Ah siz aptal aşıklar...

353 14 1
                                    

(Seokjin)

Sabahın erken saatlerinde gözlerini Namjoon'un kollarımda açan Jin, sevgilisinin yanağından ve dudaklarından öpüp yerinde doğrulmuştu. Gerinip yataktan indiğinde banyoya girmiş günlük rutinini tamamladıktan sonra odaya geri dönüp Namjoon'un yanına gitmişti. Yanına oturup saçlarını okşamış ve narin sesiyle ismini söylemişti.

Jn: Joon? Sevgilim..

Eğilip dudaklarını yüzünde gezdirmeye başlamıştı. Yüzünde hissettiği minik baskılarla uyanan Namjoon gülümsemiş sevgilisinin saçlarında olan elini tutup avuç içini öpmüştü.

Nm: Günaydın güzelim..

Jin kıkırdamış ve tekrar yanağından öpmüştü.

Jn: Günaydın sevgilim..

Namjoon kalktığında Jin'i hazır görmüş ve yüzünü asmıştı.

Nm: Yine birlikte Kahvaltı edemeyeceğiz değil mi?

Jin tebessüm edip sevgilisini tekrar öpmüştü.

Jn: Üzgünüm sevgilim ama acelem var söz veriyorum yarın birlikte kahvaltı yapacağız tamam mı?

Namjoon gülümseyip başını sallamıştı. Daha sonra o da kalkıp kendi rutinini tekrarlamaya başlarken Jin çoktan evden çıkıp restoranının yolunu tutmuştu. Restorana girip arka taraftaki odasına girmiş eşyalarını bırakıp not defterini alarak mutfağa girmişti. Eksiklerin listesini çıkarıp gelen çalışanlardan birine vermiş ve bunları almasını rica etmişti.

Jin çok nazik ve sempatik biriydi. Kimseyi kırmaz, aşağılamaz, biri yanlış yaptığı zamanda sorun olmadığını söyleyip yardım ederdi. Sürekli gülümser hiç sinirlenmezdi ama sinirlendiği zamanda kimse onu tutamazdı. İşine, emeğine, aşkına ve sevgilisi Namjoon'a saygısızlık yapıldığı zaman çok sinirlenirdi. Tek zaafı ve kırmızı çizgisi de Namjoon'du...

  ------------------------------------------------------------------

Mutfağın servis alanından gelen müşterileri ve servis açan garsonlarını izliyordu Jin. İşlerini düzgün yaptıklarından emin olmak istiyordu. Bu sırada telefonuna ard arda gelen bidirimlerin sesini duyup telefonunu eline almıştı. Jimin, Hoseok ve  Jungkook'la olan gruplarındandı...

Jungkook:
Arkadaşlar! Arkadaşlar!
Aciiil toplanın!

Hoseok:
Ne oluyor kook?

Jungkook:
Hyung!
Çok çok önemliii!
Yardım edin bana 😭!!

Jimin:
Ne oluyor sabah sabah?
Kook iyi misin?

Jungkook:
Hayır değilim 😭
Hyung Taehyung beni dışarıya çağırdı!
Ama ne giyeceğimi bilmiyorum 😭
Yardım edin!!!

Jin ilk başta endişelense de sonra gördüğü mesajlarla seslice gülmüştü.

                                                                  Jin: 
                                            Kook  nxnzdjkdd     
                                  Önemli birşey sandım!

Geri kalan konuşmada Hoseok ve Jimin Jungkook'la dalga geçmiş ve Hoseok ona yardım etmeyeceğini söyleyip gittiğinde Jimin ise ona yardım etmek için evine geleceğini söylemişti. Jin kendi kendine gülümsediğinde bu çocukları büyüttüğünü hissetmişti. Özellikle Jungkook onun elinde büyümüş gibiydi...

Çocuklarla 6 yıl önce tanışmıştı. O zamanlar Jungkook daha 16 yaşındaydı. Hoseok ve Jimin çocukluk arkadaşlarıydı. Önce Jin ve Hoseok tanışmıştı. O zamanlar Hosoek Üniversite 1'de Jin de 3'teydi. Hoseok Tıp okurken Jin Gastronomi okuyordu. Üniversitenin kampüsünde tanışmış ve arkadaş olmuşlardı. Birkaç gün sonra Hoseok, Jimin'in de Jin'i tanımasını isitemişti. Aslında istediği Jimin'i asosyallikten kurtarmak insanların içine karışmasını sağlamaktı. Tanıştıklarında Jimin, Jin'i çok sevmiş ve abi olarak görmeye başlamıştı. Sürekli ondan bir şeyler öğrenmeye çabalıyor onun için bir şeyler yapmak istiyordu. Jimin böyleydi çünkü. Sevdiği insanların resmen kölesi olurdu. Hayır demeyi bilmezdi kimseyi kırmamak için...

Üniversite Busan'daydı. Jungkook'da Üniversitenin yakınındaki bir evde kalıyordu. 16 yaşındayken Jungkook çok ezilirdi. Tatlı ve utangaç olduğu için herkes onu kullanır onunla dalga geçerdi.. bir gün yine okulun zorbaları Jungkook'u almış ve Üniversitenin yakınındaki bir parka götürmüştü. Jungkook'un bütün parasını almış ve onu hırpalıyorlardı. Tam bu sırada Jin, Hoseok ve Jimin oradan geçiyorlarken onları görmüş hemen olaya müdahale etmek için yanlarına gitmişlerdi. Hoseok çocukları uzaklaştırırken Jin Jungkook'u yerden kaldırmıştı. Elinden tutmuştu. Ve o tutuş o tutuş olmuş bir daha elini hiç bırakmamıştı...

Jin onlar için abi ve bir babadan farksızdı. Ne olursa olsun onun yanına gelip ya yardım isterler ya da sevinçlerini paylaşırlardı. Kardeş gibiydi onlar hala daha öyleler...

--------------------------------------------------------------

Akşam saatleri olmuştu. Jin restoranı kapatıp evine gitmişti. Kısa bir duştan sonra üstüne giyindiği rahat kıyafetlerle koltuğa uzanmış eşini bekliyordu. Saatler geçmiş fakat Namjoon hala gelmemişti. Telefonunu alıp onu aradı. Telefon sürekli meşgule düşüyor, Namjoon cevap vermiyordu.

Endişeden deliye dönen Jin hemen Yoongi'yi aramıştı. İki çalıştan sonra açılan telefonla hızla konuşmaya başlamıştı.

Jn: Yoongi? Namjoon nerde? Eve gelmedi? Telefonu da meşgul? Biliyor musun nerede olduğunu? O iyi mi? Yanında mı?

Yoongi Jin'in anında rap yapar gibi konuşmasına karşı gözlerini devirmişti.

Yg: Sana da merhaba Jin? Ve teşekkür ederim iyiyim bende sağol. Namjoon burada içeride dövme yapıyor. İşler uzadı bugün önemli birşey yok. Namjoon'un da şarjı bitmişti ondan meşguldür.

Jin derin bir oh çekmiş ve saçlarını geriye atıp yaslanmıştı.

Jn: Ona telefonu verebilir misin? Sesini duysam?

Yg: Ah sizi aptal aşıklar... Bekle veriyorum..

....
Evvet bölüm sonu... Umarım beğenirsiniz iyi okumalar 💜

Taekook~Pretty Family🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin