"Hyung bu vasıfsız ne arıyor burada ve senin yanında ?" diye sordu Suho kapıyı açar açmaz karşında beni ve Seonghwa'yı görünce otamatik olarak koruma moduna geçmişti
"Sakin ol şampiyon sorun yok ben kendi isteğimle getirdim" dedim ve hep beraber içeri girdik "Hyung en ufak bir rahatsızlığını belirt dalarım bak biliyorsun"
"Luca şunun tasmasını takar mısın beni tedirgin ediyor" dedim gülerek "Hem Wooyoung size söylemedi mi geleceğimizi niye bu kadar şaşırdınız " diye de sordum
"Sadece akşam oturmaya geleceğini söyledim" dedi Wooyoung bir yandan elindeki tabakları masaya koyarak "Oha Wooyoung bu masa ne iyiki yemeğe gelelim dememişim"
Masada abartısız 10 çeşit farklı aperatif vardı "Açılıın sıcak taşıyorum önüme çıkmayın yanarsınız " Jongho'nun önce sesini ardından kendisini görmüştük
"Hoş geldin hyung San içki almaya çıktı gelir şimdi " dedi beni görünce tepsiyi masaya bıraktıktan sonra da sıkıca sarıldı
"Ulan bende senim hyungunum bana neden hyung demiyorsun " bu sırada San'da içeri girmişti ve ekip tamamlanmıştı
"Daha kaç kez söyleyeceğim siz benim kardeşimsiniz Hongjoong hyung abim adam bana kaç yıl baktı bir farkı- LAN sUHo ayrıl lan çocuğumdan "
Jongho'nun lafı koridorda karşılaştığı ikili yüzünden bölünmüştü "Suho siktir git odanda yap ne yapıyorsan adam daha yeni iyileşti " dedi San
Koridordaki ikiliden Suho söylenerek yanıma geldi ve dizlerime yattı "İnanamıyorum ya şu evde kimse beni sevmiyor sanki yedik Luca'yı"
"Ben seviyorum bebeğim yetmez mi ?" dedim ve saçlarını öptüm "LAN CÜCÜK sorun orada ya yedin bitirdim oğlumu" diye cırladı Jongho
Buna karşılık mutfaktan yüksek sesli bir kahkaha yükseldi ve kahkahanın sahibi salona peşinde Luca'yla girdi
Ortam aniden kaotikleşmişti ama hepimiz buna alışıktık Luca ve Suho çıkmaya başladıktan sonra ne zaman kalabalık olsak aynı şeyler yaşanıyordu
Alışkın olmayan tek kişi vardı o da köşeye sinmiş yüzündeki tebessümüyle giren çıkana bakan Seonghwa'ydı
"Yalnız bir şey diyeceğim Yunho gelmeden hiç bit şey anlatmam" dedim "Ya ona dedim ki 9'da burada olun saat olmuş 10 hala yoklar ortada" diye söylendi Wooyoung yanıma oturup oğlunu kendine çekerek
Suho oka doğru giderken ona 'yemedik be oğlunu' adlı bakışımı attım "Aşkım adamların ikiz bebekleri var gelememiş olmaları normal" dedi San çekirdek kaplarını getirerek
Bir iki dakika sonra zil çalmışyı ve Yunho'lsr gelmişti tabiiki yeğenlerimi görmek için ayağa kalkıp direkt elinde bir puset tutan Yunho'ya koşmuş ve pusete uzanmıştım
Ama Yunho beni göğüsüme hafifçe vurarak engelledi "Hop hop dur bakalım orada önce iki kere ellerini yıkadığını göreyim öyle ellersin yeğenlerini" dedi ve Mingi'yle içeriye girdiler
"Hiç öyle bakma aynısı senin içinde geçerli Suho herkes iki kere yıkayacak elini duydun Yunho'yu" dedi Mingi
Yunho ikizlerin mikrop kapmaması için gördüğünüz gibi çok dikkat ediyordu ve hepimiz ona saygı duyuyorduk
İkizlerin dadılarla büyümeleri istemediğinden büyük bir fedakarlık yaparak işinden istifa etmişti. Çalıştığı klinik buna inanamamıştı çünkü Yunho doktor olduğundan beri bir gün bile izin almamıştı hamileliğinde bile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chained to the rhythm / Seongjoong ✓
FanficLise yıllarında kurulan ve kendi çaplarında müzik yapan bir grubun yıllar sonra aniden ünlenir ve grup tekrardan bir araya getirilmeye çalışılır ancak bu , grup kötü şekilde ayrıldığı için hiç kolay değildir *mpreg içerir rahatsız olacakların okumas...