissa buna ölmek diyordu.Onun gibi yüreği sanatla bağlı olan bir kızın,zorla başkalarına hizmet etmesi ve herhangi başka bir işle ilgilenmenin yasak olması onu öldürürdü.Belki bedeni ölmezdi ama, ruhu ölürdü.

Kurşun sesleri artık Nerissa'yı deli ediyordu.Bir an önce bu vahşetin durmasını istiyordu.Abisi nasıldı acaba?Nolurdu o da saklansaydı. Savaşmak zorunda olmak ne kötü bir durumdu.

Ev kapısının zorlanma sesleri duyuldu.Nerissa iyice yerine sindi.Evet yavaş nefes,evet.Artık dayanamıyordu.Çığlık atmak istiyordu ama bir şey onu engelliyordu.Sanki çığlık boğazında takılıp kalıyor gibiydi. Galiba bu korku duygusu olmalıydı.

...

DENİZİN RUHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin