"Çocuklara bir açıklama yapmak zorundasın biliyorsun değil mi ?" diye sordu Wooyoung "Her tarafa yayıldı söylentiler artık neredeyse herkes Flames of Phoenix'i tanıyor habercilerin kapına dayanması an meselesi"
Hongjoong Wooyoung'un haklı olduğunu biliyordu ama ne çocuklara açıklama yapmak ne de dünyaya bir açıklama yapmak istemiyordu ancak biliyordu ki derse girdiği anda çocuklar sorular soracak ve cevaplar isteyecekti
"Üstü kapalı bir kaç bilgi vereceğim akşam Jongho ile konuştuktan sonra twitter heabımdan bir açıklama yayınlayacağım" dedi Hongjoong Wooyoung kafasını salladı "Az kalsın unutuyordum artık lütfen Luca sana bizzat bir şey demedikçe Suho ve Luca'ya karışma "
Hongjoong neden dercesine bir bakış attı Wooyoung'a "Suho anlattı biraz ilerleme kaydetmişler öğle aralarında beraber yemek yiyorlarmış " bunları anlatırken gülümsüyordu "O yüzden izin ver biz büyükler karışmadan arkadaş olsunlar"
"Zaten karışmayacaktım merak etme " dedi Hongjoong ardından zil çaldı ve ikili odadan çıkıp sınıflarına doğru yürümeye başladı Wooyoung 10 K'ye Hongjoongsa 10C'ye doğru yürümeye başladı içeri girdiğinde adeta bir kaosun ortasına dalmıştı
10C okulun en hareketli ve yaramaz sınıfıydı çoğu öğretmen öğrencilerin uslanmaz ve laftan anlamaz olduğunu söyler ayrıca sınıfın asla susmadığını söylerdi tabiki Hongjoong diğer öğretmenler gibi pes edecek değildi özelliklede bu sınıfın sınıf öğretmenide olunca daha da cesaretlenmişti
"Sessizlik !" diye bağırdı Hongjoong sınıf anında susmuş ve içeri giren öğretmenlerine dönmüştü "Oturma planınıza göre yerinize geçin bu ilk uyarım ikincisinde ne olacağını biliyorsunuz" dedi Hongjoong 10C'ye zorla oturma planı yapmıştı ve buna bütün derslerde uymalarını sağlıyordu
Bir kaç defa onu kandırmayı başarınca Hongjoong yeni bir strateji geliştirmiş ve hepsinin yerini ezberlemişti böyle bir çılgınlık sonucunda çocuklar Hongjoong'a biraz daha ısınmıştı "Derse başlamadan önce soracağınız sorunuz varsa sorun derse başlayınca soru almayacağım " dedi Hongjoong
Biliyordu ki beklediği soru bu çocuklardan birinden gelecekti "Bu gün ne işliyoruz ?" diye sordu en önde oturan öğrencilerden biri " "Bu gün sizin istekleriniz üzerine size Kpop'un 3. jenerasyonun önemli grupları olan Blackpink ve Bts'i detaylı olarak anlatacağım ilk önce yüzeysel olarak bahsedeceğim zamanımız kalırsa detaylandıracağım "
Hongjoong'un dersi öğrencilere sadece müzik aleti çalmayı ve notaları öğretmekle alakalı değildi onlara müziğin tarihini ve önemli sanatçılarıda anlatırdı hatta bazen tıpkı bu gün olduğu gibi onların istediği grupları anlatırdı
"Hocam eskiden bir grubunuz olduğu ve onlar için şarkılar yaptığınız doğru mu ?" diye sordu en arka köşeden biri "Doğru sizin yaşlarınızdayken bir arkadaş grubum vardı oldukça hareketliydik ve bazılarımızla bir grup oluşturmuştuk diğer arkadaşlarımızsa bizi destekliyordu ancak grup uzun sürmedi liseden mezun olmadan önce dağıldık "
Hongjoong bu kadar açıklamanın onlara yeteceğini umuyordu "Peki tekrar bir araya gelmeyi düşünüyor musunuz ya da grup arkadaşlarınızla iletişime geçtiniz mi ?" diye sordu başka bir öğrenci "Bu sorulara cevap veremeyeceğim ancak grubun tekrar bir araya gelme olasılığı yüzde 15'den az "
Sınıf memnuniyetsiz sesler çıkarttı Hongjoong'sa hafifçe güldü "Pek iyi ayrılmadık hatta hiç iyi ayrılmadık başka sorunuz yoksa derse geçiyorum" kimseden cevap gelmeyince Hongjoong sunumunu açtı ve dersine başladı
"Blackpink 2016'da çıkış yapan ve 10 yıl boyunca aktif olan bu süreçte hem bireysel hemde grup olarak bir sürü başarılara imza atan YG Entertainment altında bir kız grubuydu . Blackpink Coachella'ya katılan ilk kız grubudur onları bir kaç sene sonra Twice Aespa takip etti ayrıca Blackpink çoğu Amerikan sanatçıyla iş birliği yapan ilk kız grubudur"
* Seonghwa'nın anlatımı *
İlham gelmesi umuduyla eski bir kaç şarkıyı dinliyordum ancak her bir şarkıda eski anılarım canlanıyor bu yüzdende ilk iki dakikasından fazlasını dinleyemiyordum "Belki de biraz dışarı çıkıp hava almalısın bu süreçtede stüdyoyu ben kullanırım" bunu söyleyen Mino'ydu
"Stüdyo'yu kullanmak için sorman yeterli " dedim ve ayağa kalktım "Senin için söylüyorum bunu " dedi Mino "Treasure için bir kaç şarkı yaptım ve emin olabilirsin yapımcılık hayatımda yaptığım en zor işti o küçükler neyin hit olacağını iyi biliyorlar ama zor beğeniyorlar"
Mino gibi bir şarkıcı ve yapımcı bile zorlandıysa ben hayli hayli zorlanırdım bu yüzden Mino'nun dediğini uygulamaya ve biraz şirketten uzaklaşmaya karar verdim "Çıkarken stüdyoyu kilitlemeyi unutma ben daha gelmem şirkete" dedim ve cevabını beklemeden dışarı çıktım
Popüler mekanlara gidecek ve insanları gözlemleyecektim böylece hit bir şarkı yapabilecektim ayrıca bütün Treasure üyelerinin zevklerini incelemiş ürettikleri şarkılarada bakmıştım umarım bunlar bana bir yol gösterirdi
Son zamanlarda Treasure üyelerinin gitmeyi çok sevdiği "Stereotype" kafeye girdim ve oldukça sessiz olacak bir yere geçerek bir kahve sipariş ettim , işte şimdi asıl düşünce seli başlıyordu yıllardır minimum seviyede tuttuğum hayal gücümü son sınırına çıkartacaktım
"Woah bu çalan müzikte neyin nesi ?" Seonghwa kafede tanıdık bir müziğin çaldığını ancak yan masasındaki kızların konuşmasıyla fark etmişti "Aaa şey bu bir dakika hemen söylüyorum" dedi diğer kız ve hızla telefonunu karıştırmaya başladı
"İşte" dedi kız telefonunu arkadaşına göstererek "Flames Of Phoenix'in dağılmasından sonra Hongjoong'un ilk şarkısı Reckless" şarkıyı hiç dinlememiştim bu yüzden düşünmeye biraz ara verip şarkıyı dinlemek istedim bu sırada kızlar şarkıya eşlik etmeye başlamıştı
"Each day goes by and each night, I cry. Somebody saw you with her last night You gave me your word, 'Don't worry 'bout him' You might love her now, but you loved me first"
İkinci kızın sesi çok güzeldi tamda bizim şirkete göreydi ileride çok iyi bir şarkıcı olabilirdi bu şansı kaçırmamalıydım "Pardon bakar mısınız ?" diyerekten kıza seslendim kız hemen sustu "Sesiniz oldukça güzel acaba şirketimize başvurmayı düşünür müsünüz ?" diye sordum ve kartımı uzattım
"Aman tanrım siz YG yapımcısı Seonghwasınız " dedi arkadaşı elleriyle ağzını kapatarak "Adınızı öğrenebilir miyim ?" diye sordum "Ben Iseri Ado japonum tatil için Kore'ye geldim yani çok fazla burada durmayacağım " dedi kız gülümseyerek
"Ah öyleyse acele etsen iyi olur " dedim ve göz kırparak yerime geri döndüm eğer kız şirkete denemek için bile girse bu benim için oldukça büyük bir artı olurdu hatta terfiye bile etki edebilirdi
Masama geri oturur oturmaz telefonum çalmıştı arayan Yeosang'dı "N-nerdesin ko-konuşmamız lazım " sesi titreyerek konuşuyordu "İyi misin Yeosang ?" diye sordum endişelenmiştim her ne kadar aramızda bir çıkar ilişkisi olsada eskiden arkadaşımdı
"D-değilim ne-nerdesin ?" diye tekrardan sordu "Stereotype kafedeyim emin misin buraya gelmek istediğinden ?" diye sordum çünkü sesi cidden çok kötü geliyordu "E-eve gi-gidiyorum " ayaklandım ve eşyalarımı hızlıca toplamaya başladım
"Geliyorum sakın ben gelmeden bir şey yapma " onaylayamadan telefonu kapatmıştı bir şeyler çok fena ters gitmişti ve Yeosang bunun etkilerini yaşıyordu hemde oldukça şiddetli bir şekilde
*Bölüm Sonu*
Sizce Yeosang'a ne oldu neler ters gitti de bu kadar kötü hale geldi
Medyaya da Reckless'ı koydum sizde dinleyin ve kutsanın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chained to the rhythm / Seongjoong ✓
FanfictionLise yıllarında kurulan ve kendi çaplarında müzik yapan bir grubun yıllar sonra aniden ünlenir ve grup tekrardan bir araya getirilmeye çalışılır ancak bu , grup kötü şekilde ayrıldığı için hiç kolay değildir *mpreg içerir rahatsız olacakların okumas...