Adil Hoca ve Ferdanın gelmesinin ardından 10 gün geçmişti ama durumda hiç değişiklik yoktu Ferda yoğun bakımdaydı ekip hala ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu Adil tek kelime bile etmemişti bu konuyla alakalı yapacak bir şey yoktu kendi uyanması gerekiyordu Ali ve Nazlıda zor günler geçirmişlerdi Ali babasının Nazlı ise hem ablası gibi gördüğü Ferda hocasının hem de babasından görmediği kadar babalık yapan Adil hocasının ki artık babası da denilebilirdi yani elinden geldiğince yanındaydı Adil hoca el ele göz göze gördüğüne mutluydu ama sevinemiyordu bile çocuklardan da özür dilemişti Ali Adil hocasına sarılmıştı ve hadi baba anlat da rahatla artık lütfen belki biz de yardımcı olabiliriz sözüne karşılık anlatmayı kabul etti.
Ali ve Nazlının balayı olayı iptal olmuştu daha sonraki bir zaman diliminde gideceklerdi Nazlının karnı iyice belli olmadan büyümeden ve hareketlerini kısıtlamadan bu süreçte sadece Ali ile vakalara çalışmış onunla çalışmanın keyfini çıkarmaya çalışmış ve tezini tamamlamıştı istediğinden bile güzel olmuştu konusu da Sevginin Gücü idi. Olayları duyan Güneş işlerini ayarlamış ve ailesel bir mesele diyip setten izin almış İstanbula gelmişti Güneş için Ferda hoca da Adil hoca da önemliydi ve yeri çok ayrıydı.
Bu zamanda pişman olan birileri vardı o da Ferman ve Tanju her ne kadar göstermeseler de uyanmayacak diye ödleri kopuyor ve içleri içlerini kemiriyordu aynı zamanda iki duygu daha vardı ki bunlar da çok kötüydü bu duygulara pişman ve vicdan adını veriyorlardı. Tanju Fermana olan öfkesini kinini Ferdayı kandırıp onun duygularıyla oynayarak kullanmıştı onu kullanmıştı en sonunda suratına karşı da resmen seni Fermanı kontrol altında tutmak için yaptım demişti onu küçük düşürmüştü o da kız babasıydı ve kendini Adil hocanın yerine koydu ameliyat zamanında bile bu kadar korkmuştu Sunasının başına bir şey gelecek diye şimdi düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu Adil hoca haklıydı evlat yaşı kaç olursa olsun hala evlattı insan evladı için canının bile verirdi tam tamına 40 gündür Ferda komadaydı ve Adil hoca da kim bilir ne yaşamıştı zaten böyle zamanlarda acıyı hasta değil hasta yakınları çekerdi daha çok bu nedenle Tanju Adil hocanın yanında olmaya karar verdi Adil hocadan nasihat bile aldı benim gibi olma Tanju sonraya kalmadan kızını seç evladını seç her şey holllolur demişti haklıydı eğer Sunaya böyle bir şey yapsalardı kıyameti kopartırdı Tanju bir de onun yüzünden ondan ayrılma ihtimali bile dellendirecek gibi oldu kendine lanetler etmeye devam etti. Ferman ise Ferdaya söylediği kötü sözleri düşündü hırs uğruna demediğini bırakmamıştı ama onun tek bir derdi vardı günün sonunda ne olursa olsun dostluk kazansın istemişti evet başlarda Ferda ile anlaşamamıştı ama sonra düşününce söz konusu her ne kadar Adil hoca bile olsa Ferdanın haklı olduğu görmüştü her ne kadar kabul etmesede Ferda Belizin çocukluk arkadaşıydı onu da geçtim Adil hocasının kızıydı ve hem o Adil hocayı baba gibi görüyordu hem de Beliz. Ferman şunu görememişti Ferda onun baldızıydı ve harika bir insandı hastaneye kadın gelmesi farklı bir kültürden gelmesi hal ve hareketleri yalnızca ona değil bütün hastaneye iyi gelmişti. Beliz de kendini suçlu hissediyordu bu Ferman ile Tanju kadar olmasa da dolaylı yoldan o da suçluydu en son ki konuşmaları geldi aklına Ferda ben gözlerine baktığım zaman o eski Belizi göremiyorum demişti herkes değişir tamam kabul ama karakter değişmez sen çocukluğunu taşıyorsun ama ben önceden gördüğüm kardeşimi göremiyorum demişti ne olursa olsun kendilerini affettireceklerdi.
Geriye kalanlar da üzgünlerdi tabii ki Adil hocanın dışında geçmişleri vardı Ferda sevdirmeyi başarmıştı hepsine Selviye Açelyaya Güneşe Güline Doruk ve Demire onun dışında yalnız cerrahiye de değil bütün hastaneye psikolog Betül ve garson Ademde bunların başındaydı.
Asistan odasındaydı herkes Adil hoca ve Ferman hariç bütün cerrahi oradaydı Vuslat bile oradaydı ve bildiği tek şey bu ikilinin baba kızın hastanede ne kadar sevildiğiydi bu süreç içerisinde Ferdanın akrabası olan aileden onlarla büyüdüğü 2 kişi de gelmişti dayısı ve kuzeni onlar da tam tersine Adil hocaya destek çıkıyorlardı Adil hoca sormuştu herkesin ortasında neden böyle davranıyorsunuz ben neler yaptım görmedin mi? Nasıl davranabiliyorsun diye sorduğunda verdiği cevap çok şaşırtmıştı çünkü Evet ablamı çok üzmüş olabilirsin ama onu çok da mutlu ettin hayatının en mutlu dönemleri seninle evli olduğu dönemdi hem Ferda var sizin sayenizde senin de genin var onun üzerinde hem senin bu seçimin sayesinde ben yeğenimle kaldım onunla büyüdüm her zaman babacı bir kızım olsun istemişimdir açıkçası seninle ilişkisini çok kıskanırdım ama olmadı bu demek değil ben oğlumdan şikayetçiyim diye Ferda hem bana yeğen hem bana evlat hem de çocuğuma abla oldu ondan çok şey öğrendim öğrettim bu devam da edecek şimdi ablam yok ve ondan kalan en güzel şey Ferda sen şimdi söyle nefret edebilir miyim senden? demişti sevgilisi de gelecekti fakat onu zoraki ikna etmişerdi Ferda kendisi uyanıkken tanışmak istiyordu bu üçlü yoğun bakımın önünde yaşıyordu gitmiyorlardı inat etmişlerdi resmen asistan odasında Selvi Beliz Gülin ve Açelya Vuslat beşlisi kolktuydaydı Beliz çünkü fotoğraflara bakıp ağlıyordu Nazlı da hormonlardan dolayı ağlayıp duruyordu bu ikisine kızlar çok destek çıksa da Ferman ve de Ali yalnız bırakmıyordu Tanju baş kısımda Ferman ile Ali karşılıklı yanlarında da Alinin yanında Nazlı Açelya Demir Fermanın yanında ise Selvi ve Doruk oturuyordu hem vaka üzerinde konuşuyorlar hem de Ferda için neler yapabileceklerini düşünüyorlardı derken kapı açıldı Adil hoca girmişti hepsi ayaklandı zoraki yürüyordu Tanju hemen kendi yerine oturtturdu ve su verdi hepsi etrafına gelmişti anlatmak istiyordu Adil hoca artık derin bir nefes alarak başladı her şey...
