9.Bölüm⭐

13.9K 1.6K 482
                                    

İyi okumalar 💙

"Okul işini napacaksın, az kaldı sayılır."

Mestan'ın sorusuyla kısa bir an ona baktım. Sessizce Evren'in yanına ilerliyorduk. Hava kararmaya başlamış, çocuklar da yavaş yavaş evlere dağılıyordu.

Omuz silktim. "Bilmiyorum ki, Yaprağın okuluna giderim galiba. Daha konusu geçmedi."

Başını salladı. "Yakın çevrede tek o var zaten. Senin içinde iyi olur."

Bana döndü. "Yalnızım diye yakınıyordun. Aşırı sosyal olan kardeşim seni de kendine benzetir."

Güldüm. Öyleydi gerçekten Yaprak. Fazla pozitif, neşeli, konuşkandı. Bundan şikayetçi değilim hatta işime geliyordu. Ben onun kadar rahat ve sosyal biri değildim. Sürekli konu açması beni de rahatlatıyordu.

Bazen Mestan'la nasıl kardeş olduklarını düşünüyordum. Zıttılar. Mestan da öyle somurtkan değildi ama Yaprak kadar güler yüzlü de sayılmazdı.

Hızlı adımlarla Evren'le ayrıldığımız yere geldik. Elinde poşetlerle bizi bekleyen Evren bıkkınca "Nihayet" dedi. Devirdiği gözleriyle her zamanki gibi fazlasıyla sempatik görünüyordu.

Mestan ellerini pantolonunun cebinden çıkarırken "Sonra yaparsın tribini." Dedi. "Yardımın lazım."

Bakışları üzerimizde gezinirken gözleri kısıldı. "Sizin aranız bozuk değil miydi?" Cevap beklemeden devam etti. "Barışmanız için yardım falan edemem."

Göğsümde birleştirdiğim kollarımla sessiz kaldım. Birlikte olduğumuzu ailenin geri kalanına söylemek için yardım isteyecekti ve işime gelen bir konu değildi.

Mestan nispet yapar gibi "Barıştık zaten gerek yok." Dedi. Evren havalanan kaşlarıyla bana döndü.

"Bu kadar çabuk affedilir mi?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. Derin bir nefes verirken başımı iki yana salladım. "Gidelim mi,bizi bekliyorlardır?"

Evren Mestan'a baktı kısaca. "Yardım lazım olan konu ne?"

Mestan'ın yanından Evren'in yanına geçtim. "Çok önemsiz bir konu boşver sen onu hadi gidelim."

Mestan tabiki buna izin vermedi. "Deniz'le birlikte olduğumuzu saklamak istemiyorum."

Evren başını salladı. Alt dudağını büktü. "Mantıklı olan o zaten."

Çatılan kaşlarımla Evren'e baktığımda "Ama..." Diye devam etti. "Deniz arasını biraz abimle düzeltsin sonra söyleyin."

Devran konusu geçince yine bir sıkıntı bastı içimi. Mestan ofladı. Ona doğru dönüp gözlerimi devirdim.

"Mestan Allah aşkına sanki eski aile biliyordu. Değişen pek bir şey yok,ne bu ısrar?"

Mestan gözlerini devirdi. "Onlar ne senin ne benim umrumda değildi çünkü. Ayrıca öğrenirlerse pek hoş karşılamayacakları ortadaydı."

Dudak büktüm. Bakışlarımı ayaklarıma indirdim. Söyledikleri doğruydu. Ama yine de...

Evren "Neyse tartışmayın tamam." Diye araya girdi. "Deniz hazır hissettiğinde anlatır zaten."

Aynen öyleydi.

Mestan derin bir nefes verirken başını salladı. Sakin bir sesle "Tamam." Dedi. "Konuşuruz sonra."

Tebessüm ettim. "Görüşürüz o zaman."

Bir şey demeden aynı tebessümle karşılık verince Evren alayla "Vedanız bittiyse..." Dedi. "Gidelim artık."

Dudaklarımı birbirine bastırıp önden yürümeye başladım. Mestan arkamızda kalırken dükkana doğru ilerledik.

Çoban Yıldızı(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin