0.8

116 13 0
                                    

Roseanne, yine pazar günü olduğu için işe gitmemişti. Kendi başına kahvaltısını hazırlarken toplam iki hafta geçtiğini ve Seo Jun'u özlediğini farketti. Aslında özlediği tek bir kişi değil iki kişi vardı. Kihyun'ı özlediği düşüncesi zihnine düştüğünde, anında yumurtayı çırpmayı bıraktı. Farkında olmadan mutfak tezgahına doğru daldı gözleri.

"Yoksa..." dedi kendi kendine. Devam etmek istemedi sorusuna. Çünkü hayalindeki hayatı yaşamaya diye geldiği bu ülkede daha üçüncü haftadan birine aşık olmak son istediği şeydi.

Düşüncelerinden sonunda sıyrıldığında tavadaki yağın çoktan kızmış olduğunu farkedemeden daha tamamen karıştırmadığı yumurtayı tavaya döktü. Kızgın yağ öyle ısınmıştı ki, dökülen yumurtadan sonra yağ tavadan doğru sıçramaya başladı.

Koluna gelen sıçramış yağlar için hemen kolunu suya tuttu Roseanne. Tabii hepsinden önce ocağın altını kapatmıştı.
"Ağız tadıyla bir kahvaltı yapacaktım-"

Roseanne cümlesine devam edemeden kendine çıkıştı yine. "Zaten Kihyun'ın bir suçu yok ki! Sen aklından çıkartamadın aptal!"
Roseanne kolunu yıkamayı bırakıp tavayı yemek masasına bıraktı.

Yiyecek iştahı kalmamıştı. Karnına ağrılar girdi. Daha şimdiden işten ayrılmayı bile düşünmeye başlamıştı. Çünkü daha fazla devam edemeyeceği düşüncesi vardı içinde.
...

Roseanne, patronu Kihyun'ı ayağına kadar çağırdığı için zaten utanırken bir de vazgeçtiği bir şey için çağırmış olması daha da utandırmıştı. Bu düşünceler zihninde dolaşırken Kihyun'ın arabayla Roseanne'nin çağırdığı yere gelmedi, Roseanne'i düşüncelerinden çekip almıştı.

Roseanne koştu arabaya. Cama doğru yaklaşıp bağırdı. "Vazgeçtim, geri dönün hadi. Kızacaksınız bana, geri dönün lütfen."

Ciddi duruşundan ötürü fazlasıyla korktuğu patronunun ona çıkışmasından çok daha fazla korkuyordu. Kihyun arabadan indi ve lafa "Sizden hoşlanıyorum Bayan Park." diye girdi. Roseanne ne dediğini bile anlayamadan Kihyun sözlerine devam etti. "Aslında beni çağırmanız iyi bile oldu çünkü bunu daha geç öğrenseydiniz ne zamandır sizden hoşlandığım düşüncesi sizi çalıştığınıza pişman ettirecekti."

Roseanne yavaş yavaş cümlelerin anlamlarını zihnine kazırken Kihyun'ı dinlemeye devam etti.

"Sizden hoşlanıyorum ve bunun dün farkına vardım Bayan Park. Eğer bundan rahatsızlık duyacaksanız işten ayrılabilirsiniz, Seo Jun kabullendi bile bu durumu çünkü. Anlayışla karşılayacağız."
Roseanne başını eğip parmaklarıyla oynarken konuştu. "Aslında ben de bir bakıma siz-seni bu yüzden çağırdım Kihyun. Hissettiklerimizin bir karşılığı var. Karşılıklı olmadığı düşüncesinde olduğum için işten ayrılmak istediğimi söylemek için çağırmıştım. Karşılıklı olmasaydı eğer, hem kendime acı çektirirdim, hem de senin yüzüne bile bakamazdım."

Kihyun, Roseanne'in elini tuttu. Roseanne şaşkınlıkla büyüttüğü gözlerini Kihyun'ın suratına dikti. "Ayrılıkları boşverip mutlu olmayı seçelim."

AGLAYACAGIM COK YAKISIYORLAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AGLAYACAGIM COK YAKISIYORLAR

Nurse 💢 rosé + kihyun ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin