Sırlar gecesi

Sarmaşıklı Ev/6.Bölüm

Burak yarım saattir direksiyon başında, arka koltuktaki mertle tartışıyordur.

Burak=tepemde dikilmeyi bırak artık
Mert=senin bu saçmalıklarından bıktığım için  dikiliyorum. olum hala inanamıyorum ya nasıl otobüsü çalarsın
Burak=çalmadım sadece ödünç aldım
Mert=tabii canım kesin öyledir
Burak=cidden öyle neyse sana laf anlatmakla uğraşamam
Burak=buarada Alya nasıl oldu hala durumu kötü mü ?
Mert=bayılmak üzere,Gözleri arada bir kapanıyor
Burak=off nereye gidicez ne yapıcaz olum çok stres oldum şuan
Mert=sakin ol, aklımda bir yer var düz ilerlemeye devam et ben sana yolu tarif edicem
Burak=off tamam, birde Mert şu torpidodaki bezi versene
Mert=niye ne yapacaksın ?
Burak=stresten aşırı terledim alnımı silicem
Mert=Emin misin ? o bez pis gibi gözüküyor
Burak=şuan temiz olup olmaması umrumda değil ver şunu
Mert=peki, sen nasıl istersen
________________________________
Mert, Burağa alnını silebilmesi için torpidodaki bezi verir ve bir yandan da gidecekleri yeri tarif etmeye başlar. Bu sırada stresten gerim gerim gerilen alnından terler dökülen ve Alya için çok endişelenen Burak , sanki bir yarıştaymışçasına direksiyona ani manevralar yaptırıyor ve otobüsü hız sınırını aşan bir şekilde kullanıyordu. Onu izlemekte olan Mert, burağın bu stresli durumuna daha fazla dayanamadığından Burak'la amaçsız bir tartışmaya girişti.
_______________________________
Mert=şu otobüsü sakin kullan şimdi hepimiz ölücez
Burak=senin ölmen umrumda değil yeter ki kıza birşey olmasın ayrıca çok kolaysa sen sür
Mert=ver şu direksiyonu o zaman
*Bir yanda burağın üstüne atlar*
Burak=lan oğlum kafayı yedin ne yapıyorsun !
Mert=senin beceremediğim direksiyonu kullanmaya çalışıyorum ayrıca senin ehliyetin var mı ?
Burak=var tabi bırak şu direksiyonu
Mert=ehliyetin bundan haberi var mı ? Ayrıca sen bırak ben daha iyi sürerim
Burak=Mert çocuk gibi davranmayı kes bana diyordun ama şimdi senin yüzünden ölücez !
Mert=çocuk gibi davranan, arabayı çalan , hepimizi bu olaya sürükleyen sensin hatta belkide cinayeti işleyende sensindir sana niye güvenelim ki ?
Burak=Mert şuan çok ileri gidiyorsun sınırını bil ve şu direksiyonu artık bırak !
Mert=bırakmıyorum sağ Çek ben süreceğim
_______________________________
*Tartışmakta olan ikili bir anda kendilerini ıssız, ürkütücü bir ormanda bulurlar  bu sırada arabanın önüne,koşan bir geyik atlar*
_______________________________
Mert=Aferin gerizekalı, senin sayende artık üçümüz değil geyikle birlikte dördümüz birden ölücez !
Burak=bir sus artık ! Frenler tutmuyor zaten of çok yaklaştık sen şu direksiyonu bırakıp kızı tut zaten baygın halde
Mert=emredersiniz ekselansları ! Yanında çay kahvede ister misiniz ?
Burak=oğlum şu olaylardan bir kurtulalım ilk işim seni öldürmek olacak !
Mert=hıı önce ben seni öldürmessem neden olmasın
_______________________________
*Mert ve Burak tartışmaya dalmışlarken Hızlanmakta olan otobüsü, burak sakinliğini korumaya çalışarak gazdan ayağını çeker ve vites düşürür böylece otobüs normal hızına tam kavuşmuşken benzin biter ve üçü birden ıssız ormanın ortasında kalırlar*
_______________________________
Mert=otobüsün frenleri tutmuyorken sakinliğini koruyarak gerekli talimatları uygulamanı geyiğe ve bize birşey olmamasını sağladığın için her ne kadar seni takdir etsem de sonuç olarak yine ormandayız ve yine kaybolduk
Burak=en azından teşekkür ettiğini görmek gözlerimi yaşarttı ama hala aynı egoistlik ve bencillik devam ediyor yani şaşırmadım ayrıca şuan Alya'ya odaklanmalıyız onu dışarı çıkartıp hava aldıralım belki işe yarar
Mert=doğru haklısın ilk defa sana katılıyorum
Burak=hadi çabuk ol !
_______________________________
*çocuklar Alya'yı hemen dışarı çıkartırlar. Alya halâ kötü bir durumdadır. bir ağacın altına yatırılmış bir şekilde gözlerini açıp kapatarak çok hızlı nefes alıp veriyordur. Bu sırada Mert ve Burak yakınlarda doktor olmadığı için yardım isteyebilecekleri birilerini aramaya başlarlar sonra biraz uzakta etrafı sarmaşıklarla kaplı, bacasından gri dumanlar yükselen, kapısında kıpkırmızı tokmağı bulunan bir eve rastlarlar başta Mert evi gördüğüne ne kadar sevinsede, içinde nasıl insanların olduğunu bilmeyen ve kimseye güvenmeyen burak Mert'in sevincine her ne kadar anlam veremesede Alya'nın iyiliğini düşündüğü için mertin kapıyı çalmasına izin verir fakat hiç beklemedikleri bir manzarayla karşılaşırlar !
_______________________________
                  "Devam edecek..."