Takvim yaprakları bir bir yere düşüyordu yine ama bu sefer farklı olan bir şey vardı. Bu sefer genç adamın canı yanıyordu hem de biri kızgın bir maşayla kalbini sıkıştırıyormuş gibi acıydı bu. Her dakika, her an yanında biri olmasına rağmen aklında tek biri vardı ve o kişiyi düşünmeden duramıyordu.
Onu üzdüğünü bilmek.. hem de üzmemek için çok çabalarken canını daha fazla sıkıyordu. Genç kızın yüzünde sadece içini o yumuşacık yapan gülümsemesi olmasını istiyordu.
Evet Aleyna'ya önceden de değer veriyordu ama gülümsemenin, mutlu olmasının özellikle de onunlayken mutlu olmasının kendisini bu kadar iyi hissettirdiğinin farkında değildi. O kapıdan gerçekten çıktığından beri bu gerçekler gün gün yüzüne çarpıyordu.
Yine böyle düşüncelere daldığı kanepede başını sağ bacağında yatan sevgilisi Beril'e çevirdi. Beril'e olan hislerini düşünmeye başladı bu sefer adam.
İlk tanıştıklarında ona karşı çok yoğun şeyler hissetmişti. Beril güzeldi, nazikti, akıllıydı ayrıca iyi bir sevgilisiydi ama eksik bir şeyler vardı. Poyraz başlarda buna takılmıyordu çünkü Beril onun için güvenli bölgeydi, sığınak gibiydi. Ayrıca zamanla ilişkileri alışkanlık olmuştu. Beril'le olan ilişkisi konfordu, sakinlikti ama eksik bir şeyler vardı işte. Bu eksikliğin yavaş yavaş büyüdünü hissetmişti adam hem de son bir yılda. O hayatına girdiğinden beri. Sanki aradığı şey ondandaydı. Zaten son bir yılda bu yüzden bu kadar uzaklaşmamış mıydı sevgilisinden. Cinsel hayatları zaten çok azalmıştı ama romantizmleri neden etkilemişti bu kadar? Beril'le artık hiçbir şey yapası gelmemeye başlamıştı, onunla eğlenmek, gülmek, üzülmek istemiyordu artık.
Kendine itiraf etmek isteseme de Beril'e olan hisleri tükeniyordu. Evet bunun hayatına Aleyna'nın girmesiyle alakası vardı ama asıl sebep o değildi. Zaten hislerinde eskisi gibi olsa şu an Aleyna diye biri olmazdı. Sevgilisini aldatmasının bahanesi yoktu zaten suçlu olduğunun farkındaydı böyle olsun asla istememişti ama herkes hata yapardı.
Beril'le olan hislerinin bitmeye başladığını kendine itiraf edemiyordu çünkü Beril onun için dediği gibi konfordu ayrıca zaten kızı aldatmışken daha fazla üzmek istemiyordu.
Yine de bacağında yatan kadına baktığında orada sarı saçları dağılmış, hafif aralık dudakları, meraklı meraklı televizyona bakan Aleyna'yı hayal etmekten kendini alamıyordu.
Genç adam bu gece bu koltukta bir şeyleri görmeye başladığının farkındaydı. Görüyordu artık Aleyna'nın sadece güzel vücudunu değil ruhunu görüyordu. Onunlayken aslında ne kadar mutlu olduğunu görüyordu. Ona her soğuk davrandığında genç kızın kalbini ne kadar kırdığını görüyordu. Ona haksızlık ettiğini görüyordu. Onu kendinden korumaya çalışırken ne kader zarar verdiğini görüyordu.
Ama bir şeyi daha görüyordu; tüm bunları düzeltmek için geç kaldığını... zaten düzeltmek istese bile yapamazdı. Beril'i bırakmazdı hayatındaki her kadını üzmeye hakkı yoktu.Saat ilerlemiş Beril de uyuklamaya başlamıştı o sırada Poyraz'ın telefonu titredi. Eline alıp gelen mesaj bildirime tıkladı.
Aleyna: Yiğit lütfen hemen bana gel.
Gördüğü mesajla olduğu yerde doğruldu. Çok paniklemişti ne olduğunu bile sormadan cevap yazdı.
"Geliyorum."
Hemen yerinden kalkıp çıkmaya hazırlandı Beril'in bir şeyler dediğini duyuyor ama dediklerini anlayamıyordu. Ona bir şeyler zırvalayıp hemen evden çıktı. Kızın evine gelene kadar kafasından o kadar çok senaryo geçmişti ki. Kıza bir şey oldu diye aklı çıkacak gibiydi. Sonunda gelmişti kapıyı hızla çaldı. Çok beklemeden de kapı açıldı. Açılır açılmaz genç kız adama sıkıca sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki sanki kollarını biraz gevşetse ölecekti. Genç adam da hiçbir şey demeden genç kıza sardı kollarını, sırtını sıvazlayıp sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ne kadar öyle durdular ikisi de bilmiyordu ama genç kızın titremesi geçince ayrıldı bedenleri. Poyraz ellerini önce kızın yanaklarına koyarak yüzünü kontrol etti daha sonra ellerini omuzlarına indirip vücuduna baktı ama bir şey görememişti yine de endişesi geçmemişti."Bir yerine bir şey mi oldu? Canın mı yandı? Neren acıyor?"
"Bir yerime bir şey olmadı. Ben.. ben çok korktum. Aslında Anıl'ı arayacaktım ama o şehir dışında. Ozan'ı aradım o da açmadı."
Poyraz kızın onu Ozan'dan sonra çağırmasına bozulmuştu.
"Neden korktun?"
"Odamda yatıyordum, salondan sesler geldi. Hırsız girdi sandım gidip bakamadım da. Ne yapacağımı bilemedim. Beni fark ederse diye de korktum."
Genç kız nefes nefes anlatmıştı başından geçenleri. Poyraz kızı elinden tutup salona çekti. Mutfaktan kıza su getirip yanına oturdu.
"Bak kimse yok. Hem ben burdayım artık korkmana da gerek yok."
"Çok teşekkür ederim Yiğit, ben seni rahatız etmek istememiştim aslında."
"Teşekkür etmene gerek yok. Ayrıca sen beni rahatsız etmezsin Aleyna."
"Ama sen demiştin ki..."
"Ne dediğimin hiçbir önemi yok, beni yanında görmek istersen görürsün."
Genç kız rahatlamış ve gülümsemişti. Adam onun gülümsediğini görünce uzun zamandır mutlu olmadığını fark etti. Mutlu olmak istiyorsa nerede olması gerektiğini de öğrenmişti. Genç kız oturduğu yerde hareketlenerek adama biraz daha yaklaştı. Elini adamın alnına götürdü, baş parmağını hareket ettirip adamın alnını sevmeye başladı. Adam gözlerini kapatmış kendini huzura teslim etmişti.
"Nerdeyse bu kadar korktuğun için mutlu olacağım."
Gözlerini açmadan genç kızı hissederken söylediği şeyi aslında içinden geçirmek istemişti.
"Bu gece korktuğum için mutluyum."
Genç kız baş parmağını adamın dudaklarına indirdi orayı da okşadı. Genç adama biraz daha yaklaştı ve fısıldadı.
"Yiğit seni bir kere öpmeme izin ver, o kadar özledim ki..."
Bu sefer genç adam, kıza yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi. Çok sakinlerdi hiç bitmesin diye sanki ağır çekimde öpüşüyorlardı. Genç kızın elleri adamın saçlarlarına daldırdı adamınkiler de kızın ensesindeydi.
Genç kız adamın alt dudağını emiyor bırakıyor sonra da adam kızın üst dudağını emiyordu. Ama şehvetten çok uzaklardı. Birbirlerinden özür diler gibilerdi. Hislerini yansıtmak ister gibiydiler.
Dakikalarca öpüştüler sonunda ayrılabilmişti dudakları. Bu sefer de alınları birleşti. Nefeslerini düzenledikten sonra kız konuştu.
"Bu gece benimle uyur musun?"
Adam başını aşağı yukarı salladı. El ele odaya gittiler. Adam üstünü ve pantolonunu çıkarıp yatağa kızın yanına yattı. Kıza arkadan sarılıp iyice kendine çekti.
"Bu gecenin rüya olduğundan şüpheleniyorum."
"İkimiz de aynı rüyayı görüyoruz o zaman."
"Hayatımda gördüğüm en güzel rüya bu."
"Benim de Yiğit."
Adam kızın saçlarına bir öpücük koyup gözlerini kapattı.
"İyi geceler güzelim."
"İyi geceler."
Herkese tekrar selamm
Bölüm bu sefer biraz kısa oldu ama yayımlamak için acele ettim. Biraz soft bir bölüm oldu, umarım seversiniz.
Hepinizi öpüyorum ♥️
