Kıskançlık

86 3 2
                                    

Sabah her zamanki okul hayatım gibi kahvaltımı yaptıktan sonra sıkıla sıkıla çantamı hazırladım ve servisi bekledim. Geldiği an kurulu robot gibi boş yere oturdum. Derin'in evinin önüne geldiğimizde onunla göz göze gelmemek için elimden geleni yaptım. Tahmin ettiğim gibi yanıma oturmamıştı zaten oturmasını istemiyordum.

Okula vardığımızda direk sınıfa girdim ama Yankı henüz yoktu . Neyse ilk ders için kitaplarımı falan hazırladım zaten program da daha yeni elime geçtiği için sorun yaşamadım. Derin ben geldikten sonra gelmişti ardından da Yankı. Çantasını yerine (yani benim sıramın yanına) koydu. Beklediğim sözcük ağzından çıkmadığı için ben ağzımdan çıkardım.

"Günaydın Yankı Bey" dedim vurgulayarak hiç beklemediğim bir şekilde "eee yani?"dedi ben daha neyi ima etmeye çalıştığını anlamayarak "Bey demenin amacı?" Dedi ben de o an jeton düştüğü için

"Ne yani Bey dememden hoşlanmıyor musun?" Dedim "hoşlanmam için mi yapıyorsun?" Dediği an donakaldım ve istemsiz olarak güldüm bu da yalanın parçası olduğu için "gerçekten öyle mi sandın?" Dediğim an o da şaşırmıştı ben de kendime aynı şekilde şaşırıyordum. Gerçekten hiçbir şey anlamamış mıydı? Yani beklediğim 'günaydın' sözcüğünü. "Neyse saçmalamayı kes" dedi gerçekten biraz kaba olmaya başlamıştı . Ardından Derin neşeli bir şekilde gelip "merhaba ben Derin" diyerek elini Yankı'ya uzattı o an Derin'i boğazlayasım gelmişti. Aramıza kara kedi gibi girmişti. Yankı da tabi fırsatı hiç kaçırır mı? (tabiki hayır) o da Derin'in ortada kalan elini sıkarak ismini söyledi o an sadece sinirden köpürdüğümü hissettim.

"Hadi ama bu kadar kibar olacağın aklımın ucundan bile geçmezdi" dedi bana bakarak bilerek yapıyordu Derin gözümün içine baka baka "benim de" dediği anlar orada olmaktan pişman olmuştum ve anında lavaboya gittim. Gözlerim hafiften dolmuştu yüzümü bol suyla yıkadım ve görüntüme baktım hafiften dağılmış sarı saçlarımı düzelterek görüntüme tekrar baktım şimdi daha iyi gözüküyordum. Kendime Yankı'yı ya da Derin'i takmayacağıma dair bir söz vererek lavabodan çıkıp sınıfa geçtim. Merve,Rüzgar ve Inci'ye dönerek "günaydın"dedim hafif bir gülümsemeyle onlar da karşılık verdiler ve hangi okuldan geldiğimi ardından Ankara'ya alışıp alışmadığımı sordular ve onlarla her daim arkadaş olabileceğimi söylediler. Ilk iki dersin nasıl geçtiğini anlamamıştım o an Derin ile Yankı'nın ne konuştukları umrumda bile olmadı ama nedense hâlâ Yankı'yı çok seviyorum aşk demek böyle birşey sanırım. Kantinde otururken birden Mert geldi yanıma "selam naber?" Dedi o an Yankı'ya göz ucu ile baktığımda Emir ile sohbet ediyordu.

"iyiyim sen" diye cevap verdim o da iyi olduğunu söyledi ve birden o yani Yankı masaya sandalye çekip yanıma oturdu

"Derin hoş kızmış" dedi biliyorum beni kızdırmak için dediğini ama sonuçta kendime söz vermiştim.

"Eee yani " dedim öc alma sırası bendeydi Mert de karşımda bizim atışmamızı dinliyordu .

"o an gözlerinin dolduğunu gördüm gözümden kaçmadı zannetme ve benim laflarımı da tekrar kullanmayı kes" diyerek yine o çapkın bakan gözünü kırptı. Mert'e baktığımda neler olduğunu sorgularmış gibi bana bakıyordu

" Başak ile öyle konuşmayı asıl kesmesi gereken sensin "dedi Mert . Şaşırdım açıkçası Mert 'in beni koruyor olması garip genelde okuduğum romanlarda erkekler sevdiği kızları korurmuş ama bu durumda Mert'in sevdiği kız rolüne mi giriyordum? hayır saçmaladım zaten ben onu arkadaş olarak seviyorum.

"Şu an ben seninle konuştuğumu hiç sanmıyorum ayrıca istediğim gibi konuşurum bu seni ilgilendirmez" bu çocuk kendini ne sanıyordu?

"Ha öyle diyorsun yani " dedi Mert baya bir dalga vardı her sarf ettiği cümlede "aynen öyle" dedi Yankı da. O da alaya almıştı ve bende salak gibi onları izliyordum aklım başıma gelerek Mert'in gitmesini söyledim ama "seni bu herifin yanında bırakacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun" dedi o an gerçekten şok oldum tabi Yankı'nın da şok olduğu yüzünden belliydi. Ikisini de susturmak için elimden geleni yaptım ama olmadı.

"Sen Başağın sevgilisi misin de benden korumaya çalışıyorsun?" Dedi ilk defa sanırım ismimi kullanmıştı . Yankı Mert'e tam yumruk atmaya hazırlanıyordu ki "yeter!" Diye bağırdım resmen bütün kantin bana bakıyordu ikisi de dahil açıkçası hepsi şok olmuşlardı.

"Ya siz burayı ne zannediyorsunuz kavga edilecek bir yere mi benzettiniz?" Ağzımdan bir tek bunlar çıkmıştı zaten ondan sonra hemen lavaboya geçtim elimi yüzümü yıkarken yanaklarımın buz kesmiş olduğunu fark ettim olanları bir bir düşünürken Yankı'nın son cümleleri yankılanıyordu beynimde 'sen Başağın sevgilisi misin de benden korumaya çalışıyorsun'

tesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin