Ne oluyoy buyda?!

805 37 71
                                    

Jk: Yunaa hadi prensesim gidiyoruz!

Taehyung ile saatlerce bankta oturup sohbet ederken saatin nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlayamamıştı. Yuna'nın uyku saati gelmişti ve eğer bu saatte uyumazsa daha sonra yorgun düşüyordu küçük kızı. Bu yüzden bir an önce eve gitmelilerdi.

Taehyung çok iyi biriydi ve Jungkook onu çok sevmişti. Aynı şey Taehyung için de geçerliydi fakat bir sorun vardı. Taehyung'un içinde tarif edemediği bir his vardı. Ne olduğunu ne anlayabiliyor ne anlatabiliyordu. Evet Jungkook'tan etkilenmişti fakat.  Böyle hissetmesini sebebi neydi...?

Yuna küçük ve paytak adımlarla kucağında küçük köpek Yeontan'la birlikte babasının yanına gelmişti. Eve gitmek istemiyordu, sadece bu tatlı köpekle hep oynamak istiyordu.

Yn: babacım yeden eve ditmek zoyunyayız? Ben ditmek iştemiyorum.

Dudaklarını büzüp babasına baktı. Bu onun en büyük silahıydı.

Jk: Ama bebeğim uyku saatin geldi. Eve gitmemiz gerek.

Yn: ama ben Yeontan'la oynamak iştiyoyum baba.

Jungkook iç çekti ve Taehyung'a baktı. O da gülümseyerek baba kızı izliyordu. Jungkook kızına döndü.

Jk: Bebeğim şimdi eve gitmek zorundayız. Hem Taehyung abin izin verirse daha sonra tekrar oynayabilirsiniz Yeontan'la hm?

Yn: Geycekten mi?

Yuna bu sefer Taehyung'a döndü ve istek dolu gözlerle ona baktı.

Yn: Geyçekten izin veyiy mişin Taetae? Yaentan'la sonya tekyay oynayabiliy miyim?

Gülümsedi ve elini küçük kızın saçlarına attıp kısaca okşadı.

Th: Tabiki güzelim istediğin zaman onunla oynayabilirsin. Hem birgün babanla evime de gelirsiniz hm? Olmaz mı?

Yuna küçük bir sevinç çığlığı atarak kucağındaki Yeontan'a döndü.

Yn: Yeontan duydun muu? İştediğimiz zaman oynayabiliymişiz!!

Yeontan'da ona havlayarak karşılık verdiğinde. Küçük köpeğin başını öpmüştü. Taehyung küçük kızı kare gülümsemesiyle izliyordu. Daha sonra Jungkook'a döndüğünde kendisini izlediğini farketti ve küçük bir sırıtma aldı dudaklarını.

Th: Telefon numaramı vereyim Jungkook. Yuna oynamak istediği zaman beni arayabilirsin.

Jungkook gülümsedi ve kabul etti. Birbirlerine numaralarını verip daha sonra görüşmek üzere ayrıldılar. Yuna ve Jungkook kendi evlerine giderken. Taehyung' da içindeki bu hissi anlamlandıramadığı için Yoongi Hyung'unun evine gitti. Hyung'u ona göre çok bilgiliydi ve içindeki bu hissi çözebilirdi. Ona güveniyordu...

        ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Siyah ve büyük evin önüne geldiğinde arabadan indi. Kapıyı çalıp Hyung'unun açmasını bekledi. Kısa süre sonra kapı açılmıştı.

Yg: ooo hoş geldin Taehyung.

Th: Hoşbulduk hyung. İçeriye almayacak mısın?

Yoongi kafasını sallayıp küçüğünün geçebilmesi için biraz geri çekildi. Salona geçip oturdular. Taehyung kucağïndaki Yeontan'ı Yoongi' in köpeği Holly ile oynaması için yere bıraktı. Daha sonra yanına oturan Hyung'una döndü.

Th: Hyung sana birşey sorucam?

Yg: Yine ne oldu acaba? Anlat bakalım.

Th: Hyung ben bugün Yeontan'ı gezdirmek için parka gittim. Sonra küçük bir kız Yeontan'ı görünce yanıma geldi ve onu sevmeye başladı. Ama o kadar tatlıydı ki görmen lazımdı Hyung.

Yüzündeki gülümsemeyle anlatmaya devam etti.

Th: Bir süre sonra kızın babası geldi yanımıza. Kız kayboldu sanmış baya korkmuştu. Sarıldılar falan.

Yg: Ee sadede gel Tae.

Th: Ya of Hyung bir dur anlatıyorum işte. Neyse işte kız Yeontan'la oynarken bizde babasıyla konuştuk. Adı Jungkook muş. Hyung o çok yakışıklıydı. Ve çok tatlıydı. Bilmiyorum sanki tavşana benziyor gibiydi.

Taehyung Jungkook'tan bahsederken gülümsemesini durduramıyordu. Yoongi de Taehyung'un bu haline gülmüştü.

Yg: aşık mı oldun sen Taehyung-ah~~

Th: yah Hyung saçmalama ne aşkı? Sadece yakışıklı buldum. Ayrıca o evli. Kızı da var baksana.

Yg: Kıvırma Taetae aşık olmuşsun belli. Aptal mısın sen çocuğum evli adama aşık olunur mu? 

Th: öf Hyung ya sana da birşey anlatmaya gelmiyor... 

Yg: hadi boş konuşmada yemek söyle acıktım ben.

    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yn: babacım ama ben uyumak istemiyoyum. Uyumaşam oymaz mı?

Jk: olmaz prenses uyumam gerek.

Jungkook küçük kızına pijamalarını giydirmis ve yatağa yatırmıştı. Ama Yuna uyumak istemiyordu henüz.

Yn: ama baba-

Jk: kızım hadi uğraştırma beni uyu lütfen.

Yn: o zaman bana şaykı şöyleyebiliy mişin?

Jk: söylerim tabi gel bakalım.

Küçük kızı göğsüne yatırıp saçlarını okşayarak şarkı mırıldanmaya başlamıştı. Kısa süre sonra Yuna uyuyunca onu uyandırmadan kalkmış ve aşağıya inmişti. Mutfağa gidip kendi kendine bir kahve yaptı. Bahçeye çıkıp etrafı izlemeye başladı. Taehyung'u düşünüyordu. Neden bu kadar aklında kalmıştı ki?
Tam olarak ne kadar bahçede oturdu bilmiyordu fakat bu süre boyunca düşündüğü hatta düşünebildiği tek şey Taehyung olmuştu...

O sırada bahçe kapısından içeriye giren Jimin'e takılmıştı gözü. Siyak boğazlı kazağı üstüne giydiği mavi gömleğiyle her zamanki tarzını konuşturmuştu yine. Jimin bütün gün evde oturmaktan sıkılmış Jungkook'un yanına gitmeye karar vermişti.

Jk: Hyung hoşgeldin.

Jm: Hoşbuldum kookie. Canım sıkıldı da evde senin yanına geleyim dedim. Ne yapıyorsun?

Jk: Hiiç Yuna'yı uyuttum bende kahve içiyordum.

Jm: Hmm yeni mi uyudu prenses.

Jk: hm hm. Gel içeri geçelim Hyung. Oyun oynarız.

Jm: bu sefer beni yenmene izin vermicem Jungkookie.

Jk: haha görelim bakalım.

Salona geçip konsolları ellerine aldılar. Jungkook çaktırmadan kendinin en iyi olduğu oyunu açmıştı.
Oyuna başladıklarından beri Yuna'nın uyanacağını düşünmeden kahkahalar eşliğinde oynuyorlardı.
Oyunu Jimin kaybetmişti ve Jungkook'ta onunla dalga geçiyordu.

Jk: sen o küçük boyunla beni yenebileceğini mi sandın? Kkkk. Bak yine yendim seni kkkk.

Jm: yah hile yaptın! Bu oyunu ilk defa oynuyorum ben!

Jk: kıvırma Çimenşiiğğ kaybettin iştee.

Bu sırada uykusundan uyanan Prenses Yuna paytak adımlarla merdivenden indiğinde Jimin oppasını ve babasını oyun oynerken görmüştü. Onsuz oyun oynadıkları için sinirlenmiş ayaklarını yere vura vura karşılarına gitmişti.

Yn: Ne oluyoy buyda?! Bensiz oyun mu oynuyoyşunuz?!

Bu da ikinci bölümdü yorum yapmayı unutmayın seviliyorsunuz💜💜💜💜

Taekook~Pretty Family🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin