İyi okumalar 💙
⭐
Bir kitapta mı okumuştum yoksa internette mi görmüştüm emin değilim ama 'Yaşadığın yeri cennete çevirmezsen kaçtığın her yer cehennem olur' diye bir söz hatırlıyordum.
Doğru olabilirdi. Bu doğru olma ihtimalini hep düşünüp o evde kendimce bir şeyler yapmaya çalışmış ve mutlu olmak istemiştim. Başaramadım asla diyemem ama cennete çeviremediğim de bir gerçekti. Kaçtığım yer, burası ise cehennemin aksine gerçek cenneti bana göstermişti.
Derya Hanım hâlâ kollarını benden çekmemişti. Yüzüme vuran rüzgarla gözlerimi araladım. Arkamızdan gelen sesle birbirimizden ayrılırken bakışlarımız kapıya kaydı.
Kucağındaki Devrim'le bize doğru gelen Evren kaşlarını kaldırdı. Kendince bir şeyler mırıldanan Devrim kollarını annesine uzatırken Evren "Bak Devrim bak..." Dedi. "Senin pabuç bile atıldı dama."
Gülümsedim. Derya Hanım gözlerini devirip ayağa kalktı. Kendisine doğru atılan Devrim'i kucağına alırken "Kıskanma oğlum kıskanma." Diye mırıldandı.
"En küçüklerin yeri ayrı."
Bir Devrim'e bir bana bakarken bende gülümseyerek ayağa kalktım. Üzerimdeki toprağı silkeledim.
Evren başını yana eğdi. "Bende en küçüklerden sayılırım,bence abimi dışlayalım."
Gözlerim arkasındaki cama kaydı. Kapının kenarındaki masada oturmuş olan Devran önündeki kağıtlarla ilgileniyordu.
Dudak bükerek gözlerimi ayaklarıma çevirdim. Bunu isteyen kendisiydi. Benden uzak durmasını ya da benimle hiç konuşmamasını istememiştim ben. Evren gibi çok yakın olmasa da olurdu. Yeni tanışan iki insan gibi konuşabilirdik.
Devrim eliyle yerdeki toprağı ve çiçekleri işaret edip onlara ulaşmak için annesinin kucağından eğilirken Mustafa Bey çıktı tekrar bahçeye.
Evren ve Devrim'i görünce kaşları havalanırken "Siz ne ara geldiniz?" Diye sordu. Evren alayla ve muzip bir ifadeyle "Ne o babacım?" Dedi. "Bizsiz aile toplantısı mı yapacaktınız?"
Mustafa Bey başını ağır ağır sallayıp Devrim'e yaklaşırken "Eşek sıpası." Diye söylendi. Birkaç adımda yanıma gelen Evren güldü.
Derya Hanım ve Mustafa Bey'in ilgisi bizden gidince başını eğip bana baktı. "Garip değil m?Çocuğuna kızmak isterken kıyamayıp yine kendine hayvan muamalesi yapan bir milletiz."
Onu başımla onaylarken söylediklerinin etkisi çok kısa sürdü. Öylesine söylediği bir şeymiş gibi asıl konuya geldi. "Abimle konuştunuz mu?"
Kaşlarımı kaldırıp tamamen ona doğru döndüm. "Sen nerden biliyorsun ki konuşacağımızı?"
Omuz silkti. Ellerini siyah eşofman altının cebine sokarken "Abimi tanıyorum" diye cevapladı.
Öyle olsun bakalım. "Konuştuk. Ve bir daha muhattap olmama kararı aldık."
Gözleri şaşkınca açılırken"Pardon." Diyerek elimi salladım. "O öyle bir karar aldı."
İnanmazca bana bakarken "Şaka yapıyorsun?" Demesiyle başımı iki yana salladım. "Yoo. Senden uzak duracağım, konuşmayacağım bile dedi."
Kaşları hafiften çatılırken omzunun üzerinden Devran'a bakıp geri bana döndü. "Ama sen aranız iyi olsun istiyorsun?"
Gözlerimi devirirken kollarımı göğsümde birleştirdim. "Niye istemeyeyim? Niye siz benim burda sizinle olmak isteyişime bir türlü inanmıyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı(ASKIDA)
Teen FictionDerin bir nefes verirken dudağımın içini ısırdım. Ne kadar bana tavırları değişmiş olsa da hâlâ tereddütleri vardı. Ve he seferinde dile getirmesinden sıkılmıştım. "Napmam gerek seni inandırmam için.." Adımları dururken bana döndü. "Deniz.." "Söyle...