Yeni bir okul,yeni arkadaşlar,beyaz bir sayfa şu an beni bekliyor.Babamın tayini sonucu geldik bu yabancı şehre.Lise üç ' e geçtiğim halde alışamadım göçebe hayatına çünkü genelde kendimi arkadaş ortamına uyum sağlayamadığım için.Ama çoğu zaman roman okuduğum için fazla önemsemem . Aslında kendi çapımda soğuk bir kız değilimdir ama konuşmayı çok sevdiğim söylenemez . İnsanlar konuşarak herşey çözülür der ama şahsen düşünerek yani kendi düşüncelerinle konuşarak da sorununu halledebilirsin . Duygusalımdır en nefret ettiğim huyum ama her sorun karşısında güçlü de durabiliyorum . Hatta en sinirli halimde bile gülümseyebiliyorum. Okulu çok sevmem , hatta nefret ederim bu yüzden pek başarılı öğrencilerden biri değilimdir.
Çantamı hazırlayarak merdivenlerden aşağıya indim . Burnuma dolan o güzel krep kokusunu içime çekerek hızla annemin yanağına öpücük kondurdum.
"Günaydın canım" annemin benimle canım şeklinde konuşması benim çok hoşuma gider . Ben de karşılık verdim "sanada annecim" , " çantanı hazırlamışmıydın " off! En sıkıcı iş ve Allah' tan yatmadan önce hazırlamıştım" evet anne" hemen annemle masaya oturarak krepleri midemize indirdik . Bugün ikimiz kahvaltı yaptık babamın her zaman sabahları erkenden işe gitmesine alıştığım için sormama gerek yoktu. Birkaç zeytin ağzıma atarken " kızım birazdan servis seni alacak , telefonunu unutma" zaten beni kim görmüş birşey unuttuğumu" anne biliyorsun ben hiçbir şey unutmam" derken birden korna sesi duyunca irkilerek ayağa kalkıp çantamı aldığım gibi koşarak servise yetiştim ve boş yere oturdum. Sürekli arkadan gülüşme sesleri geldiğinden dolayı bir süre sonra rahatsız olmaya başlamıştım. Birkaç dakika aval aval camdan etrafı izledim ve sonunda bir kız yanıma oturdu . Renkli gözlü ve kahverengi saçlarıyla gerçekten güzel bir kızdı."merhaba ben Derin" dedi ben de uzattığı elini sıkarak "ben de Başak " dedim. Derin çok sevecen ve neşeli birine benziyordu."ben bu okulda yeniyim" deyince yalnız kalmadığıma sevinerek" ben de" dedim." Peki kaçıncı sınıfsın?" Aslında biraz benden büyük gibi duruyordu." Lise üç" dediğimde Derin biraz şaşırarak " aynı sınıftayız demek" dedi. Ben de tabi şaşırdım ne tesadüf ama . Gözleri uzaktan seçilmiyor hangi renk olduğu ama yakından yeşil olduğu belli oluyor. Derin çok havalı bir şekilde saçlarını geriye atarak " benim babam doktor olduğundan dolayı tayini Ankara'ya denk geldi ya senin ki" aslında hemen hemen aynı sebepten ötürü buraya geldik" benim babam da komiser olduğu için tayini Ankara 'ya geldi" herşey aynı ama bir tek baba meslekleri farklıydı. Sonunda Atatürk lisesine geldik. Kocaman bir bina ve merdivenlerini çıkarak girişine geldim. Karışıktı, öğrenciler etrafta adeta karınca gibi dolanıyor ve ben de çirkin ördek yavrusu gibi bakınıyordum. Sol tarafıma bakınca müdür yardımcısı odasını görünce hızlı adımlarımla kapıya geldiğimde 'buyrun' sesi duyuncaya kadar kapıyı tıklattım ve "buyrun" sesi geldiği an içeri girdim. Adamın pos bıyığı ve takım elbisesi vardı. Garip bir tipti"hocam ben lise üçüm hangi kata geçmem gerektiğini bilmiyorum yardımcı olabilir misiniz?" Dedim tüm sevecenliğimle adam ise benim aksime çok soğuk kanlıydı. "Beni takip et" deyip ardından hızlı hızlı yürümeye başladı. Adam yaklaşık 50-55 yaşlarında falandı. Kapının önüne geldiğimizde durdu" bu sınıftasın" dedikten sonra uzaklaştı. Ben de kapıdan içeri girdim herkes yerleşmiş ve gözlerim Derin'i arıyordu sahiden o nereye kaybolmuştu? gözlerim sonunda Derin'i bulduğunda hemen yanındaki sıraya kaydı. Başka bir kız oturuyordu yanında . Ben de boş bulduğum yere oturdum . Çantamı sandalyemin arkasına astıktan sonra yanımdaki kişiye baktım. Joleli kahverengi saçları ve ela gözleriyle bir o kadar karizmatikti a yakışıklı değildi. Ben açıkçası gerçekten yakışıklı bulduğum erkeğe ki o da nadirdir yakışıklı derim ve bu çocuk kesinlikle tipim değil. Ben onu incelerken o da birden bana döndü ve bakmaya başladı ."selam güzelim" oha her gördüğü kızla böyle mi konuşuyordu bu çocuk."merhaba " dedim en soğuk halimle . İnsanda sevecenlikte bıramadılar arkadaş."ismin ne güzelim?" Off! Yine mi 'güzelim' lafları. Sarışınım ,mavişim ama kesinlikle kendimi güzel bulmuyorum nokta." Başak" bu çocuk canına mı susadı yaa?" Ne o benim ismimi merak etmiyor musun? ben yine de söyleyeyim de ismim Mert"tam lafımı söyleyecektim ki dua etsin hocanın biri geldi yoksa lafımı cuk oturtturacaktım ve tabi doğal olarak bütün sınıfın ayağa kalkması bir oldu"günaydın" deyince biz de hep bir ağızdan "sağol" diye bağırdık. Birden aklıma öğrencileri incelemek geldi arada ufak da olsa heyecanım vardı okula girdiğimden beri. Gözüm öndekileri inceledikten sonra arkalara takıldı. Mavi gözlü ve siyah saçlarıyla çok yakışıklı diyebileceğim bir çocuk dikkatimi çekti, sanırım 'yakışıklı' diyebileceğim tek erkek . Yanında da arkadaşı vardı Allah'tan erkek kız olsaydı kıskançlıktan çatlardım herhalde. Birşeyler konuşup duruyorlardı off! Konuşunca bile bu kadar tatlıysa"ooo hayrola güzelim?" Sesi Mert denen o salağındı birşey de gözünden kaçsa ne olur ki .kafamı ona çevirerek " ne ne o anlamadım ?" Sanki normal birşeymiş gibi cevap verdim " gözün Yankı'da takılı kaldı" vay be çocuğun ismi Yankı mıymış ismi de havalıymış kendisi kadar." Üff ! Ne alakası var benimle onun yaa" diye düşüncelerimin tam aksine birşey söyledim ve konuyu değiştirmeye çalışarak" bu hocanın branşı ne?" Diye soru sordum "fizikçi" dedi . İnanamıyorum bu nasıl bir tesadüftür fizikçilerle aram hiç iyi değildir. Fizikçi birden bize dönerek "siz artık çok oluyorsunuz" dedi hemen ardından gözü beni bularak " sen kızım ismin ne?"dedi soğuk bir sesle ardından ben de" Başak" diye yanıtladım ardından gözü hala konuşan Yankı ve arkadaşına kaydı."Emir kalk,Başak Emir'in yerine geç" dediği an şaşırarak ve sevinerek çantamı alıp Yankı'nın yanına geçtim ve tabiki sevindiğimi belli edecek hareketlerden kaçındım."Emir sen de Başak'ın yerine geç,Mert kalk Sıla'nın yerine geç,Sıla kalk Mert'in yerine geç." Sıla denen kız Derin'in sıra arkadaşı olmalı ve herkes yerine oturunca fizikçi bir süre bizi izledi ve tahtaya bir şeyler yazmaya devam etti.
Arkadaşlar ben bu hikayeyi yazalı daha iki gün geçti umarım beğenirsiniz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum . Ikinci ve üçüncü bölümü de yazdım ama onları sonra en kısa zamanda yayımlamayı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tesadüf
Teen FictionTESADÜF SADECE BİR BAŞLANGIÇTIR... Tesadüfle dolu bir aşk hikayesi... Yeni şehir , yeni arkadaşlar ve tesadüf bir aşk hepsi Başak'ı bekliyor.Başak'ın hayatı artık kıskançlıklar ve tesadüflerle olacak. Ne de olsa aşk tesadüfleri sever... Bakalım...