30 AĞUSTOS ANISINA

258 17 11
                                    

Bütün ekip asistan odasında toplanmıştır tam bir Atatürk aşığı olan Ferda o gün önlüğü Atatürkün resminin bulunduğu rozeti takmıştır Denize de Atatürk baskılı kıyafet giydirmiştir her zamanki Atatürk imzalı kahve bardağı da elindedir enerjik bir şekilde girer ekip de şaşırır aslında Ferda uykusuzdur ama bugünün anlamı ve önemi ona ayrı bir enerji vermiştir

Ferman: Sana da günaydın Ferda hanım bu ne enerji 

Ali: Hocam uykusuzluktan göz altlarınız çökmüş iyi olduğunuza emin misiniz?

Adil: Kızım iyi misin?

Ferda: Harikayım Deniz bütün gece uyutmadı ama bomba gibiyim mutluyum gururluyum sizce neden?

Ferman: Prosedür buldun

Adil: Zor bir ameliyat yapacaksın bende gururlanacağım 

Ali: Atatürke yaraşır bir evlat olduğunuzu ülkesini en iyi sevenin işini en iyi yapan olduğunu bildiğiniz için Atatürkün arkadaşlarının askerlerinin günlerce uykusuz savaştığı zaman onların yaptıklarının yanında bizimkilerin az kalıp haklarının ödenmeyeceğini bildiğiniz için böylesiniz

Ferda: Kanımla canımla böyle günlerde Türk damarım daha fazla basıyor evet Ali öyle 

Ali: Yalnızca ondan da değil evet sizin iki ülkeniz falan var ama buradan uzunca süre ayrı kaldınız ayrıca Atatürkü orada anlatmasalar bile isimi geçti Atatürk dünyadaki en fazla heykeli bulunan lider bu nedenle daha da sahiplendiniz 

Ferda: Bir kadın olarak Atatürke çok şey borçluyum Ali dünyadaki çoğu yerdeki bir çok kadın bile böyle sadece farkında değiller burada çalışabiliyorsam ülkeme istediğim gibi gidip geliyorsam dinimi sorgulamıyorlarsa karışmıyorlarsa Atam sayesindedir ben de elimden geldiğince ona laik olacağıma çalışıp çabalayıp üreteceğime söz veriyorum demiştim mesela şu anda 3 tane ameliyatım var peş peşe ama umrumda değil ben şu anda çok mutluyum 

Adil gururlanmıştır sarılmışlardır ve Ferda hadi bugün herkes Atatürke yaraşır bir evlat olsun babamdan Denize kadar demiş Açelya ve Nazlıyı alarak ameliyatlara girmişlerdir

Herkes bugüne özel olarak daha da özel daha da çok çalışmak istemiştir  Mesai bitimine yakın acile bir hasta gelir durumu ağırdır yanında da asker üniformalı oğlu vardır oğlunun adı da Onurdur çok duygusal anne ve babasına bağlı bir çocuktur Onur babası o daha küçükken şehit düşmüştür annesi de oğlunu da kaybetme ihtimalini düşününce dayanamamış ve kalp krizi geçirmiştir ameliyatın öneminden dolayı Ferda da Ferman da Ali de girer onları asiste edecek olanlar ise Demir ve Doruk didişip ceza aldıklarından Nazlı olur ne kadar yaparlarsa yapsınlar maalesef kurtaramazlar dışarıya çıkıp haber verdiklerinde Onur çok kötü olur kendini suçlayıp ağlamaya başlar aslında bugün Onurun askere gitme günüdür ve yolcu edecek kimsesi yoktur Anne acısını bilen Ferda duruma el atmak ister kimsesiz olan asker Doruk da konuşmak ister 

Ferda: Sana erkek adamsın askersin ağlama demeyeceğim tam tersine ağla güçlü durmak bu zamanlarda işe yaramıyor onu biliyorum bak Onur beni abla olarak görür müsün bilmem ama sana bir şey söyleyeceğim beş yıl önce annemi kaybettim ve o zaman bende öldüğümü zannettim ki senin kadar da güçlü olamadım 

- Nasıl 

Ferda: Doğuştan gelen sinir hastalığım var annem Amerikalı psikolog babam da Türkiyeli bir cerrah Amerikada doğdum genel olarak çevremde bir çok arkadaşım oldu zaten ilk 10 yılımı annem ve babam dedem ailem de birlikteyken hayvanlarla oynayarak sevgiyle ilgiyle şevkatle büyüyerek geçirdim sonra ne oldu biliyor musun?

- Ne oldu?

Ferda: Annem ile babam anlamadığım bir şekilde bana açıklama bile yapmadan PAT diye ayrıldılar 

MUCİZE MASALIMIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin