Selaaaam!
Evet Allah'tan saat 3'te bölümü atacağım demiştim.
Neyse geç oldu güç olmasın. Gerçi biraz da güç oldu ama neyse. Zaten bölüm içinde anlayacaksınız.
Şimdi sizi Nalan Teyze'nin ölüm günü ile karşı karşıya bırakıyorum.
Ama önce oy verirseniz sevinirim. Satır aralarına bol yorum bekliyorum.
Kelime sayısı 2348.
Keyifli okumalar...
~
Ben geleceğimi seçtim,geçmişimi öldürdüm.
~
"Masal,Masal burdayım kızım.Sesime doğru gel,dikkat et canım."
"Hayır anne.Siz beni bıraktınız,gelmediniz geri.Oysaki ben sizi çok beklemiştim."
"Söz veriyorum annem,bir daha olmayacak öyle bir şey.Haklısın çok beklettik seni ama geldim işte,buradayım.Gel hadi,hadi lütfen."
"İnanmıyorum size."
"Masal söz veriyorum."
"Gerçekten mi,bırakmayacak mısınız beni bir daha?"
"Evet,gerçekten bırakmayacağız seni bir daha."
Bu hayatta en çok anneme güvenmem lazımdı.Olmuştu bir hata,işleri çıkmıştı. O yüzden gelememişlerdi ama şimdi annem seni almaya geldim,diyordu.
Ayaklarım benden bağımsız bir şekilde önümü göremediğim sisli yolda bir adım attı.Bir adım daha ve bir adım daha...
Gitmeli miyim bilmiyordum ama bu puslu yolda kontrolsüzce yürümeye devam ediyordum.
Gerçekten bunu yapıyor muydum?
Beni bırakıp sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşamımıza devam edelim,diyen kadının yanına gidiyor muydum?
Sanki yürüdükçe bastığım yerler ayağımın altında kayıyor gibiydi.Birisi durdurmazsa olduğum yere düşme ihtimalim çok yüksekti çünkü başım fazlasıyla dönüyordu.
Sisten ötürü net göremediğim bu ormanlık yolun sonuna doğru arkası dönük bir silüet görüyordum.
Hızlı adımlarla annem diye tahmin ettiğim silüetin yanına iyice yaklaştım. Elini tutmak için elimi uzattığım sırada görüntü hızlı adımlarla benden uzaklaşıp ormanın içinde kaybolmaya başladı.
Koştum peşinden, öyle hızlı koştum ki o beni kendisinden ayırıyorsa ben onu kendimden ayırmayayım,diye düşündüm.Koştum,koştum...Nereye gittiğimi bilmediğim hâlde o kadar hızlı koştum ki nefes nefese kaldım.
Gücüm bittiğinde olduğum yere çömeldim gözyaşları içinde. Belki beni bir yerlerden dinliyordur ya da izliyordur da pişman olur,geri gelir, diye tüm gücümle bağırdım sisin içindeki ormanda.
"Anne neden böyle yapıyorsun?Madem gittin neden geri gelip duruyorsun,beni üzüyorsun,neden canımı acıtıyorsun? Beni üzmek bu kadar mı hoşuna gidiyor anne?"
Bir başıma kaldığım ormana gözyaşları içinde bir umut ile tekrar baktım.Yoktu, hiçbir yerde yoktu.
"Anne,nereye kayboldun hı?Gel hadi hemen.Bak tam buraya oturdum bekliyorum seni.Üşüyorum ve korkuyorum burada. Sen değil miydin ben üşüdüğümde kollarınla saran.Bak şimdi de üşüyorum gel de sıcak sıcak sar beni.Söz veriyorum hemen affedeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Masalı
Teen FictionBir masal sunmuşlardı önümüze... Fakat bu masal klasiklerden biraz farklıydı. Satırlara düşmüş,her bir sayfada usulca kendi yerini bulmuş bu kelimeler gerçek bir yaşamın masalıydı. Önümüze sunup bir kısmını bizden izinsiz yazdıkları bu masalın sihi...