Bölüm 3: Karanlık Park

64 11 11
                                    

Alessi: Evet nerden başlamak istersin Five

Five: Sen şu denklem ve çözümlemeleri anlat bakalım gerisini ben hallederim.

Ona denklemleri anlatmaya başladığım andan beri pür dikkat onlara bakıyordu. Odası sade, gösteriş içermeyen bir biçimdeydi.

....

Five: Bu böyle değil yanlış yapıyorsun.

Alessi: Hayır böyle bak x'i 3 alırsan yanlış olur

Five: Hayır asıl x'i 4 alırsan yanlış çıkar.

Alessi: Five y tek asal bir sayı o yüzden x 4 olmalı bak şuraya.

Yazdığım denkeleme baştan sona tekrar baktıktan sonra yaptığım çözümün doğru olduğunu anladı. Onunla çalışmak eğlenceliydi. Daha önce kimseye birşeyler anlatmama rağmen o beni çok iyi anladı. Sanırım matematik insanlarla olan ortak dilimdi. Ama o bu denklemleri diğer kardeşlerine anlatsak asla anlamıyacaklarını idda etti. Onlar matematiği hiç sevmezlermiş. Bana teşekkür etti ve bende odama gittim. Saat biraz geç olmuştu bende uyumaya karar verdim. Ertesi gün kahvaltı yaptık klasik antermanlar yapıldı. Odama çıkıp duş aldım ama başım çok fazla ağrıyordu. Bu normal değildi. Tam aşağı inecekken Five odaya ışınlandı.

Alessi: Korkuttun beni

Five: A özür dilerim. Parka gidicez sende gel.

Alessi: Başım ağrıyor benim ya.

Five: Parkın yakınında kahveci var kahve iyi gelir.

Alessi: Peki tamam.

Hep birlikte hazırlanıp parka gittik. Mevsim sonbahar olduğundan dolayı yerde hep ağaçtan düşen kahverengi yapraklar vardı. Yol boyunca oluşan bu görüntü harikaydı. Arada Five'a baktığımda o yeşil gözlerinde hiç bir ifade yoktu sadece yola bakıyordu. Klaus ise çok neşeliydi. Parka geldiğimizde bir köşede ağacın altına oturdum. Yanima kağıt kalem almıştım. Resim yapıcaktım hatta karakalem. Etrafıma baktığımda çizmek istediğim kadar ilginç bişey yoktu. Bende öylesine bir kaç çizgi atıp devamını getirmeyi düşündüm. Çizdiğim şey 11'di yani Millie onu labatuvardan tanıyordum çok az karşılaşmıştık ama yüzünü hatırlıyordum. Çizdiğim resme baktım sonra gözlerimi kapattım onu görmek isterdim. Birden her yer kapkaranlık oldu.(bu eleven'ın yaptığı gibi düşünün) tedirgin olsamda biraz ilerledim. Karşımda Millie'yi görüyordum ama nasıl? Benden yardım mı istiyordu?

Five: Alessi, ALESSİ BENİ DUYUYOR MUSUN?

Alessi: Efendim Five

Five: Sen iyi misin iki saattir sana sesleniyorum korktum.

Alessi: He dalmışım özür dilerim.

Five: Hadi gel bak kahve aldım sana.

Alessi: teşekkür ederim.

Bir banka oturup five ile biraz sohbet ettik. O aslında eğlenceli biriydi ama kardeşleriyle fazla vakit geçirmiyordu. Eve gidiyorduk. Aklıma birden Millie'yi gördüğüm geldi. Nasıl yapmıştım bunu? Bu bir hayalmiydi yoksa? Ama çok gerçekçiydi.

Five: Sen iyi misin bugün çok dalgınsın.

Alessi: Evet sadece uyumak istiyorum biraz yoruldum.

Five: Senin burnundaki kan mı?

Alessi: bi dakika ne?

Kan sadece 11 güçlerini kullandığında olmuştu ne yani hem five hem de 11'in güçlerini kullanabiliyor muyum bu tuhaf eve gidip dinlenmeliyim.

Alessi: Soğuk çarptı herhalde biraz dinlensem geçer

Five: Tamam geldik zaten

Eve geldik akşam yemeğini yedik saat daha erkendi ama yorgun olduğum için uyumaya çalışıyordum. Fakat millie'nin benden yardım isterken ki çığlıkları...
Bu beni korkutuyor du. Gerçek miydi onu bile bilmiyorum.

Uyandığımda millie'nin yanındaydım. Bana çok tuhaf bakıyordu. Birden bana sarıldı ve beni çok özlediğini söyledi. İyide ben buraya nasıl geldim en son akademideydim.

Alessi: Millie burası neresi?

Millie: Deney odası. Ben çok korkuyorum beni burda yalnız bırakma .

Bilim insanları gelip onu götürdü ve sonrası duyduğum çığlıklar...

Terler içerisinde uyandım. Sanırım onlar rüyaydı başımda bana şaşkınlıkla bakan Klaus'u gördüm.

Klaus: Sen iyi misin?

Alessi: Evet sadece kabus.

Klaus: Madem sadece kabus lütfen sabahın beşinde "Milliee " die bağırma.

Alessi: Ben özür dilerim farkında değilim.

Klaus: Yanında kalmamı ister misin çok korkmuş görünüyorsun?

Alessi: Saol Klaus gerek yok.

Ona gülümsedim. Uykusunu bölmüştüm. Odasına gidip uyumaya devam etti. Giyinip bahçeye çıktım. Sadece oturdum. Sanırım parkta olanlar da bu geceki gibi rüyaydı. Bunlar olmamış gibi davranacaktım. Bahçedeki hamakta uyuya kalmışım.

Vanya: Her yerde seni arıyoruz hadi kalk.

Alessi: Ya bi kaç saat daha uyuyim nolur

Vanya: 5 dk değil miydi o ya?

Alessi: bnm için bi kaç saat

Vanya: Ya kahvaltıya geç kalıcaksın hadi

Alessi: Ne tamam hemen geldim.

Biz masaya geçtikten hemen sonra Reginald geldi iyiki geç kalmadık. Kahvaltıyı her zaman ki ifadesiz ve soğuk yüz ifadesi ile bitirdikten sonra bugün anterman yapmıcağımızı dinlenmemizi istediğini söyledi. Biz de hep birlikte salona geçtik.

Allison: Dışarı çıkalım mı?

Vanya: Evet hatta alışveriş yaparız.

Diego/Luther: Hava çok soğuk.

Klaus: Donut yiyebiliriz

Five: Tadilat yapılıyormuş gidemeyiz ki.

Ben: Kütüphaneye gidsek?

Alessi: Ben uyuyacağım görüşürüz.

Five: Bekle seninle birşey konuşmak istiyorum ...

                 ~ 3. Bölüm Sonu ~

691 kelime. Yorum yapıp vote atarsanız çok güzel olur. Ben kaçar.. dı-rı-rım (hawalı çıkış 😎💪)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUA New Number: AlessiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin