Başlamadan Biten Arkadaşlık

159 11 8
                                    

Pazar sabahı kuşların cıvıltısı eşliğinde gülümseyerek uyandım. Nedenini bilmiyorum ama bugün kendimi harika hissediyorum. Saat 10.00 a doğru kahvaltımı bitirmiş ve bahçeye gelmiştim bile. Zac her zamanki gibi aynı köşede kitabını okuyordu.

"Hey!" dedim tüm içtenliğimle.

Z: Hey ben de nerede kaldın diye merak etmiştim.

V: Bu da ne demek şimdi?

Z: Eee bu sefer ne istiyosun?

Gerçekten hiç anlamıyorum. İlk önce bana soğuk davranıyor, beraber geçirdiğimiz vakitten sonra sıcak ve samimi oluyor, ama sanki uyuduğu zaman yeniden başlatılıyor ve eski haline geri dönüyor. Ne zaman kazanabileceğim ben bunun kalbini?

V: Gerçekten anlamıyorum. Neden bana bu kadar soğuk davranıyorsun?

Z: Her zamanki gibi davranıyorum.

V: Kesinlikle. Ben de onu söylüyorum her zaman bana karşı soğuksun.

Z: Amacın ne Gabriella?

V: Amaç mı? Neden söz ediyorsun?

Z: Ashley ile arkadaşsın ve ikimizde Ashley'nin benden pek haz etmediğini biliyoruz değil mi? Peki neden benimle arkadaş olmayı istiyorsun? Yoksa seni Ashley mi gönderdi?

V: Ne? Tabii ki hayır!

Z: Ben aptal değilim Gabriella.

V: Bak ben onun senden pek haz etmediğini biliyorum ama bunu anlamıyorum bu yüzden seni tanımak istiyorum. Tabii izin verirsen?

Z: Ashley bunu biliyor mu?

V: Hayır ben ona henüz söylemedim. Yani önce seni biraz tanımak istedim.

Z: Peki, eğer o dönünce bunu söylersen beni daha yakından tanıyabilirsin.

V: Tamam ama o gelene kadar bir şeyler yapsak?

Z: Ahh peki öyleyse bikinilerini giyip gel.

V: Yüzmeye mi gidiyoruz? Bu sanki bek adrenalinli bir şey değil ha?

Z: Biraz adrenalin var ama daha çok eğlenme diyelim. Yarım saat sonra burda buluşuruz.

Bikinilerimi giyip üzerime askılı bir badi ve şort giyip bu sefer tam zamanında yetişmeye çalıştım. Bu sırada Zac ile karşılaştım.

Z: Sonunda tam zamanında yetişmeyi öğrenebilmişsin.

V: Sayende.

Zac'in motoruna binip uçurum kenarı bir yere geldik.

V: Burda ne arıyoruz? Yüzmeye gideceğimizi sanmıştım.

Z: Evet şimdilik küçük bir adrenalinle başlayacağız?

V: Bu da ne demek şimdi?

Z : Hadi gel.

Olamaz Zac yine bu pis gülüşü yaptığına göre bir şeyler olmalı. Uçurum sonuna geldiğimde asıl olayı anlamıştım. Yüzeceğimiz yer uçurum altıydı. Yani uçurumdan atlamalıydık. Ah neden ben neden..

V: Bana buradan atlayacağımızı söylemiceksin değil mi?

Z: İstersen söylemem ama olacak olan bu.

V: Ah benimle derdin ne senin?

Z: Hadi ama o kadar da yüksek sayılmaz. Seni monoton hayatından kurtarıyorum işte. Al sana biraz eğlence.

V: Ne eğlence ama..

Zac tişörtünü çıkardıktan sonra "Hadi üzerindekileri çıkarsana." Diyerek yine pis bir gülüş attı. İstemsizce üstümü çıkardım ama bunu yapmamın imkanı yoktu. Ajanlık eğitiminde de yükseklikle ilgili şeylerde pek başarılı sayılmazdım zaten.

Z: Hadi ama dünkü daha zordu. Onu başardıysan bunu da yapabilirsin.

V: Evet ama en azından emniyet kemerim vardı.

Za elimi tuttu ve "Sadece derin bir nefes al, burnunu kapat ve üç deyince atlayacağız. Tamam mı?" diyerek beni motive etmeye çalışıyordu. Ben de dediğini yaptım ve el ele atladık.

V: Aman Tanrım! Bu harikaydı!

Z: Bir daha yapmak ister misin?

V: Şimdilik bana bu kadar yeter.

Ve sonra Zac ile yüzme ve nefes tutma yarışmaları yaptık. Yüzmeyi o, nefes tutmayı da ben kazandım.Birbirimize su atarak eğlenirken dizimde bir acı hissettim.

V: Zac, dizim!

Z: Ne oldu?

V: Bilmiyorum çok acıyor

Z: Pekala gel buraya.

Zac beni kucağına alıp kıyıya getirdikten sonra dizimin kıpkırmızı olduğunu görük.

Z: Deniz anasına benziyor. İşememi ister misin?

V: Ne? Ne işemesi ne diyosun sen ya?

Z: Bir yerde okumuştum işemek iyi geliyomuş, istersen işeyebilirim.

V: Eğer biri işeyecekse ben işerim merak etme sen!

Z: Sen bilirsin sanki üstüne işemeye çok meraklıyım.

V: Sanki ben bana işemene çok meraklıyım! Ah şu anda tamamen saçmalıyoruz değil mi? Hadi beni bir doktora götür.

Z: Ah cidden tam bir baş belasısın.

Zac beni kucağına alıp doktora götürdü. Doktor basit bir müdahale yapıp dizimi bandajladıktan sonra artık güvendeydim.

Z: İyi misin?

V: Evet ama biliyor musun işemek gerçekten ilk yardım olabilirmiş.

Z: Söylemiştim.

İkimizde birbirimize bakıp güldükten sonra okula geri döndük. Saat 17.00 olmuştu bile. Sıcak bir duş aldım ve biraz film izledikten sonra uyudum.

Sabah Ashley "Ben geldim!" diyerek bana kocaman sarıldı.

V: Hey hoş geldin Ash.

A: Ah seni görmek ne kadar güzel oldu bilemezsin. O evde sıkıntıdan patlicaktım. Senin hafta sonun nasıl geçti?

V: Nasıl geçsin işte okuldaydım bütün gün.

Hazırlanıp aşağıya indikten sonra tam karşımda Zac oturuyordu ve henüz Ashley ile konuşmadığımı anlayıp bana manalı bir bakış attı. O sırada Ashley yanlışlıkla bandajlı yere ayağını çarptı. İstemsizce bir "Ah" sesi çıkardım.

A: Hey sen iyi misin?

V: Evet bir şeyim yok.

A: Hey senin ayağına bir şey mi oldu?

Açıklamama fırsat vermeden eteğimi açıp bandajı gördü.

A: Ah Gabriella ne oldu sana?

V: Önemli bir şey değil sadece düştüm.

Ah olamaz. Zac bunu duyup masadan kalktı. Ashley'e hemen geliyorum deyip Zac'in arkasından koştum. O kadar bağırmama rağmen dönüp bakmadı bile.

V: Zac lütfen durur musun artık?

Z:: Söz vermiştin Gabriella.

V: Biliyorum ama bana biraz daha zaman vermelisin.

Z: Neden umrunda ki Gabriella? Neden Ashley ile benim aramızda olanları bu kadar merak ediyorsun? Yoksa arkadaşın sana anlatmadı mı?

V: Zac ben..

Z: Ah amaç da bu zaten değil mi? O anlatmadığı için bana geldin.

V: Ben sadece..

Z: Bence yeni bir arkadaşlık kurmaya çalışmadan önce var olan arkadaşlığını sağlamlaştırmalısın Gabriella.

Ve bu kadar işte. Çekip gitti. Arkadaşlığımız da başlamadan bitmiş oldu.

Gizli AjanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin