"Kahvaltı yaptın değil mi?" Dedi Vex kendini yatağıma atarken.
Her ne kadar yapmamış olsamda onu onayladım. Odadan çıkmak ve kimseyi görmek istemiyordum, bu yüzden basit bir muzla geçiştirmeyi tercih etmiştim.
"Kendini hazır hissetmiyorsan ilk günden derslere katılmak zorunda değilsin. Silvanna sana 3 günlük izin yazabileceğini söyledi."
Hala dolabıma yerleştirmediğimden valizin içinden birkaç parça kıyafet çıkarttım. Ve umursamazca omuz silktim. ne yapmak istediğimden emin değildim, bir yandan normal olup diğerlerinin arasına karışmamı söylesede diğer tarafım buna şiddetle karşı çıkıyordu.
Konuyu değiştirmek için "Neden krallığın ve okul arasında mekik dokuyorsun? Ağzın esnemekten yırtılmak üzere." Diye mırıldandım. Akşam burada işi bittiği gibi krallığına gidiyor, sabah dersler başlamadan 30 dakika önce geliyordu.
En yakın arkadaşımla odamın arasında tek bir koridor vardı ve bunun tadını çıkartmak istiyordum.
"Babamla annemin arası fena bozuk, onların anlaşmazlığı krallığada yansıyor." Laf arasında tekrar esnedi "Müdahale edecek kimse olmayınca ani kararlar verebiliyorlar. Ablam birkaç güne krallığa dönecek, o zaman tamamen buraya yerleşirim."
Kafa sallamakla yetinip üzerimi değiştirmek için banyoya gittiğimdede susmadan konuşmaya devam etti, belkide birkaç saat uyuyordu ama benden enerjikti.
Hızlıca üstümü giyip çıktım. Sıradan bir kot sıradan bir sweat giymiştim. Çanta hazırlasam mı hazırlasam mı diye düşünürken daha fazla dayanamayacağımı anladığımda elimdeki çantayı yere bıraktım öylece.
Normal öğrenciler gibi davranmazdım.
"O kıza ne oldu?"
Vex benim hangi kızdan bahsettiğimi bildiği için yüz ifadesi hızla değişti.
"Hangi kız?" Dedi yinede bilmemezlikten gelerek."Turnuvada rakibim olan, üstüne sivri buz kütleleri savurarak yaraladığım kız." Dedim bastıra bastıra. Dünden beri bu sorumdan kaçınıyorlardı, turnuva hakkında tek kelime etmemişti kimse. Herkes olumsuzlukları bir kenara bırakmış sanki her şey toz pembeymiş gibi davranıyordu.
"O iyi, buz büyücüsü olduğu için hızla iyileşti." Kısa kesip gözlerini kaçırdı.
"Peki ya çevremdekiler? Güç alanını kırıp birilerini yaraladığımı hatırlıyorum."
Sıkkınca nefes verdi "Kendi kendine sorun yaratmayı bırak, kötü bir şey olsaydı söylerdik zaten. Herkes iyi, sende dahil. Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar güçlü olduğunu öğrendin, okula başlayacaksın arkadaşlar edinip eğleneceksin. İyi şeylere odaklan ve mutlu ol artık."
Onu cevapsız bıraktım, tüm bunlara alışmak zordu. Bir süre surat ifademi inceleyip komodinin üzerinde duran kağıdı aldı.
"Sanırım mutlu olman biraz zor olacak çünkü dönemin ilk dersi Jungkook ile..." yüzünü buruşturdu "Aslında ilk dönem temel derslerden başlanıyor ama bu sene Ateş Krallığı baya baskın olacak. Okulun masraflarını her yıl %25 olarak bölüşüyoruz. Bu yıl Ateş Krallığı %70'ini karşılama kararı aldı, okul hakkında kararların çoğunluğuda onların. Parayı verenin borusu ötüyor anlayacağın."
Bu tür şeylerle ilgilenmediğim için kafa sallamakla yetindim, hiç umrumda değildi. Sadece Jungkook beni pek sevmediği için geriliyordum.
"Temel ve tarih dersleri -1. Katta, element dersleri genelde açık havada işlendiği için bahçe katında. Şimdilik ateş elementi derslerini -1 de işleyeceksiniz, sonra Jungkook hazretlerinin keyfine göre sınıf değiştirebilirsiniz belki." Sözleri homurdanarak sonlandığında saati kontrol etmiş ve ayağa kalmıştı "Derse gecikme o sıkıntılı herifin ağzına laf vermiş olursun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİKOOK/SYREN
FantasyPark Jimin iki şeyden nefret ederdi. 1.Syren 2.Syren'dan nefret etme sebebi Jeon Jungkook