Gıcık Şeyyy!!

194 13 2
                                        

Lanet alarmın lanet sesiyle uyandım lanet olsun! Lanet alarma hakaretler yağdırırken kahkaha sesi duydum.

V: Ashley? Saat 6.30 ve sen hazırlanmışsın bile.

A: Ah evet ben erken kalkmaya alışkınım önceden köpeğimi yürüyüşe çıkarmak için 5.30 ta kalkardım.

V: Köpeğin için üzgünüm.

A: Ben de öyle.. neyse hadi hazırlanda kahvaltıya inelim biliyorsun ki 7.30 ta tören var.

V: Ah ben onu tamamen unutmuşum hemen hazırlanıyorum.

Hazırlandıktan sonra yemekhanede kahvaltı ettik ve törene gittik. Törende, bana çarpıp duran o gıcık çocuğu gördüm bana göz kırpıp önüne geri döndü gıcık şey!

V: Ashley?

A: Hı?

V: Şuradaki çocuk var ya adı ne onun?

A: Onu tanıdığımı da nereden çıkardın?

V: Dün biraz bakıştınız da tanıdığını düşündüm.

A: Ha yoo sadece liseden tanıyorum öyle konuşmuşluğum falan da yok zaten.

Çok tuhaf. Sanki bir saklıyor gibi sesi tuhaf çıkmıştı.

V: Eee adını söylemicek misin?

A: Adı Zac. Zac Efron. Ama neden onu sordun?

V: Hiçç az önce onu gördüm de dünkü bakışmanız geldi aklıma.

A: Lütfen ondan uzak dur Gabriella.

V: Neden öyle söyledin şimdi?

A: Sadece.. lütfen uzak dur olur mu?

Ben cevap veremeden müdürün sesi kulaklarımızı doldurdu. Ama bu gerçekten tuhaf değil mi? Ne olduğunu deli gibi öğrenmek istiyorum ama Ashley buna cevap verecek gibi durmuyor. Herneyse yakında öğrenirim zaten.

Müdürün yılınız şöyle böyle geçsin ve okul kuralları zırvalıklarını dinledikten sonra sınıflara geçtik. Ashley işletme, bense hukuk okuyordum. Ajanlar yasal olmayan işler yapan kişilerin peşine düştükleri için hukukla ilgili derslerde görüyorduk ve ben bunu sevmiştim bu yüzden hukuk okumaya karar verdim. Sanırım Ashley de babasının şirketi yüzünden işletme okuyordu. Ve sınıfımda Zac denen o gıcık şey de vardı. Neyse ki bana sataşmadı.

Ders bittikten sonra bahçede oturmuş kitap okuyordum. Ashley ise bir ödev için kütüphanedeydi. Bize de ödev verdiler ama hiç ödev yapmak istemiyordum okulun ilk günü ödev mi verilirmiş ya ne saçma şey. Başımı kitaptan kaldırıp ortalığa bir göz gezdirdiğimde Zac ve birkaç erkeğin futbol oynadığını gördüm. Hey buna izin veriyorlar mı? Herneyse beni ilgilendirmez. Kitabıma geri döndüğümde alnımda bir acı hissettim.

V: Hey hangi salak attı bu topu!?

Z: Hey şu topu atsana güzelim.

Hangi salak olacak Zac salağı tabiki kesin bilerek yaptı gıcık bir de pis pis sırıtıyo.

V: Sen özür dileyene kadar hiçbir şeyi atmıyorum.

Z: Özür falan dilemiyorum ve sen de o topu hemen bana atıyorsun.

V: Atmıyorum işte atmayacağım.

Zac giderek bana yaklaşmaya başladı.

Z: Hemen o topu bana ver.

V: Özür dile.

O yaklaşmaya devam ediyordu ve ben sadece ona bakmakla yetiniyorum ama napabilirimki? Yanımda topun havasını indirecek bir şey de yok. Ben bunları düşünürken Zac çoktan tam önümde tuttuğum topa yaslanmıştı ve eğilmeye başladı. Beni öpmicek değil mi? Tane tane;

Gizli AjanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin