Babalayım tanışıyoy!

1.7K 48 74
                                    

Medyadaki fotoğraf çok hoşuma gidiyor🥰
Neyse iyi okumalarrr!!!

Hey meyhaba!
Benim adım Yuna. Ve şije mükemmey aiyemi anyatıcam. Heykes gibi noymal biy aiyem yok.
Benim iki tane babam vay biliyoy musunuz? Biyi tavşana diyeyi de kapyana benziyoy. Şimdi onlayın naşıl tanıştıklayını öğyenelim... 

     ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Jk: Yunaa! Nerdesin bebeğim? Hadi çıkıyoruz.

Yn: geliyoyum baba!

Jungkook küçük kızının seslenmesiyle onun odasında olduğunu anlamış ve merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Küçük bir prensesi vardı ve onu çok seviyordu. Şimdi de onu, uzun ısrarlarından sonra parka götürmeyi kabul etmiş ve odasına gidip hazırlanmasını söylemişti. Fakat neredeyse bir saat oluyordu ve kızı hala hazırlanamamıştı. Eh kadın milleti işte diye düşünerek kızının odasına girdi.

Jk: Babacım hadi ama hala hazırlan- Yuna ne bu hal!!

Küçük kızı boya kalemleriyle kendine makyaj yapmış- daha doğrusu yapmaya çalışmıştı. Kırmızı keçeli kalemle dudaklarını ve yanaklarını boyamıştı. Gözünün üstünü de pembe kalemle boyamıştı.
Yuna aniden odaya dalan babasından korkup kalemleri elinden düşürmüştü. Jungkook küçük prensesine yaklaşıp karşısında diz çökmüş ve gülmemek için kendini sıkıyordu.

Jk: Bebeğim ne yaptın böyle sen kendine ㅋㅋㅋ. 

Yn: Güzey oymamış mı baba?

Jungkook dayanamamış ve küçük bir kahkaha atmıştı.

Jk: Güzel olmuş olmasına da neden makyaj yaptın sen bakayım? Sen daha küçük bir kızsın bebeğim bunları büyük kızlar yapar.

Yn: Ya baba banane bende büyük kıj oymak iştiyoyum. Küçük oyduyum için Yiminie beni şevmiyor. Hep bücüy diyoy bana. Eyey bunlayı şüyeysem o zaman büyük olabiliyim. 

"Ah Jimin ah" diye düşündü Jungkook. Kızına gülümseyip konuştu tekrar.

Jk: Bebeğim Jiminie seni seviyor neden sevmesin ki? Hem Jimin seni sevdiği için sana bücür diyor. Ayrıca senin gibi tatlı bir prensese bu boyalar hiç yakışmıyor hadi çıkartalım bunları da parka gidelim hm?

Yuna babasına oflayıp yüzünü silmeyi kabul etmişti. Oysa tek istediği Jimin oppasına güzel görünmekti. Hem geçen onu babasıyla konuşurken de duymuştu. Jiminie böyle kızları sevdiğini söylemişti ona...

Jk: evet şimdi daha güzel oldun.

Kızının yüzünü temizlemiş ve elinden tutup evden çıkmışlardı. Arabanın yanına geldiklerinde Yuna'yı arkadaki çocuk koltuğuna oturtup kendi de ön koltuğa oturmuştu. Yakındaki parka gelip arabayı durdurmuştu. Baba kız el ele parka girmişlerdi. Yuna arkadaslarını görüp yanlarına koşmak istemişti ama babası onu durdurup önüne eğildi.

Jk: Bebeğim sakın bana haber vermeden başka bir yere gitme tamam mı? Ben şu bankta oturup seni izlicem eğer birşey olursa yanıma koş hemen.

Yn: yamam baba.

Jungkook gülümseyip küçük prensesinin elini öptü ve onu arkadaşlarının yanına gönderdi. Kendi de banka gidip oturdu.  Uzun bir süre oynayıp eğlenen kızını izledi. Aklına onu ilk evlatlık edildiği zaman gelmişti. Yetiştirme yurdunun bahçesinde tek başına oturmuş kumla oynayan kız şimdi onun küçük prensesiydi. Onu çok seviyordu ve saçının teline zarar gelse dünyayı yakardı. Kafasını kaldırıp kızına bakmak istediğinde kızının orada olmadığını farketti. Hemen ayağa kalktı ve etrafına bakındı. Ama kızı yoktu.

Jk: Yuna! Babacım nerdesin?!

Bağırarak etrafa bakıyordu. İçinde tarif edemediği bir duygu vardı. Ona birşey olmasından deli gibi korkuyordu. Oyun oynayan çocukların yanına ilerlerken hala etrafına bakıyordu. Ağlamak üzereydi ve çok korkuyordu. Bu sırada az ileride bir bankta oturup köpeği seven kızını ve köpeğin sahibini görmüştü. Hemen oraya koşup kızını kucağına aldı ve sıkıca sarıldı.

Jk: ah bebeğim çok korkuttun beni neredeydin sen?! Ben sana demedim mi bana haber vermeden bir yere gitme diye?!

Yn: özüy dileyim baba. Ben şadece bu köpeyi şeviyoydum.

Kafasını kaldırıp bankta oturan köpeğe ve sahibine baktı. Banktaki adam yunan tanrılarını bile kıskandıracak türdendi. Siyah pantolonu ve siyah deri ceketiyle efsane göründüğüne yemin edebilirdi Jungkook.

Yn: Baba bak bu abinin köpeyi şok tatyı. Biyaz daha şevebiliy miyim? Yütfenn.

Kızının tatlılığına gülümsemiş ve başını sallamıştı. Bankta oturan adam Jungkook'a ve tatlı kızına gülümseyip bankta biraz yana kaymıştı ikisinin de rahatça oturabilmesi için.

Th: Ben Taehyung.

Dedi kare gülümsemesini gözler önüne sererek.

Jk: Bende Jungkook. Memnun oldum.

Nihayet banka otururken cevap vermişti.

Th: Senin kızın mı? 

Jk: Evet. 

Th: Çok tatlı.
Taehyung gülümserken Jungkook'ta ona karşılık vermişti fakat konuşmakta zorluk çekiyormuş gibi hissetti. 

Yn: Taetae Yeontan'la çimleyin üştünde oynayabiliy miyiz?

Th: tabiki oynayabilirsiniz ama babandan izin alman gerek güzelim.

Yuna aldığı iltifatla gülümseyerek babasına döndü.

Yn: oyada oynayabiliy miyim baba?

Jk: oynayabilirsin bebeğim ama sakın başka yere gitme tamam mı?

Yn: hıhı

Babasını onaylayıp hemen Yeontan'la birlikte çimlere gitmişlerdi.

Th: Çok tatlılar. Normalde Yeontan hemen herkese alışmaz ama onu çok sevdi galiba.

Gülümseyip Jungkook'a döndü. 

Jk: Evet çok tatlılar. Yeontan'ı satın mı aldın? Cins bir köpeğe benziyor.

Th: Ah evet. Sanırım bu en büyük pişmanlığım olabilir. Satın almak yerine barınaktaki hayvanların birini sahiplenebilirdim.

Jk: Yine de onun babası gibisin. Ona çok iyi bakıyorsun sanırım. 

Gülümseyerek konuşmuştu.

Th: o da benim kızım işte.

Derin gülümsemesiyle gözlerini Yeontan'ın ve Yuna'ın üzerinde gezdirdi. Jungkook'un da onun gülümsemesini izlediğinden haberi yoktu...

Evet ilk kurgumun ilk bölümü... Umarım beğenirsiniz💜💜 yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın 💜💜💜💜

Taekook~Pretty Family🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin